Furkan Azeri'nin yazısı:

Memleketinin dağlarına bahar gelişini göremeden baharı uzaklarda arayan birinin hayatı sürekli kış mevsimi havasında geçer.

Mahir! Vatandaşı olduğun ülkenin var ya, dünyada en zengin ülkeler arasında sayılan Katar ve Kuveyt kadar petrol rezervi var. Ama senin ülkende yani petrol ülkesinde, gaz ülkesinde insanlar geçim sıkıntısı yaşıyor bunu biliyor musun? Eğer biliyorsan niçin bu konuda bu güne kadar bir şey yazmadın? Duyarlı gazetecisin ya(!) ülkende yaşanan insan hakları ihalelerine değindiğin oldu mu hiç?

Mesela Aralık ayının 25’inde bir milletvekilinin haksızlığına dayanamayıp kendini yakan Karabağ gazisi Zaur Hasenov hayatını kaybederken sen hangi büyük meselelerle uğraşıyordun? Ki, bu konuyu gündem yapmadın? Bir zamanlar vatan için kendini feda eden bu vatandaşın kendini yakarak ona yapılanları protesto etmesi senin için bir anlam ifade etmiyor muydu? Onun gibi kaç asker, kaç fakir ve mağdur intihar etti biliyor musun?

Mesela sayın cumhurbaşkanımız 2012 senesinin Korupsiye (yolsuzluk) konusunda yılın adamı seçildi Uluslararası Korupsiya Araştırmaları Merkezi tarafından, o zaman sen nerelerdeydin? Baya maharetlisin ya twitter kullanmakta o zaman bir twit attın mı bu konuda? Azerbaycan’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini Cumhurbaşkanı İlham Aliyev oyların yüzde 82,7'sini alarak kazandı. Özgür dünyaların çocuğusun ya özgür bir araştırma yaptın mı bu konuda? Yoksa yemiyor muydu? Yoksa o zamanlar daha olgunlaşmamış mıydın? Veya daha icazet almamış mıydın büyük abilerinden? Veya şöyle mi sorsak; büyük İslami hareketinizin bir parçası olan İngilizce Kolejlerinize ve batı dilinde eğitim veren Kafkas Üniversitenize bir zarar gelmesinden mi korktunuz?

Mahir; doğunun ‘’sürgün çocuğu’’! Haberin var değil mi senin ülkende hapiste onlarca gazeteci, muhalefet parti yöneticileri ve düşünce adamları var. Mesela; Evez Zeynalli, Nicat Eliyev, Feremez Novruzoğlu, Serdar Elibeyli vs. Tek suçları eleştirel bir yazı yazdıkları için suçsuz yere senelerce hapis cezasına mahkûm edilen insanlardan birkaçı bunlar. Senin meslektaşların, senin hemşerilerin değil mi bu mağdurlar? Gezi parkında terör estirenler kadar değeri yok mu onların senin gözünde? Üstelik de yüzde yüz haklılar ve mağdurlar neden onlar için bir kamuoyu oluşturmadın batıdaki dostlarına demedin; “bak bizim ülkemizde hapiste muhalif gazeteciler vardır” yoksa bir getirisi yok muydu onları savunmanın? Mahir Allah aşkına eğer az bir şey delikanlılığın varsa Manapolya nasıl bir şeydir anlat takipçilerine bakalım, Afrika ülkelerinde, üçüncü dünya ülkelerinde bile görmüşler mi böyle bir uygulama?

Hani her ülkede yazılan kanunlar ve yazılmayan kanunlar vardır ya. Eğer yüreğin yetiyorsa Azerbaycan’da yazılmayan ama her gün uygulanan kanunlardan bahsetsene, mesele bir sorgulasana tıp fakültelerine rüşvetle girmenin ne kadar sağlıklı olduğunu. Ülkede en zengin iş adamlarının hangi siyasiler olduğunu paylaşsana takipçilerinle. Siyaset, hizmet ve en zengin işadamları… Bu mantıksızlığı sorgulasana en azından bir gün. Seni burada konuşturanlar oralarda susturuyor mu nedir acep?

