Baas Lobisi Reyhanlı Tezviratını Sürdürüyor!
AGİT toplantısında Türkiye Büyükelçisi Tacan İldem'in Reyhanlı saldırısını el-Kaide'nin yaptığını söylediği iddiası üzerinden Baas yanlısı yayın organları "Reyhanlı itirafı" başlıklı haberler yapıyorlar.
Bu açık yalana ve çarpıtmaya Özgür-Der tepki gösterdi. Rıdvan Kaya'nın kaleme aldığı basın bildirisinde Reyhanlı katliamının açığa çıkmış sorumlularını gizlemeye yönelik bu girişimlere dikkat çekilirken, Dışişleri Bakanlığı da personelinin sorumsuz ve duyarsız tutumundan ötürü kınandı.
***
Şaşkın Bir Diplomat ve Yalanı Meslek Edinmiş Baas Lobisi
7 Nisan 2014
Tam 3 yıldır ısrarlı ve istikrarlı bir biçimde Esed rejiminin işlediği katliamları örtme misyonunu ifa eden Baas lobisi kendisine yeni bir oyuncak buldu. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) toplantısında Türkiye Büyükelçisinin Reyhanlı saldırısı hakkında söylediği iddia edilen sözleri üzerinden malum lobi seferberlik ruhuyla harekete geçmiş ve açık, tartışmasız gerçeği çarpıtma kampanyasına girişmiş görünüyor.
Al-Monitor isimli Baas rejimi yanlısı bir internet sitesinde yer alan habere göre, 27 Mart’ta AGİT toplantısında Türkiye Büyükelçisi Tacan İldem, Ermenistan Büyükelçisi Arman Kirakossian’ın Keseb’te Türkiye’nin desteklediği el-Kaide unsurlarının Ermenilere saldırdıkları iddialarını yanıtlama sadedinde söz almış. Mezkur habere göre Büyükelçi İldem konuşmasında el-Kaide’ye destek verilmediğini, bilakis Türkiye’nin el-Kaide eylemlerinin hedefi olduğunu söylemiş ve el-Kaide unsurlarının Türkiye’deki eylemlerinden söz ederken Reyhanlı’da 53 kişinin öldüğü katliamı da örnekler arasında zikretmiş.
Bu haber bekleneceği üzere ülkemizdeki tüm Baas sözcülerini sevinç ve heyecana gark etmiş durumda. Adeta koro halinde ve çığlık çığlığa “Reyhanlı itirafı” başlıklı haberler yapıyor, kendilerini kandırdıkları gibi kamuoyunu da bu her tarafından dökülen yalana inandırmaya uğraşıyorlar.
Görülmesi gereken gerçek şudur: Eğer Baas zulmünün sözcülüğüne soyunmuşsanız yalanlardan medet ummanız kaçınılmazdır! Nitekim 11 Mayıs 2013 tarihinde Reyhanlı’da gerçekleştirilen ve 53 “Sünni vatandaşımızın” ölümüyle sonuçlanan çifte bombalama eyleminin kaynağını karartma çabaları ilk günden bu yana kesintisiz sürmektedir. Oysa Reyhanlı katliamının Baas rejiminin muhaberat teşkilatıyla irtibatlı olan THKP-C/Acilciler isimli işbirlikçi-taşeron örgüt tarafından gerçekleştirildiği malumdur ve bu durum saldırının üzerinden henüz 15 gün geçmeden bütün delilleriyle ortaya konulmuştur.
Ortada her şeyiyle açığa çıkmış bir dava dosyası mevcutken; saldırının planlayıcıları, tetikçileri ve en önemlisi de hedefi bütünüyle belirlenmiş, faillerin tümü yakalanmış ve suçlarını itiraf etmişken; dava dosyası tamamlanmış ve yargılamaları başlamışken hala “Türk Büyükelçi itiraf etti!” türünden zırvalarla meşgul olmak ve kamuoyunu yanıltmak ancak Baas sözcülüğünü meslek edinmişlerin işi olabilir!
Ve bunca delil, itiraf ve sanığa rağmen hala şaşkın bir diplomatın sarfettiği iddia edilen sözleri üzerinden spekülasyon üretmeye çalışanlar ne yaparlarsa yapsınlar gerçeği gizleyemezler, olsa olsa Baas iktidarıyla süren suç ortaklıklarını derinleştirirler! Sormak gerekmez mi, Büyükelçinin sarfettiği iddia edilen sözlerini “itiraf” olarak niteleyenler örneğin aynı Büyükelçinin el-Kaide unsurlarına destek verilmediğine ilişkin sözlerini neden görmezden geliyorlar? Bu kısmı işlerine yaramadığı için mi?
Bu vesileyle Dışişleri Bakanlığı’nı da bu tezvirata konu olan sözlerinden ötürü ilgili personeli hakkında soruşturma açmaya çağırıyoruz. Reyhanlı katliamı gibi her şeyiyle aşikar bir hadiseyle ilgili olarak dahi bunca spekülasyon üretimine neden olanlardan hesap sorulmalıdır. Ne yazık ki, konu hakkında Bakanlıktan yapılan açıklamada dahi müthiş bir özensizlik, doyurucu olmaktan çok uzak bir ifade tarzı dikkat çekmektedir. Reyhanlı saldırısının tarihinin bile yanlış yazıldığı bir bildiriyle kamuoyunda oluşacak bilgi kirliliğini gidermeye kalkmanın zorluğu açıktır. Katliam lobisinin yoğun mesaisine, yürüttüğü kirli kampanyalara karşı bu kadar özensiz, dikkatsiz, umursamaz unsurlarla yol almanın imkansızlığı görülmelidir.
Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı
HABERE YORUM KAT