HAKSÖZ HABER

Türkiye’de hukukun işleyişi konusunda yaşanan aksaklıklar adalet sistemine karşı büyük bir güvensizlik oluşturuyor. Devlet nezdinden suçsuzluğu kanıtlanan insanlar dahi yıllarca süren yargılama süreçlerine karşın aynı suçlamayla yine gözaltı hatta mahkumiyet yaşayabiliyor.

Geçtiğimiz günlerde görevden alındıktan sonra suçsuzluğu kanıtlandığı için görevine iade edilen hakim savcıların yaşadıkları buna önemli bir örnekti. Şimdi ise benzer bir örnek Ankara’da yaşanıyor. Tevhid Dergisi’nin Ankara’daki temsilciliğine düzenlenen operasyonda “IŞİD” üyeliği gösterilerek gözaltılar gerçekleştirildi. Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada “Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında; haklarında usulünce yapılan iletişimin tespiti ve fiziki takip sonucunda, DEAŞ silahlı terör örgütünün ‘Tevhid Dergisi’ adı altında Ankara yapılanması içerisinde yer aldıkları ve örgütsel faaliyetlerde bulundukları tespit edilen 20 şüphelinin 27.02.2024 tarihinden itibaren gözaltına alınmalarına karar verilmiştir. Şüphelilerin tamamı yakalanmış olup Cumhuriyet Başsavcılığımıza sevklerine yönelik işlemlere Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince devam edilmektedir” denildi. 

2023 senesinde Yargıtay 3. Ceza Dairesinde yapılan inceleme neticesinde Halis Bayancuk ve birlikte yargılandığı diğer sanıklar hakkında mahkemece gerekçe ortaya konulmaksızın yasadışı silahlı örgüt üyeliği ve yöneticiliğinden mahkumiyet kararları verildiği belirtilerek bunun hukuka uygun olmadığı vurgulanmıştı. Oybirliğiyle alınan Yargıtay kararında silahlı örgüt üyeliği suçlaması yapılabilmesi için bir dizi unsurun mevcut olması gerektiği hatırlatılarak, mahkeme kararında bu hususların ortaya konulmadığına, soyut suçlamalarla yetinildiğine dikkat çekilerek sanıkların temyiz taleplerinin kabul edilmesine ve mahkûmiyet kararının bozulmasına hükmedildiği belirtilerek “IŞİD” üyeliği ithamı başta olmak üzere suçlamalar düşürülmüştü.

Asılsız ithamlarla gerçekleştirilen operasyonlar hukuka olan zedelenmiş güven duygusunu yerle bir ediyor. Devletin işi asayiş adına asıp kesmek değil hukuk adına adaletle hükmetmek olmalı!