Avını izleyen tilki rolündeki Kemal Bey!
Bu Kemal’i sevdim ben.. Çelişkilerden korkmuyor. İnsanların hafızalarının zayıflığına güveniyor.
Nerede prim yapacak bir fırsat gördü mü, hemen atlıyor..
Azıcık bir muhakeme, azıcık bir geriye dönüp, “o tarihte ben ne yapmıştım, biz ne yapmıştık” sorgulaması yok.
CHP’lilerin gerçek yüzlerini, Kemal serecek ortaya..
Hiç itiraz bile edilemeyecek netlikte, niyetleri deşifre edecek!..
Kemal Bey’in “dün ne yaptığı”nı düşünmeden konuşma rahatlığının sonucu olarak, dünkü gazetelere yansıyan bir açıklaması vardı..
Diyor ki Kemal Bey: “Siz gerçekten birisini mi yargılayacaksınız, siz demokrasi kültürünüzün geliştiğini mi söylüyorsunuz? 27 Nisan’da bildiriyi Genelkurmay’ın sitesine koyan Genelkurmay Başkanı’na bir soru sordunuz mu? Sormadınız. Ama o bildiri kondu diye mağdur edebiyatı yapıp seçime gittiniz. Sonra ne yaptınız; aynı komutanın altına zırhlı araç aldınız. Ve dönüp bize diyorlar ki, ‘Askerî vesayet var.’ Bu anlayışı şiddetle reddediyoruz.”
Bu cümlelerden ne anlıyorsunuz?
Tabii ki; Kemal Bey’in 27 Nisan’a karşı olduğu ve faillerinin yargılanması gerektiğini hatırlattığını anlıyoruz..
Daha iyi yorumlamak için, Kemal Bey’in geçtiğimiz ay Fikret Bila’ya verdiği demeci de okuyalım: “27 Nisan bildirisini doğru bulmamıştım. Bugün de doğru bulmuyorum. Bu girişim siyasete müdahale niteliği taşıyordu. Siyasal sorunların siyaset kurumu tarafından çözülmesi gerekir. Bu açıdan 27 Nisan bildirisi doğru olmamıştır. Hükümetin ertesi gün bu girişime karşı koyan bir bildiri yayımlamasıyla da konu kapanmıştır. Demokratik ülkelerde esas alınması gereken şey, siyasetin siviller tarafından yapılması; demokratik kurum ve kurallar tarafından yürütülmesidir. Hangi biçimde ve hangi yöntemle olursa olsun, askerin siyasete müdahalesi kabul edilemez.”
Herkesin oy verebileceği bir siyasetçi profili değil mi?
Hele hele bir de bu adam CHP’de ise..
CHP’nin darbeci yapısı içinden böyle bir siyasetçi çıkıyorsa, CHP’li olmayanların bile bu partiye oy verme arzuları depreşiyor değil mi?
Ama durun. Acele etmeyin.. Önce şöyle bir hafızanızı yoklayın..
27Nisan’dan tam 3 yıl sonra, “Doğru bulmamıştım” diyen Kemal Bey’in, 28 Nisan’a, 29 Nisan’da “doğru bulmama” yönünde bir açıklaması olmuş muydu?
Araştırın bakalım, var mıydı öyle bir konuşması Kemal Bey’in?
Yok.. 28Nisan’da, ellerini ovuşturarak, susmuş Kemal Bey..
“Ohh. Ne güzel. Şahane, şahane.. Bir de bunun arkasından Anayasa Mahkemesi 367 kararını bizim istediğimiz gibi verirse, daha da güzel olacak” diye sevinçten dört köşe olmuş ve kenarda beklemiş Kemal Bey.. Avını bekleyen tilki gibi..
Gerçekten de, Anayasa Mahkemesi de 367 kararını, CHP’nin istediği şekilde vermiş!
Daha doğrusu,Kemal Bey’in de imzası olan dava dilekçesinde istenildiği gibi vermiş!
Şimdi 3 yıl sonra, Kemal Bey çıkmış “27 Nisan’ı doğru bulmamıştım” diyor.
Peki “367 kararını doru bulmuş muydun Kemal Bey?”
Öyle ya.. 27 Nisan bildirisini doğru bulmayan, uğruna 27 Nisan bildirisi verilen 367 kararını da doğru bulmamış olmalı..
Ama nerdee? 367 kararı davasının dilekçesinin altında, zaten Kemal Bey’in imzası var!
“367 kararı ayrı, 27 Nisan ayrı.. Direkt 27 Nisan ile ilgili Kemal Bey’in bir sözü var mı, onu söyle sen” diyebilirsiniz.
Söyleyelim..
27 Nisan’dan hemen sonra, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile Dolmabahçe Sarayı’nda bir görüşme yapmışlar.. Ancak görüşmenin içreği gizli tutulmuştu.. O tarihte bakın ne diyordu Kemal Bey: “Kamuoyundaki algılama şu: ‘Sayın Başbakan, belli dosyaları Yaşar Büyükanıt’ın önüne koydu, Sayın Büyükanıt da geri çekildi.’ Şimdi burada, asıl görev Sayın Büyükanıt’a düşüyor. Yoksa bu süreç, Sayın Büyükanıt’ın aleyhine çalışacaktır ve kamuoyunda oluşan olumsuz algıyı güçlendirecektir. Buradaki olumsuz algı sözcüğünden neyi kastettiğimi de herhalde herkes biliyor.”
Ne diyor şimdi burada Kemal Bey?
Sürecin Büyükanıt’ın aleyhine işleyeceğini söyleyerek, Büyükanıt’ın 27 Nisan bildirisi ile aslında olumlu bir adım attığını, ama Dolmabahçe görüşmesi ile geri adım attığını, sonrasında da görüşme içeriğini açıklamazsa, geri adımın devam edeceğini söylemiyor mu?
Hani Kemal Bey 27Nisan’a karşı idi?..
Bakın; o tarihteki açıklamaları ile, 27 Nisan’a karşı olduğunu söylememiş!
Tam aksine,. Büyükanıt’a destek çıkmış!
Öyle değil mi, dürüst Kemal Bey? Avını büyük dikkatle izleyen, tilki rolündeki Kemal Bey?
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT