AYM yüksek ama yetkisiz ve yıkıcı bir mahkeme mi?
Anayasa Mahkemesi yine mevcut Anayasa’ya göre devletin en yüksek ve hem idarenin hem de diğer mahkemelerin kararlarına kesinlikle uyması gereken bir mahkemeyken darbe üssü gibi lanse edilirse hukuk teminat altına mı alınmış olur?
Kenan Alpay’ın yazısı:
Türkiye’de yargı süreçleri her zaman tartışmaların hatta ağır eleştiri ve itirazların göbeğinde oldu hep. Özellikle yüksek yargı Kemalist vesayetin, askeri yapısı ağır basan bürokratik oligarşinin halka karşı kullandığı en güçlü silah pozisyonundaydı. Hali hazırda yargı süreçleri yapılan bütün reformlara rağmen cinayet, gasp, rüşvet davalarından siyasi davalara hatta darbe davalarına kadar mahkemelerin verdiği kararlar ayrımcılık, tutarsızlık, orantısızlık gibi yönlerden toplum nezdinde huzursuzluğa sebep olacak şekilde tartışmaların odağını işgal ediyor.
Anayasa Mahkemesi Üyesi Engin Yıldırım’ın sosyal medya hesabından paylaştığı ve pek çok olumsuz manaya ve sonuca yorulabilecek “ışıklar yanıyor” mesajı karşısında gösterilen tepkileri nasıl değerlendirmek gerekiyor? Acaba Türkiye için sonu gelmeyen darbe tehditlerine bir yenisi daha eklendi mi? Yoksa bu mesaj bir işaret fişeğiydi de Anayasa Mahkemesi bir süredir tırmandırdığı gerilimli süreci esaslı bir kaotik sürece mi taşımak istiyordu? Belki de bunların hiçbiriyle alakası yoktur ve bir AYM üyesinin bireysel ama patavatsız ve sorumsuz, alabildiğine çirkin ama kastı aşan ve bağlamından koparılan bir çıkıştı.