1. YAZARLAR

  2. Ali Bayramoğlu

  3. Az zeka, az kıvraklık…
Ali Bayramoğlu

Ali Bayramoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Az zeka, az kıvraklık…

29 Mart 2008 Cumartesi 03:21A+A-

Kişiler hakkında yazmaktan elimden geldiğince kaçınmaya çalışırım, ama bu, her zaman mümkün olmaz.

Emekli General Doğu Silahçıoğlu…

28 Şubat günlerinde Sultanbeyli'de Atatürk heykelinin başına nöbetçi asker dikmesiyle, halka güvensizliğini bu garip yolla ifade etmesiyle anımsadığım bir general…

Son zamanlarda Ergenekon ve benzeri gruplarla ilgili yayınlanan kimi kitaplarda, çıkan haberlerde adı sıkça geçer olmuştu.

19 Mart 2008 tarihli yazımda bunları hatırlatmış şöyle demiştim: “Ergenekon operasyonundan bu yana ilgili her yazıda adı geçen general D.S'nin Cumhuriyet Gazetesi'nde bir odası olduğunu biliyor muydunuz?”

20 Mart tarihli yazımda ise Silahçıoğlu'nun 3 Mart'ta, yani meşhur kapatma davasının açılmasından 15 gün önce yazdığı bir “öneri-yazı”dan şu iki cümlenin özellikle altını çizmiştim.

“AKP hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Anayasa Mahkemesi'nde dava açmak ve AKP'nin kapatılmasını sağlamak…” (…) “Anayasal kurum ve kuruluşların da desteğini sağlayarak, laik Cumhuriyetin yanında yer alan demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, meslek kuruluşlarını ve “sol muhalefeti” bir araya getirmek; geniş halk yığınlarını harekete geçirmek…”

İddialar değil,tespitlerdi bunlar…

Bu yazılarım üzerine bir tekzip göndermiş emekli general, “özetle” şöyle diyor:

“Ali Bayramoğlu imzasıyla yayımlanan yazılarda şahsımla ilgili olarak gündeme getirilen iddialar tümüyle asılsızdır.

2007 yılında bazı basın yayın organlarından ismim belirtilerek yasadışı bir oluşumun içinde yer aldığım yolunda iki adet haber yayımlanmıştır. Tümüyle asılsız ve yalan niteliğindeki bu haberlere karşı söz konusu yayın organlarının sorumluları hakkında açtığım tazminat ve ceza davaları halen devam etmektedir.

Bu eski tarihli ve asılsız haberlerden yola çıkarak, Ali Bayramoğlu'nun yazılarında aynı asılsız iddialara ve ismime yer verdiği görülmektedir. Kişi olarak ismimin yasadışı oluşumlarla bir arada anılmasını gerektiren hiçbir neden olmadığı gibi, yasalara aykırı bir faaliyet içinde bulunmam da söz konusu değildir. Yalan gazete haberleri dışında suçlanmama neden olacak en ufak bir bilgi kırıntısı dahi mevcut değildir. Olamaz da; zira Ali Bayramoğlu tarafından içine dahil edilmeye çalışıldığım 'Ergenekon çetesi'yle hiçbir ilişkim yoktur.

Yazılarıma ilişkin yapılan eleştiriler de aynı şekilde haksız ve okuyucuyu yanıltır niteliktedir. Bir yazıdan belli bölümleri cımbızlayıp, belli bölümleri bilerek aktarmadığınızda yazıların amacı her yöne çekilebilir. Oysa ki örneğin alıntı yapılan 3 Şubat 2008 günlü yazımın devamında aynen şunlar yazılıdır:

'Bugün için Türkiye'nin geleceği bir bilinmezlik içindedir. İktidarın meşru yöntemlerle yönetimden uzaklaştırılması toplum için kaçınılmaz bir görevdir. Ve bu görev mutlaka yerine getirilmelidir! Ne var ki demokrasinin olanaklarını kullanarak demokrasiyi yok edenlere karşı yine demokratik yöntemlerle mücadele verilmelidir! Yasadışı oluşumlara yönelme arayışları önlenmelidir!...”

İşte böyle…

Emekli generalin demokratik yöntemlerden, anayasal kurumları hareket geçirmekten ne anladığına dair karar size ait…

Silahçıoğlu kişilerden bir kişi…

Bir de kimi yazarlar vardır, hakkınızda yazı yazmaları size kirlenmişlik duygusu verir, cevap yazmak ise ağır bir tahkir duygusu yaratır.

Cumhuriyet Gazetesi'nden Hikmet Çetinkaya benim için onlardan birisidir. İlhan Selçuk gözaltına alındığı günden itibaren beni hedefleri arasına aldı. Fethullahçı Gladyo diye bir takım kurup beni de içine dahil etti. Yazılarımda yaptığım alıntıları benim cümlelerim sanacak kadar kafası dumanlı ya da okuduğunu anlamaktan aciz bu yazar hakkında ne desem bilemiyorum…

Ne yapsam bilemiyorum…

Unutmamak gerekir ki kendisi Fehmi Koru'yla yıllar önce karşı karşıya geldiği programda sergilediği az bilgi, az zeka, az kıvraklık ve az etik ile laikçiler safından pek çok ismi demokratlar safına katmayı başarmıştı.

Her halde beyi kendi haline bırakmak en iyisi, yazdıklarının ve gazetesinin karıştığı karanlık işlerin yine böyle bir sonuca yol açacağından şüphe yok…

Ancak hedef gösterdiği insanların başına geleceklerden birinci derece sorumlu olacağına da şüphe yok…

Yeni Şafak Gazetesi

YAZIYA YORUM KAT