HAKSÖZ-HABER

Amasya’da valilik tarafından organize edilen Öğretmenler Günü programında Türkçü-ırkçı eğilimi ile bilinen Türk Eğitim Sen’in tepkisi gündem oldu. Türk Eğitim Sen Başkanı Kamil Terzi program devam ederken Atatürk’ün adının zikredilmediği iddiasıyla protokole tepki göstererek salonu terk etti.

İlginç olan ise aslında tepkinin sadece şova yönelik olduğunun net biçimde görülebilmesiydi. Programda söz alan hem Vali, hem de Amasya milletvekili Mustafa Kemal’i anmışlardı. Ama Türk Eğitim Sen Başkanı ya bunu yeterli bulmadığından ya da eylemi önceden planlamış olduğundan gürültü çıkartmaktan kendini alamadı. Daha ilginci ise bilahare yaptığı açıklamasında sendika başkanının özürle birlikte hassasiyet ortaklığını vurgulamasıydı. 

Kamil Terzi sosyal medya hesabından şu açıklamayı yayınladı: 

Görüldüğü üzere bu açıklamasında sendika başkanı “tamam, ben fark etmemiş olabilirim, özür dilerim, önemli olan Kemalist tapınma merasimine gölge düşmemiş olmasıdır” tarzında bir yaklaşımla görevini yapmış bir ‘mümin mutmainliği’ni yansıtmakta. 

Ne gariptir ki, güya sivil toplumun bir parçası olması gereken bir sendika başkanı dayatmacı ve otoriter bir tutumla devletin yöneticilerini resmi ideolojiye daha fazla referans vermeye zorluyor. Buna karşın yöneticiler ise “hala ne gerek var bu tür dayatmalara, bırakalım insanlar kimi sevip kimi sevmeyeceklerine kendileri karar versinler” demek yerine “biz zaten bu görevi fazlasıyla yapıyoruz” yollu bir açıklama yapma ihtiyacı hissediyorlar. 

Sonuç ise gayet iç karartıcı oluyor: Bu ülke her geçen gün bu dayatmacı, tahakkümcü tutumlar marifetiyle daha bariz biçimde bir tımarhaneye dönüşme yolunda ilerliyor!