Azerbaycan’ın varoşlarında insanlar diyormuş; “biz kaç varil petrol ediyoruz medeni dünyanın gözünde?” Bu cümleyi de paylaşsana takipçilerinle. Sosyal paylaşım ağlarında kurmaya çalıştığın dünyada onlar da var mı acaba?

Senin hemşerin olan meşhur goca yasamaliski (Ali Gamidov) Azerbaycan da hapishanelerde uyuşturucu satışına karşı olduğu için 19 Ağustos günü çocuklarının gözlerinin önünde sağır sultanların bile işittiği ve tüm Dünyanın bildiği büyük bir Azeri mafyası tarafından öldürüldü, azmettiricilerin elini kolunu sallayarak gezdiği iddia ediliyor ve en enteresan olanı da Malum şahsın ülkede en güçlü Bakan’ın akrabası olduğu söyleniyor. Bu konuda bir fikrin var mı sosyal medyamızın sürgün çocuğu? Onlara da bir gün eleştiri twiti atmayı düşünüyor musun?

Mesele; bir aile… Diye başlayan cesur cümleler kurdun mu hiç sen?

Gençleri zehirleyen uyuşturucunun ülkemizde bu kadar yaygın olması, kolay ve ucuz fiyata bulunmasının sebeb-i hikmeti nedir, Sanal âlemin duyarlı çocuğu?

Hatırlıyor musun? İki sene önce senin milletinden olan Beslan Muhtarov Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisiydi ve savcı kararına rağmen sınır dışı edildi ve bütün hayatı karardı. O zaman sen ve senin Abilerin neden sustunuz, bu konu ile ilgili bir satır bile yazmadınız? Üstelik de Beslan Matematik Dünya birincisi olmuştu. Sen ondan daha mı önemli ve başarılı idin? O değil de bir problem kendi başına geldiği vakit çığlıkları Suriye’deki mazlumların çığlıklarından fazla çıkan sen, neden aynı şey bir Müslüman kardeşinin ve hemşerinin başına gelince kalemini bile oynatmıyorsun, pardon klavyeni titretmiyorsun? Hani Müslümanlık edebiyatı yapıyorsun ya! Bu güne kadar kaç Müslüman haksız yere tutuklandı ülkende biliyor musun? Bu veballer peşini bırakacak mı? Mazlum rollerin, edebiyat parçalamaların, tutunduğun son sosyal Abilerin seni kurtarabilecek mi bu vebalden?

Yine senin ülkende kaç cami kapatıldı haberin var mı? Kaç tane başörtülü öğrenci başörtü yasağından dolayı mağdur edildi? Ülkene İslami kitaplar bile götürmenin ne kadar zor olduğunu sana anlatmama gerek var mı? Senin hemşerilerinden 100 ‘e yakın insan öldürüldü Suriye’de ve artı yüzeli bin insan katledildi burnunun dibinde, cesur gazetecisin ya; bir gün gidip baktın mı ne oluyor bu sınırımızda, neden katlediyorlar bu Müslümanları diye? Bu yazdıklarımın hiçbirini yapmadın değil mi? Hep ümmet ne der diye değil, batıdaki coniler ne tepki verir diye düşündünüz. Hâlbuki bu yazdıklarımı onlarca sayfa uzatabilirim hepsi de bir gazeteci için özellikle senin için çok ama çok önemli konulardı. Ama sen ne yaptın? Gazeteciliğin şerefi olan tarafsızlık ilkelerine uymadın, İslam’da en büyük günahlardan olan iftiran, yalan, içinde gerçek hariç her şeyin olduğu haberleri yaptın. Üstelik de araştırmadan incelemeden yaptın, birilerine yaranmak için, takdir almak için, kötü algı oluşturmak için, batıdaki coni arkadaşlarının dikkatini çekmek için Başbakan’a iftira attın. Ama biliyordunuz bu tutmayacak. Fakat senin amacın tutması da değildi ilk aşamada, en azından insanların gözünde kötü bir algı oluşsun yeterdi değil mi?

Mahir! Doğu’nun sürgün çocuğu, anlıyorsun değil mi mesele twit atmak falan değil. Mesele Nerde, ne şekilde olursa olsun Başbakanı karalama meselesidir. Sana son bir hatırlatma; sen, abilerin ve batıdaki coni dostlarınız karşı olsanız da ona; unutma Anadolu onunla!