1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Aynı açıklamada, birbirine zıt beyanlar!
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Aynı açıklamada, birbirine zıt beyanlar!

05 Nisan 2008 Cumartesi 10:31A+A-

Kurumların/şahısların belli aralıklarla çelişkili açıklamalar yaptıklarına şahit oluyorduk da, aynı açıklama içinde birbirine 180 derece ters ifadelerin yer aldığı açıklamalar pek görmüyorduk.

Barolar Birliği Yönetim Kurulu sayesinde, bunu da görmüş olduk.
5 Nisan Avukatlar Günü vesilesiyle BarolarBirliği YönetimKurulu adına yapılan açıklamada, son haftaların aktüel davaları olan “AKParti’nin kapatılması” ve “Ergenekon soruşturması” hakkında görüşler serdedilmiş!
Ama açıklamayı tümüyle okuduğunuzda görüyorsunuz ki, aynı metinde, iki dava hakkında yapılan beyanlar, birbirine taban tabana zıt.
Birinci davada “ak” denilen hususa, ikinci davada “kara” deniliyor!
Nasıl mı?
İşte şöyle: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Anayasa'nın 69. maddesi ve Siyasi Partiler Kanunu'nun 101. maddesindeki görev ve sorumluluklarının yasal gereği olarak Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne açtığı dava sonrası yaşananlar ve hukuka saygısızlık sergileyen davranışlar, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı olgularına ne denli uzak olduğumuzu bir kez daha acı bir biçimde ortaya koymuştur.”
Tam bir devletçi mantıkla ifadeler kaleme alınmış değil mi?
“Başsavcı dava açtığına göre, vazifesi gereği açmıştır. İtiraz edemezsiniz” demeye getiriliyor..
Haydi diyelim ki, dedikleri gibi olsun.. “Başsavcı’nın kapatma davası ne kadar yanlış olursa olsun, itiraz etmemek, eleştirmemek gerekiyormuş” diyelim..
Ama o da ne?
Arada başka bir paragraf yok, başka bir konu ile ilgili beyanlar yok.. Hemen sonraki paragrafta, Barolar Birliği, bakın nasıl tezat ifadelere yer veriyor:
“TCK'nın 'Hükümete karşı suç' başlıklı 312, 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı silahlı isyan' başlıklı 313. ve 'silahlı örgüt' kurulması ile ilgili 314. maddelerine göre başlatıldığı anlaşılan ve kamuoyunda 'Ergenekon' olarak bilinen soruşturma evresinde yaşananlar, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı ilkeleri yönünden kimi olumsuzlukları çağrıştırmıştır. Yaklaşık, 8 aydır sürdürülen soruşturmanın, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 'ifadeye çağırma', 'zorla getirme', 'yakalama ve aramaya' ilişkin maddeleri doğrultusunda değerlendirilmesi gereklidir.”
El insaf yani..
AKParti hakkındaki kapatma davasında, “savcıyı eleştirmeyin” yönünde söylediklerinizin daha mürekkebi kurumadan, Ergenekon soruşturmasını böylesine eleştirip, savcıya kanun öğretmenin çelişkisini göremeyecek kadar gözleriniz kapalı mı sizin?
Kapatma davası açan savcıya, eleştiri yasak.. Ergenekon savcısına eleştiri ise bizzat Barolar Birliği Yönetim Kurulu’ndan.. Böyle bir çelişkiyi göz göre göre nasıl gerçekleştiriyor bu insanlar?
“Savcılara eleştiri yapılmamalı” diyorsanız, Ergenekon savcısına yönelik sizin akıl öğretme türünden söylediklerinizi ne yapacağız? Ne yani; siz sanığın nasıl çağrılacağını biliyorsunuz da, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı bilmiyor mu?
“Savcılara eleştiri yapılabilinir. Biz de bu açıdan Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıyı eleştiriyoruz” diyorsanız, o zaman da AKParti’nin kapatılması için dava açan savcıyı niye koruma kollama ihtiyacı hissediyorsunuz?
Neresinden bakarsanız bakınız, izah edilemez bir çelişki içinde Barolar Birliği..
Bununla da yetinmiyor, devam ediyorlar tarafgir açıklamalarına: “Halkın adalete ve yargıya olan güveninin gereği olarak da soruşturma ve kovuşturmaların hukuki ve meşru zeminlerde yasalar ve usul kurallarına uygun gerçekleştirilmesi, sağlıklı ve güçlü kanıtlar, deliller olmadan kişi ve kurumların itham edilmemesi gerekir.”
Bu açıklamayı, her iki dava için yapsalar, yine “eyvallah” diyeceğim.. “Sağlıklı ve güçlü kanıtlar olmadan partiler hakkında kapatma davası da açılmamalı, şahıslar hakkında soruşturma da yürütülmemeli” deseler, “eyvallah” diyeceğim.
Ama gözümüzün içine baka baka, “Yargıtay Başsavcısı güçlü kanıt olmadan da kapatma davası açabilir. Eleştiremezsiniz” diyorlar, sonra dönüp Ergenekon savcısına “Güçlü kanıt olmadan, insanları niye gözaltına alıyorsun?” diye soruyorlar!
Yapmayın, bu kadar yerlere düşürmeyin hukuk mantığını..
“Yargıya güven” diyorsunuz, “adalet” diyorsunuz..
Alın bir daha okuyun şu açıklamanızı..
Bu açıklamanızı okuyan bir insan, size güven duyabilir mi, söyleyin!
Avukatları bile, bu kadar ideolojik beyanlarda bulunan bir sistemin yargısına, kim güven duyar, söyleyin.. Bu kadar saf insan var mıdır yeryüzünde söyleyin. Söyleyin de bilelim..

 

Vakit

YAZIYA YORUM KAT