1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Ateş ve Özpolat, siz kimin vekilisiniz?
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Ateş ve Özpolat, siz kimin vekilisiniz?

01 Kasım 2008 Cumartesi 04:43A+A-

Halkın sorunları ile ilgilenmesi gereken, sosyal demokrat CHP milletvekillerine bakar mısınız? Yasakçılık, temel hakların kısıtlanması, halkın inançlarının yaşanması önüne engeller çıkartılması faaliyetlerinden sonra, şimdi de; Türkiye’nin en zenginleri arasında yer alan Aydın Doğan’ın ruhsatsız olarak yayın yaptığı kanallarının avukatlığına soyunmuşlar.

Halk onlara; fakir fukaranın, mağdurların, ezilmişlerin haklarını savunması için oy veriyor.

Onlar ise; para babalarının, holding patronlarının, daha fazla ve kolay yoldan para kazanmaları için sözcülüklerine soyunuyorlar!

Milletin vergileri ile maaş alan iki CHP’li milletvekilinin, TBMM gündemine getirdikleri şu konuya bakar mısınız: “D-Smart bünyesindeki 11 kanalın yayınının lisanssız faaliyet gösterdiği gerekçesi ile durdurulması bir hesaplaşma mıdır?”

Beyefendiler, “asgari ücretin ne olması gerektiği”, “okuma hakkının nasıl yaygınlaştırılması gerektiği”, “küçük ilçelerdeki okulların yeterli öğretmene sahip olup olmadığı”nı, “memurlara verilen zamların, yeterli olup olmadığı”nı sorgulamıyorlar..

“Büyük patrona ait, 11 tane televizyon kanalı kaçak yayın yapıyormuş.. Onları niye durduruyorsunuz?” diye, bunun hesabını soruyorlar!

Kim bu milletvekilleri?

Birisi CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş.. Diğeri de CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özpolat..

Hani; “Siz Aydın Doğan’ın avukatları mısınız?” diye başlayıp, ardı ardına birkaç soru daha sıralayacağım ama, hemen mahkemeye koşacaklarından da eminim.

Bu kadar hengame içinde, bir de bunların açacakları dava ile uğraşmaya hiç vaktimiz yok. Ama yine de bu iki milletvekiline soralım, “Siz TBMM’den, halkın menfaatleri için mi maaş alıyorsunuz, yoksa Aydın Doğan’ın menfaatleri için mi? Siz milletten mi maaş alıyorsunuz, yoksa Aydın Doğan’dan mı?”

Adamın RTÜK’e müracaat edip, önce izin alıp, sonra yayına başlaması gerekir!

Kanun böyle diyor..

Ama, arkasındaki CHP’li milletvekillerine güvendiği için olsa gerek, sahibi olduğu medya organlarında çalıştırdığı sözde gazetecilere maaş ödeyerek, kalemlerini de satın aldığı için olsa gerek, RTÜK’e müracaat etmeden, önce yayına başlıyor, sonra izin talebinde bulunuyor!

RTÜK’ün de, izinsiz kanalların yayınını tespit edip, hemen yayın durdurma kararı vermesi gerekir ama, onlar da korktukları için olsa gerek, iki yıl seyirci kaldıktan sonra vermişler bu kararı..

RTÜK göz yumuyor.. İki sene boyunca, izinsiz olarak yayınını sürdürüyor büyük patron..

Bu neye benziyor?

Belediyeye müracaat etmeden, ruhsat almadan, arsanıza gökdelen dikmek için kazıya başlıyorsunuz..

Olur mu böyle bir şey?

Ruhsat almadan inşaat yapılabilinir mi?

Tabiî ki yapılamaz..

Ama karşımızda büyük patron var..

11 tane kanalı birden, kimseye dilekçe verip müracaatta bile bulunmadan, ruhsat almadan yayına başlatıyor.

Sonra da yayın durdurma kararı gelince, “Biz RTÜK Başkanı aleyhine yayın yapmıştık, onun için yayın durdurma kararı aldınız” diyor!

Utanmazlığa bakın.

Halkı enayi yerine koyma cesaretine bakın.

Ve bu utanmazlığa,CHP’li milletvekillerinin verdiği desteğe bakın!

Neymiş efendim; “RTÜK’ün, tüm evraklarını tamamlamış yayıncı kuruluşun, lisans başvurusunu kabul etmeme veya reddetme yetkisi var mı”ymış?

Bunu soran, CHP’li iki milletvekili..

Oysa CHP’li milletvekillerinin, Başbakan’a bunu sormalarına ne gerek var?

Doğan Grubu içinde, 100’e yakın avukat çalışıyor.. Sorsanıza bir tanesine bu soruyu?

Sorun ve alın cevabınızı..

Takdir yetkisi var mıymış, yok muymuş?

Üstelik, takdir hakkı olsa da / olmasa da, verilen her idari karar için, vatandaşların dava açma hakkı var..

RTÜK izin vermedi ise, veya makul sürede talebinizi cevaplandırmadı ise, siz de açarsınız davanızı, yapılan keyfîliği mahkûm ettirirsiniz!

Niye yapmıyor büyük patron?

Çünkü talep edilen konunun, hakkı olmadığını biliyor! Biliyor ki, dava bile açmıyor!.

Milletvekillerine soru önergesi verdirtiyor. Siyasi baskı ile izin almaya kalkışıyor!

Patron bunu yapar, adetidir..

Ama CHP milletvekillerine ne oluyor?

Ne oluyor ki, patronun avukatlığına soyunuyorlar?

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT