
Aydın Menderes Üniversitesi öğrencileri: “Başörtüsüne yönelik ayrımcı söylemleri kınıyoruz”
Adnan Aydın Menderes Üniversitesi İSAR Kulübü, üniversitede başörtüsü aleyhinde açıklamalarda bulunan öğretim görevlisini protesto etti.
Üniversitede bir akademisyen tarafından sarf edilen “Fakültemde başörtülü istemiyorum” şeklindeki ayrımcı söylemini protesto etmek için çağrı yapan İSAR KLübü, Siyasal Bilgiler Fakültesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasının tam metni:
Bismillahirrahmanirrahim
“Başörtüsüne Yönelik Ayrımcı Söylemleri Kınıyoruz”
Üniversitemizde bir akademisyen tarafından sarf edilen “Fakültemde başörtülü istemiyorum” şeklindeki ayrımcı ve dışlayıcı ifadeleri derin bir üzüntü ve şiddetle kınadığımızı kamuoyuna duyurmak isteriz.
“Başörtüsü Allah’ın Emridir, Aşağılanamaz!”
Başörtüsü, modaya, ideolojiye ya da şahsi tercihlere indirgenemeyecek kadar yüce ve kutsal bir emirdir. Rabbimizin biz mümin kadınlara farz kıldığı bu örtü, sadece bir kumaş parçası değil; kulluk bilincinin, iffetin ve Allah’a teslimiyetin sembolüdür. Hiç kimsenin bu ilahi emri küçümseme, tahkir etme ya da başörtülü kardeşlerimizi üniversite hayatından dışlama hakkı yoktur.
“Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış elbiselerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınıp incitilmemeleri için en uygun olandır.” (Ahzâb Suresi, 59. Ayet)
Türkiye Cumhuriyeti, tüm bireylerin inanç ve yaşam tarzı özgürlüğünü güvence altına almış bir hukuk devletidir. Başörtüsü, milyonlarca kadının inancı doğrultusunda tercih ettiği bir yaşam biçiminin sembolüdür ve bu tercihi nedeniyle herhangi bir bireyin akademik, sosyal ve kamusal yaşamdan dışlanması kabul edilemez. 28 Şubat zihniyetinin tekrar dirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.
Üniversiteler Bilimin, hikmetin ve adaletin yeşermesi gereken kurumlardır. Ancak ne acıdır ki, ilim ehli olması gereken bir akademisyen, cahilce bir tavırla Allah’ın emrine savaş açmakta ve başörtülü kardeşlerimizi üniversite ortamında istemediğini beyan etmektedir. Bu tutum sadece anayasal haklara değil, aynı zamanda Rabbimizin koyduğu sınırlara da açıkça aykırıdır.
Bir üniversite, düşünce özgürlüğünün, çeşitliliğin ve karşılıklı saygının yeşerdiği bir ortam olmalıdır. Ancak ne yazık ki, söz konusu söylem, üniversite ortamını kutuplaştıran, toplumsal barışı zedeleyen ve öğrencilerin güvenli eğitim hakkını tehdit eden bir anlayışın tezahürüdür. Akademik özgürlük; ayrımcılık yapma özgürlüğü değil, her bireyin eşit ve adil şekilde temsil edilmesini sağlama sorumluluğudur.
Bizler, ADÜ öğrencileri olarak, bu tür ayrımcı, ötekileştirici söylemleri kesin bir dille kınıyoruz. Yetkili makamları, bu tür açıklamalar karşısında gerekli adli ve idari süreçleri başlatmaya davet ediyoruz.
Başörtüsü takan öğrenciler bu ülkenin asli vatandaşlarıdır ve her alanda var olmaya, üretmeye ve katkı sunmaya devam edeceklerdir. Kimsenin inancı, eğitim hakkının önünde bir engel olarak görülemez.
Üniversite yönetimimize gerekli işlemleri başlattıkları için teşekkür ediyoruz.
İslam düşmanlığı, akademik özgürlük kisvesi altında meşrulaştırılamaz!
Zira biz inanıyoruz ki:
“Hakk geldi, bâtıl zail oldu. Zaten bâtıl yok olmaya mahkûmdur.” (İsrâ Suresi, 81. Ayet)
ADÜ İslam Araştırmaları Topluluğu
HABERE YORUM KAT