AVM'lerde ibadethane yokmuş!
Bugüne kadar başta boykot kampanyaları ve helal gıda konusundaki çalışmaları olmak üzere önemli hizmetlere imza atmış olan Tüketiciler Birliği, hafta başında bir rapor açıkladı. Rapor, kapitalist tüketim tarzı ve buna dayalı yaşayış biçiminin sembolü haline gelen ve "Alışveriş Merkezleri" (kısaltmasıyla AVM) olarak ifade edilen mekânlarla ilgili bir araştırmanın sonuçlarını içermekteydi. İstanbul’daki 65 adet ve Anadolu’nun çeşitli illerindeki 34 adet AVM'de gerçekleştirilen araştırmada, söz konusu yerlerde "ibadethane" ve bebek emzirme odası gibi sosyal mekanlara yer ayrılıp ayrılmadığı konu ediliyordu ve açıklanan rapor da bu konudaki sonuçları içermekteydi.
Rapora göre, araştırmaya konu olan toplam 99 adet AVM'nin 44'ünde "ibadethane" bulunmuyor. Tüketiciler Birliği işte bu sonucu ciddi bir sorun olarak görüp rapor haline getirerek kamuoyuyla paylaşıyor ve "yaşam merkezlerinde yaşamak imkansız" şeklinde şikayette bulunuyordu. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya'nın raporu kamuoyuna duyurmak için düzenlediği basın toplantısında yaptığı AVM tanımı ise şu şekildeydi: "Son yıllarda ülkemizde sayıları hızla artan AVM'ler tüketicinin rahatça alışveriş yapmalarının yanında sundukları yaşam alanları ile de önemli bir görev üstlenmektedirler."
Evet, bugüne kadar, kapitalist tüketim çarklarına karşı mücadele etmek gayesiyle varolduğunu düşündüğümüz Tüketiciler Birliği'nin AVM'ler konusundaki yaklaşımı böyle. Birliğe göre, AVM'ler iyi güzel de, tek sorun, lutfedip bünyelerinde bir ibadethaneye yer vermemiş olmaları! Bunu da yapsalar ne hoş, ne faydalı yerler olacak şu AVM'ler!
Yayınladıkları bu raporla, Tüketiciler Birliği'ni yöneten arkadaşların "din" ve "ibadet" kavramları ile ilgili algılarının ne kadar sığ ve ne kadar hayattan kopuk olduğunu anlamış bulunuyoruz ne yazık ki. Anlaşılan bu arkadaşlar "Dört Terim"i hiç okumamışlar! Okumuş olsaydılar, kapitalizmin tapınaklarında İslami ibadethane talebinde bulunma çelişkisine düşmezlerdi.
İslam, kapitalist "yaşam merkezleri"nin bir odasına sıkıştırılacak/sığdırılacak bir ritürel dini değildir, önce bunu iyice anlamalısınız beyler! Gündeme getirdiğiniz "AVM'lerde ibadethane" meselesiyle, kitlelerin gözünde, AVM denen kapitalist tapınakları sıradanlaştırdığınızı ve meşrulaştırdığınızı, buna karşılık, kapitalist tuğyana ve sömürüye karşı insanlığın yegâne sığınağı olan İslam'ı salt bir ritüel dini olarak takdim ederek iddiasızlaştırdığınızı bilmelisiniz.
İslam asla embedded (iliştirilmiş) bir din olarak görülemez, bu tür bir muameleye tabi tutulamaz. O, Allah'ın ölçüleri dışındaki tüm anlayış ve ideolojilere reddiyeyi müntesipleri için temel şart kılan bütüncül bir hayat nizamıdır. Hayatın tamamını bir kulluk (ibadet) olarak tanımlayan (51/56; 67/2) İslam, vakit namazlarını da, kulluğun (hayatın) âlemlerin Rabbi yüce Allah için olması, O'na has kılınması şuurunun (6/162) gün içindeki sembolik ifadesi olarak farz kılmış bulunmaktadır. İslam'dan ve onun ibadet veya ibadethane mefhumundan söz edecek birinin öncelikle bu temel ölçüleri bilmesi gerekir.
AVM'lerde ibadethane yokmuş! Hadi canım oradan, külahıma okuyun siz bunu! AVM'ler baştan sona bir ibadethane zaten, ne demek AVM'lerde ibadethane yok! Bu tapınaklarda mescid olmaması gayet doğaldır. Birer kapitalist tüketim mabedi olan AVM'lerin doğasına uygun olan budur.
Hipodromlar, stadyumlar nasıl birer tapınaksa, AVM'ler de aynı şekilde birer tapınaktırlar. Üstelik yukarıda da belirttiğimiz gibi, tüm AVM'ler form ve işleyiş olarak birbirlerinin birer kopyası durumundadırlar. Niçin? Çünkü aynı kültürün, aynı anlayış ve yaşayış tarzının ürünü ve alanlarıdır.
Türkiye'ye ilk olarak 80'li yılların sonunda Ataköy'de inşa edilen "Galeria" adlı AVM ile giriş yapan bu tarz, şimdilerde her tarafta mantar gibi türeyen yüzlercesiyle insanların sadece alışveriş alışkanlıklarını değil, hayat algılarını ve yaşayış biçimlerini de değiştiriyor, biçimlendiriyor. Kapitalizmin arzu ettiği, "ânı yaşayan", hiçbir aşkın kaygısı bulunmayan, bolca alışveriş yapıp tüketen ve eğlenceyi hayatın anlamı haline getiren "tek tip" insan türü buralarda yetişiyor.
Kapitalist tüketim kültürünün, sınır tanımayan eğlence anlayışının, teşhirin, kısacası batının süflî kültür ve yaşayış tarzının, tamamı aynı format ve işleyişe sahip olan tapınakları durumundaki AVM'lerde İslamî ibadet için yer talep etmek, İslam'ı ve İslam'ın ibadet kavramını gereğince anlayamamanın ifadesi olabilir ancak. Tüketiciler Birliği'nden, bu konudaki yaklaşımını gözden geçirmesini beklemek hakkımız olsa gerek.
YAZIYA YORUM KAT