1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. Avrupa İçin Mesleğin Yoksa Yaşam Hakkın Yok
Avrupa İçin Mesleğin Yoksa Yaşam Hakkın Yok

Avrupa İçin Mesleğin Yoksa Yaşam Hakkın Yok

2 yıldır Suriye-Türkiye sınırındaki kampta yaşayan Suriyeli akademisyen mülteci Ömer Hoca, “Avrupalı ülkeler, kamplarda yaşayan nitelikli mültecilere iltica hakkı verip kendisine hizmet ettiriyor" diyor

07 Ocak 2015 Çarşamba 04:07A+A-

Yeni Şafak | Cihat Arpacık

Hiç kimse, çadır kentte yaşayan mültecinin akademik kariyer sahibi bir öğretim üyesi olduğunu düşünmez. “Öldürülmekten kurtarılmış, kalacak yer, sıcak çorba ve ısınmak için bir battaniye verilmiş” milyonlarca Suriyeli’den biri olarak bakar. Ömer Hoca, Suriye-Türkiye sınırındaki mülteci kampındaki Batı ülkelerine iltica hakkı bekleyen yüzlerce Suriyeli’den biri. Daha zengin olan Suriyelilerin Türkiye’nin büyük şehirlerinde kendilerine yeni bir hayat kurmuşken o ailesiyle kampın zor koşullarına dayanmaya çalışıyor.

HUKUK DERSİ VERİYORDUM

“Savaştan önce Halep’te yaşıyordum ve hukuk dersleri veriyordum. Esed rejimi fakültede rejim lehine propaganda yapmamı istedi ancak kabul etmedim. Öldürmekle tehdit ettiler. Savaş Halep’te kızışınca ailemi alarak sınıra geldim. Yıllardır bu kampta yaşıyorum” diyor Ömer ve mülteci kamplarının nasıl uluslar arası insan pazarı haline geldiğini anlatıyor:

NİTELİK YOKSA HAYAT YOK

“Öldürülmekten ve sefaletten kurtulmak için bir Avrupa ülkesinde yaşanılması gerektiğini düşünmeye başladık. Zengin olanlar için sorun yok. Ama yoksa iltica hakkı kazanmak için üstün meziyetlere sahip olman gerekiyor. Niteliklileri zaten Avrupa, iltica hakkı vererek ülkelerine alıyor ve kendisine hizmet ettiriyor.”

Sınırı kaçak geçmek için de bir “birikime” ihtiyaç var. Ama yoksa, iltica talebinde bulunan Suriyeli’nin, Avrupalı yetkililerce “beğenilmesi” şart. O’nu yaralayan kendisini beğendirmeye çalışmak. “En zoru da bu." 

MESLEĞİ OLANI ALIYORLAR

Savaştan önce Halep Üniversitesi’nde Coğrafya eğitimi gören Agit de yerini yurdunu terk edenlerden. Suriyeli bir Kürt olan Agit mülteci kamplarında yaşamak istemediği için İstanbul’a gelmiş. Şu an bir kafede garsonluk yapan Agit de neredeyse 2 yıldır Almanya’nın kendisine sığınma hakkı vermesini bekliyor ve ayda bir kez Almanya konsolosluğuna gidiyor.

Çadır dönemi bitiyor

İHH İnsani Yardım Vakfı (İHH), Suriye içindeki mülteci kamplarının donanımlarını arttırıyor. Mültecilere daha iyi bir yaşam sunmak için kolları sıvayan İHH, Suriye’nin Azez ilçesinde kurulan kampın açılışını yaptı. İHH’nın kurduğu kampta mülteciler çadırda değil konteynerler de yaşayacak. Yeni kurulan konteyner kampta yaklaşık bin 50 barınak bulunuyor. Kampın açılış töreninde konuşan İHH Başkanı Bülent Yıldırım, “Bu kardeşlerimiz kışın çamur içinde yaşadı, soğuktan ölenler oldu. Şükürler olsun ki bugün insan onuruna yakışır bu kampın açılışını yaptık. Mescidi, hastanesi, okulu da inşa ediliyor. Burada 10 bine yakın Suriyeli kalacak” dedi.

Aşağılanmışlık ömürboyu  sürer

Ömer Hoca, "Gelip bizi beğenecekler, seçecekler ve uçağa bindirip götürecekler. Biz belki yeni bir hayat kuracağız, öldürülmekten, işkenceden kurtulacağız ama ömür boyu bu aşağılanmışlık duygusunu hissetmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuşuyor.

Avrupa’ya 500 bin başvuru

İç savaşının başlamasından bu yana Suriye'den AB üyesi ülkelere yapılan iltica başvurusu 500 bin’e yaklaştı. Almanya’ya iltica başvurusunda bulunan mülteci sayısı yüz bine yaklaşırken Almanya, 30 bin Suriyeli’yi ülkesine kabul edeceğini açıkladı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) raporlarına göre Batılı 20 ülke 20 bine yakın Suriyeli mülteciyi kabul edeceğini bildirdi. Mülteci kabulünde ülkeler kriterlerini kendi belirliyor ve diploma sahibi veya nitelikli iş gücüne sahip olanları alıyor. Savaşın başından bu yana Türkiye’ye ve Türkiye’nin kurduğu kamplara gelen sığınmacı sayısı 1 milyonu aştı. 10 milyon Suriyeli savaş nedeniyle evini terk etmek zorunda kaldı.

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT