Astâne’de, ‘Psikolojik Üstünlüğü Yitirmeme’ Savaşı...
Selahaddin E. Çakırgil, Astâne’de gerçekleştirecek Suriye toplantısını değerlendiriyor:
(Önce, Kazakistan’ın başkenti Astâne’nin/Astana şeklindeki yazılış ve telaffuz yanlışına değinelim kısaca.. Âstâne kelimesinin aslı, ’pay-i taht, başkent, karar merkezi’ mânâsındaki Âsitâne olup, İstanbul’un da isimlerinden birisidir.
Evet, bugün Kazakistan’ın başkentinde, Suriye Buhranı konusunda başlayacak olan toplantı dolayısıyla Astana şeklindeki bozuk telaffuzla bolca karşılacağımız için, doğrusunu da hatırlayalım istedik..)
20 Ocak’a kadarki Amerikan Başkanı Barack Obama, Suriye’de Baas rejiminin 54 yıllık kanlı diktatörlüğünün sona ereceğini, ama, yerine İslamî hedefleri dile getiren grupların güçlü çıkacağını anlayınca.. ’Beşşar Esed iktidarda kalsın daha iyi..’ deyip, Suriye içsavaşını uzaktan seyrediyormuş; ama, yeri geldiğince yine de müdahale edecek şekilde kenara çekilmiş gibi yapmıştı. Ne de olsa, yıllaardır yüzbinler halinde hayattan çekilenler, Amerikan vatandaşı değillerdi.