HAKSÖZ-HABER 

Sözcü Gazetesi, okul müdürünün odasında yaptığı basit bir düzenlemeyi “skandal” başlığıyla duyurdu. Oysa mesele sadece bir portreydi. Mesele, kutsanmış bir “tek adam”a dokunulmazlık zırhı giydirilmiş olmasıydı. Portre M. Kemal’e ait olunca, onun yerinin değişmesi bile linç vesilesi sayılıyor. 

Üsküdar Borsa İstanbul Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Mehmet Ali Kaçmaz’ın Atatürk portresini odasından kaldırdığını öğrenen gazete, bunu “büyük suç” olarak lanse etti. Üstelik, yetinmeyip Kaçmaz’ın Ekrem İmamoğlu hakkında yaptığı birkaç WhatsApp durum paylaşımını da -kişisel verileri ihlal ederek, izin alınmadan- servis etti. 

WhatsApp durum fotoğraflarını adeta kriminal delil gibi toplayan gazete, içinde hakaret veya yasa dışı bir ifade olmayan bu paylaşımları “Skandal” diye etiketledi. Oysa asıl skandal, bu takipçilik, bu muhbirlik ve sinsiliktir. 

Bu olay, ister istemez Uğur Dündar’ın namaz kılan öğrencileri “suçüstü” yakalamış gibi servis ettiği haberleri hatırlatıyor. Demek ki aradan geçen onca yıla rağmen Kemalist zihniyetin gazetecilik anlayışı hiç değişmemiş: Halkın değerlerine düşmanlık, inkârcılığı kutsallaştırmak, resmi ideolojiyi sorgulayan herkese linç kampanyası… 

Gerçek şu ki; Türkiye’de yozlaşmış gazetecilik anlayışı ve pratiği bir türlü tükenmedi. Bilakis geçmişte yaptıklarıyla yüzleşmek ve toplumdan özür dilemek yerine buldukları her fırsatta aynı çirkinliği sergilemeye devam ediyorlar. Özellikle de resmi ideolojiyi sorgulanamaz bir tabu gibi görenler arasında...