“Aslanlar Gibi Görevinin Başında” ya da “Yaşasın Pişkinler!”
“İçimizdeki Danimarkalı” Önder Sav, “Telekom hükümetin elinde, oraya istediklerini yazabilirler” diyor, Vakit gazetesiyle yaptığı görüşmeyi kanıtlayan “kapı gibi belge”yi kabul etmiyordu…
Merakla beklenen ikinci belge de gecikmedi:
Turkcell'den savcılığa gönderilen yazıda, “Sav'a ait hattın, Vakit'e ait sabit hattan 23 Mayıs Cuma günü saat 10.03'te arandığı ve 2647 saniyelik kesintisiz iletişimin sağlandığı” bildirildi…
“Önder Pişkin Sav” kendisini ve partisini on ikiden vuran bu “kaçışı olmayan kanıt”a da itibar etmiyor…
Neden mi?
“Sadece Telekom değil, Turkcell de kayıtlarını hükümetin talimatlarına göre belirliyor” ya; ondandır!
* * *
Sav istifa etmiyor, özür dahi dilemiyor…
Önceki gün Milliyet'e “Ortada dinleme yoksa bize sahip çıkanları yanıltmış olacağız” diyordu; Fos Çıkan Sav'ların Önder'i…
Dinleme olmadığı kanıtlandı; CHP yönetiminin kendilerine “balıklama” sahip çıkanları yanılttığı kesinleşti…
Gelgelelim; kamuoyunu yanıltmanın, iftira atmanın, yalan söylemenin karşılığında bedel ödemek falan yok…
Ya? Kulaklarının üzerine yatmak var, pişkince…
* * *
Baykal, diyor ki:
“Ne istifası? Önder Bey aslanlar gibi görevinin başında!”
Sav, CHP teşkilatına hakim, ya…
“Yes” Er Önder, istediği kadar çam devirsin, skandal üzerine skandal tuşuna bassın; “no” problem!
Baykal, kurultay galibiyetlerini “aslanlar gibi” garantili hale getiren Sav'ın istifasını ister mi hiç?
“Önder Bey'in istifa etme ihtimalini bile” sevmez…
Aslında, hep tersinden düşünmek; “muhteşem ikili”ye “Sakın ha, istifa etmeyin; sonsuza kadar o koltuklarda kalın!” demek lazım:
Baykal-Sav ikilisiyle sürekli rezil olan; “imal ettiği skandal silahıyla vurulan” bir CHP…
Çok daha iyi anlatıyor, kendisini; “Kaybeden Statüko” için ne yapmakta olduğu hususunda çok daha öğretici oluyor!
* * *
Deniz Bey, iki tane “kapı gibi” kanıta rağmen zihinleri bulandırmak amacıyla hâlâ “optik çarpıtma” yapmakta ısrarlı:
“Bakın, Vali Önder Bey'e saat 10'da geliyor. 10.03'te Vakit arıyor. Garip değil mi, bu? Kuşkuyla karşılıyoruz. Telefonlar kapalı olsa bile açıkmış gibi dinlenebilir…”
Baykal'ın “gözbağcı” tezini çürütebilmek hiç de zor değil:
“Sav'ın telefonu dinlenilmek istenmiş olsa, bunu tasarlayanların Vakit muhabirinin tam da o saatte telefon etmesine ihtiyaçları olmazdı: Sav'ı kapalı telefonundan dinlerlerdi!”
“Sav'la 44 dakika” adlı “hafif batı müziği” parçasının varlığı, Telekom ve Turkcell kayıtları ile kanıtlanmış…
Baykal-Sav tandemi kelimenin tam anlamıyla şişmiştir!
Çırpındıkça, batıyor, CHP…
Yeni Şafak gazetesi
YAZIYA YORUM KAT