Sivas olaylarının yaşandığı gün Ankara İstanbul karayolunda 45 yolcu taşıyan bir otobüste şoförlük yaptığını belgeleriyle kanıtlayan Bülent Düvenci’yi ömür boyu hapis cezasına çarptıran Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, Atabeyler davası sanıkları ile ilgili ‘yeterli delil bulunamadı’ gerekçesiyle berat vermesi tepkilere neden oldu. Operasyonda ele geçirilen patlayıcılar, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın evinin krokisi ve ateşleme düzeneği görmezden gelindi. Mahkemenin suç varlığını tespit edememesi skandal olarak yorumlanırken, Bülent Düvenci’inin eşi Buket Düvenci “Eşimin ne silah ne de bir örgütle bağlantısı vardı. Resmi belgelerle o gün orada olmadığını kanıtlamasına rağmen mahkeme tarafından varolmayan bir örgüte dahil edilip, olmayan bir sloganla ömür boyu hapisle cezalandırıldı. Aynı mahkeme, ele geçirilen bomba ve krokilere rağmen Atabeyler çetesinde herhangi bir suç bulamadı. Bu çifte standarttan başka bir şey değil” dedi.

ATABEYLER DÂVÂSININ ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a suikast ihbarıyla başlatılan operasyonda kendilerini Atabeyler olarak tanımlayan bir yapılanmanın varlığı ortaya çıkartılmıştı. Sanıkların ikametinde yapılan aramalarda patlayıcı mühimmatlar, patlatma düzeneği ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Ankara’daki evine ait güzergahı gösteren kroki ele geçirilmişti. ‘Askeri alan dışına patlayıcı mühimmat çıkarma’, ‘gizli belgeleri temin etme’ suçlamasıyla askeri mahkemede açılan davaya ek olarak Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Aynı zamanda Sivas davasına da bakan mahkeme ele geçirilen mühimmatlara, sanıkların askeri mahkemeden ceza almasına ve askerlikten atılmalarına rağmen yeterli delil bulunamadığını gerekçe gösterip sanıkların beratına hükmetti.

ATABEYLER’DE DELİL BULAMADI SİVAS’TA BULDU

Mahkemenin skandal kararına en büyük tepki ise Sivas mağduru Bülent Düvenci’nin eşi Buket Düvenci’den geldi. Düvenci, “Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu karar adeta çifte standartın belgesi niteliğinde. Bir tarafta ele geçirilen bombalar patlayıcılar var. Diğer tarafta bir çakı dahi yok. Eşim 2 Temmuz 1993 günü olay yerinde olmadığını belge ve şahitleriyle kanıtladı ancak mahkeme bunu dikkate dahi almadı. Olayın üzerinden 19 yıl geçmesine karşın duruşmalar sürerken tutuksuz yargılama dahi yapmadı. 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Şatır, gözümüzün içine baka baka ‘delil karartma ihtimali var’ diyerek sürekli Bülent’in tutukluğunun devamını sağladı” diye konuştu.

DÖRT DÖRTLÜK SUİKAST HAZIRLIĞI

Eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer verdiği bir demeçte Atabeyler “çetesinin” hedefinin Başbakan Erdoğan olduğunu söylemişti. Yılmazer, “Atabeyler operasyonu var ya, o olay Başbakan’a yönelik dört dörtlük bir suikast girişimi. Öyle ordudan dışarıya silah çıkarma, bunları gizleme, saklama işi falan değil. Ele geçirdiğimiz mühimmat ve planlar, Başbakan’a nerede nasıl saldırılacağını gösteriyordu. Çok netti. Bunun dört dörtlük bir suikast girişimi olduğunu Başbakan’a dahi anlatamadılar” diye konuşmuştu.

ATABEYLER OLAYI NEYDİ?

Atabeyler grubuna yönelik operasyon Ankara Eryaman’da 31 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleştirilmişti. Bir eve baskın düzenleyen ekipler, Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Özel Harp Dairesi’nde (ÖHD) görevli iki astsubay, iki yüzbaşı ile emekli bir binbaşının da aralarında bulunduğu 9 kişiyi gözaltına aldı. Aramalarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Danışmanı Cüneyd Zapsu’nun evlerine ait krokiler bulundu. Serkisof marka saatle hazırlanmış TNT karışımı patlayıcı, farklı menşeli 70 adet infilak kapsülleri, 348 gram C-4 patlayıcı, TNT kalıpları, dinamitler, yangın çıkarıcı bombalar ele geçirilmişti. Atabeyler çetesine yönelik operasyonda tutuklanan, aralarında Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli subay ve astsubayların da bulunduğu 10 sanıkla ilgili yargılama Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4,5 yıl önce başladı. Sanıklar ‘hükümete karşı darbe hazırlığı’ suçlamasıyla yargılanıyordu. Atabeyler’in askerleri Yüzbaşı Murat Eren, astsubaylar Yasin Yaman ve Erkut Taş hakkında Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde de yargılama yapıldı. Çete üyesi olmaktan askeri mahkemede 5 yıl 7 ay 25 gün hapis cezasına çarptırılan Eren’in, devlete ait gizli bilgileri içeren CD’yi Yunis Akkaya’ya verdiği kesinleşti. Eren’in yalnızca “görevi gereği edindiği gizli belgeleri açıklamak” ve “zimmetli askeri mühimmatı gizlemek” suçundan ceza aldığı duyuruldu. Eren, Taş ve Yaman, YAŞ kararıyla TSK’dan ihraç edildi.

YENİ AKİT