Atme Mülteci Kampı'nda Kışla Gelen Çaresizlik
Soğuk havanın yavaş yavaş kendisini hissettirmesiyle, Suriye'deki sığınmacı kamplarında şartlar zorlaşıyor. Atme kampındaki yetkililer, Rus hava saldırıları nedeniyle sığınmacı akının yoğunlaştığını ve çaresiz kaldıklarını ifade etti.
Yılmaz Bilgen / Al Jazeera
5’inci yılına giren Suriye savaşında bombardımanların şiddetine paralel olarak artan göç, 30 Eylül’den bu yana devam eden Rus hava saldırılarıyla yeni bir boyut kazandı.
Şam, Hama, Humus, Dera ve Lazkiye kentlerinin kırsalında, direnişçilerin denetimindeki bölgeler Rus savaş uçaklarının yoğun bombardımanı altında. Halep ve İdlib kent merkezleri ile kırsalı da Rusya’nın yoğun olarak vurduğu hedeflerden biri.
Bombardıman nedeniyle bölgelerini terk etmek zorunda kalan binlerce Suriyeli, Türkiye sınırına yakın Atme Mülteci Kampı’na sığınıyor. Reyhanlı ilçesine sınır olan kampa 70 bin sığınmacı daha ulaştı.
Al Jazeera, havaların soğuması ve yağışlarla birlikte şartların daha da zorlaştığı kampta sığınmacılarla konuştu.
Atme Kampı'nda 300 binden fazla mülteci yaşıyordu. Son dönemde Humus ve Hama kentlerinden yaklaşık 70 bin Suriyeli daha geldi. Kamp sorumlularından Ebu Humus öncelikli ihtiyacın çadır olduğunu belirtti. Toplu bir göç dalgasıyla karşı karşıya olduklarını ifade eden Ebu Humus, birçok ailenin mescit ve çadır okullara yerleştirilmesine rağmen halen dışarıda yatmak zorunda kalan sığınmacıların olduğunu anlatıyor.
“Soğuk ve yağmurlar bastırdı, çaresiz durumdayız”
“Ekim ayının ilk günlerinde yeni bir göç dalgası başladı. Hama ve Humus kentlerinde vurulan muhalif bölgelerden kaçan siviller, buraya geliyor. Şu an kampta yaşayan insan sayısı 400 bine yaklaştı. Bu sayının yüzde 60’tan fazlasını çocuklar oluşturuyor. Yoğunluktan dolayı burada dağ, taş çadır oldu. Rusların bombardımanı sürdükçe daha büyük göç dalgası kaçınılmaz olacak. Sınırın kapalı olması ve kaçak geçişlerin tehlike arz etmesinden dolayı insanlar çaresiz. Burada kalmak zorundalar. Çadır yetersizliğinden dolayı dışarıda kalan birçok aile var. Kamp içerisinde gündüz eğitim ve sağlık hizmetini veren hastane ve okullar, akşam sığınmacılar için barınak işlevi görüyor.”
“Salgın hastalık tehlikesi var”
Ebu Humus, çadır kurulan alanların her türlü altyapıdan mahrum olduğunu ve su sıkıntısından kaynaklanan sebeplerle bilhassa çocuklarda çeşitli hastalıkların baş gösterdiğini söyledi:
“Herkes çamur içerisinde yaşıyor. Tuvalet sıkıntısı var ve banyo imkânı yok. Önümüzdeki günlerde soğukların daha fazla artması ile salgın hastalıkların ortaya çıkmasından korkuyoruz.”
Savaş öncesi 30 bin nüfusa sahip Atme kasabasının çevresi tamamen mülteci çadırları ile kuşatılmış durumda. Ebu Humus’a göre Atme Kampı'nın sığınmacılar tarafından tercih edilmesinin arkasındaki neden, Türkiye sınırına sıfır noktasında olması.
"Felaket meydana gelmeden..."
Suriye’de faaliyet gösteren birçok insani yardım kuruluşu, kış gelmeden sığınmacı kamplarına destek verilmesi konusuna dikkat çekmek için İstanbul’da bir basın konferansı düzenledi.
SMDK’ya bağlı çalışan sığınmacılara yardımdan sorumlu Destek Koordinasyon Birimi’nin da katıldığı konferansta, acil yardım çağrısı yapıldı.
"Felaket meydana gelmeden" başlığıyla düzenlenen konferansta, sığınmacı kamplarında en çok kış aylarında yaşanan ısıtma ve altyapı sorunları dile getirildi. Geçtiğimiz kış aylarında olduğu gibi ölüm vakalarının olmaması için devletlerden ve uluslararası kuruluşlardan yardım istendi.
HABERE YORUM KAT