HAKSÖZ HABER

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Medyascope yayınında Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı. İç politikadan, ekonomiye birçok konuda önemli açıklamalarda bulunan Babacan “Türkiye’nin Libya ve Suriye politikalarını benimsiyor musunuz?” sorusuna “Hem Libya hem Suriye’de hem de şu andaki dış politika uygulamalarında en önemli problem Türkiye’nin her konuda taraf olma merakıdır. Nasıl içeride ayrıştırma, kutuplaştırma, benden yana ondan yana yaklaşımı varsa ve bu şekilde oy ve destek toplanıyorsa bu yaklaşım aynı şekilde dış politikaya da tezahür etmiş durumda. Eskiden herhangi bir ülkede bir iç sıkıntı çıktığında biz arabulucu oluyorduk” diye cevap verdi.

Ali Babacan'ın Libya ve Suriye meselelerinde Türkiye’nin yaklaşımını eleştirerek taraf olunmasını yanlış bulması aslında Türkiye’nin bu meselelerde “doğru tarafta” yer aldığı gerçeğini gizliyor. Yine iktidara yönelik iç politikadaki yaklaşımla dış politikadaki yaklaşım arasında paralellik olduğu tespitinin doğruluğu da çok su götürür cinsten. Ama Ali Babacan ve Deva Partisi iç politikada da dış politikada da suya sabuna dokunmadan siyaset yapma tarzını benimsemiş görünüyor.

Evet anlaşılan Ali Babacan da içeride tek adamlıktan, otoriterleşmeden şikayet edip dışarıda yüzbinlerce insanı katletmiş, milyonlarca insanı yerinden etmiş, onbinlerce insanı korkunç işkencelerden geçirdiği artık kesinleşmiş diktatörlerle neden aramız kötü, niçin darbe yaparak başa geçmiş ya da geçmeye çalışan darbecilerle masaya oturmuyoruz diyenlerin arasına katılmış. Yazık!