1. HABERLER

  2. HABER

  3. 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ

  4. Askerî Birlikleri Patates Çuvallarıyla Durdurdular
Askerî Birlikleri Patates Çuvallarıyla Durdurdular

Askerî Birlikleri Patates Çuvallarıyla Durdurdular

15-16 Temmuz'daki darbe kalkışmasına destek vermek için zırhlı araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola düşen askerî birliklerin önünü Romanların kestiği ortaya çıktı.

23 Ağustos 2016 Salı 15:55A+A-

Darbe kalkışmasına destek vermek amacıyla zırhlı araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola düşen askerî birliklerin önünü, Romanların patates çuvalları, motosiklet ve araçlarını çekerek kestiği ortaya çıktı.

15-16 Temmuz’daki darbe kalkışması sırasında halkın kendi iradesine sahip çıkmak için gösterdiği kahramanlıklar, bir bir gündeme gelmeye devam ediyor.

Bunlardan biri de Kırklareli'nde yaşandı. Kalkışmayı haber alır almaz sokağa çıkan çoğunluğunu Romanların oluşturduğu vatandaşlar, Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcısı Soner Gül ve Kaymakam Vekili Tarkan Keskin ile İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan bir grup askeri otoban gişelerinde durdurdu.

Darbe kalkışmasına yönelik operasyonlar kapsamında tutuklanan ve TSK'dan ihraç edilen Yarbay Latif Çiçek'in komutasındaki askerî araçların önüne motosiklet, patates çuvalı ve araçlarını koyan Romanlar, askerin ilerlemesine müsâde etmedi.

Latif Çiçek'in, “Askerin silahı var, herkes açılsın.” şeklindeki sözlerine aldırış etmeyen Romanlar, askerî birliklerin ilerlemesine engel oldu.

Romanlar, Çiçek'in gözaltına alınmasından sonra, “Romanlar Burada, Darbeciler Nerede?” şeklinde slogan attı.

“Tanklara Taşla, Topaçla Karşı Gelirim”

Kalkışmaya destek vermek amacıyla yola düşen, askerî birliği otoban gişelerinde durduran vatandaşlar arasında bulunan 63 yaşındaki Nadide Çivi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, askerî araçları karşısında gördüğünde çok korktuğunu ancak hiç düşünmeden karşı geldiğini söyledi.

Çivi, darbe kalkışmasının yaşandığı gece Türkiye halkının ölümden döndüğünü kaydetti.

Sabaha kadar sokaklarda beklediklerini aktaran Çivi, “Asker olmaya ben de hazırım. Tanklara taşla, topaçla karşı gelirim. Vatan uğruna gerekirse ölürüm. Onlara taşla, sopayla var gücümle karşı durabilirim. Ne zaman isterseler hemen askere gidebilirim. Ben her şeye hazırım. Vatanım için ölürüm, yeter ki vatanım sağ olsun. Allah Cumhurbaşkanı’mızı başımızdan eksik etmesin.” şeklinde konuştu.

Fatma Olcay, kalkışmanın yaşandığı gece kamyon kasalarında askerî birlik önüne giderek nöbet tuttuklarını anımsattı.

Kalkışmanın ardından gözlerine uyku girmediğini aktaran Olcay, canlarını vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.

“Darbeci Yarbay Tehdit Etti

Soner Orgun, kalkışmanın yaşandığı gece tüylerinin diken diken olduğunu ifade ederek, şunları anlattı:

“Darbe girişimini, televizyondan öğrendik. Daha sonra mahallemizdeki Roman vatandaşlarıyla kahvehanede olayları takip etmeye başladık. Reisimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Sokağa çıkın.' çağrısı ile hemen mahallede örgütlendik. Yaklaşık bin kişilik Roman vatandaşlarıyla sokaklarda yürüyüş yaptık. Sabah namazı kıldığımız sırada, 'Askeriyeden tanklar çıktı, İstanbul istikametine gidiyor.' denildiği an mahallemizdeki vatandaşlar, otomobili, kamyonu, motosikleti, bisikleti ile geldi. Roman vatandaşları olarak otoban girişine giderek, askerî araçları durdurduk. Her şey normale döndüğünde emniyet güçlerince dağılabileceğimiz söylendi ancak biz 'Tanklar buradan kaldırılmadan evlerimize dönmeyeceğiz.' dedik. Vatandaşların gözetimi altında askerî araçlar jandarma komutanlığına götürülene kadar bekledik.

Yarbay Çiçek, vatandaşları yolu açmaları için çok kez tehdit ederek, 'Sizi ezer geçerim.' şeklinde söylemlerde bulundu. Yarbay bizim sloganlarımızdan etkilenerek, biraz kendini geri çekti. Daha sonra Yarbay 'Çekilmezseniz askere ‘vur’ emri vereceğim.' dedi. Hatta askerlere dönerek, 'Silahları doldurun.' talimatı verdi. Cumhuriyet Başsavcımız Soner Gül, Yarbay Çiçek ile tartışmaya başladı. Ardından Yarbay silahına sarıldığı an, Başsavcımız eline vurarak silahını yere düşürdü. Darbeci Yarbay, polis ekiplerince gözaltına alındı. O gece Yarbay'ın gözü dönmüştü.”.

Erdinç Gürül ise yoldan geçen tüm büyük araçları durdurarak yardım istediğini ve araçların kışlaların önüne geçmelerini sağladığını ifade etti.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum