Arınç: Katkı Sağlayacak Kim Varsa Sürece Dahil Edilmeli
Başbakan Yardımcısı Arınç, "Çözüm Süreci madem hepimizin konusudur, bu konu üzerinde söz söyleyecek, katkı sağlayacak kim varsa, onlar da sürece dahil edilmelidir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Çözüm Süreci Türkiye için çok önemlidir. Türkiye'nin kronikleşmiş bir sorununu çözmek için bütün yurtseverler, ülkesini, milletini sevenler mutlaka iyi düşünmek, olumlu, pozitif davranmak ve olumlu kararlar almak durumundadır" dedi.
Hak ve Özgürlükler Partisini (HAK-PAR) ziyaret eden Arınç, 12-13 yıllık olan partinin başına çok şeyler geldiğini, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmak istendiğini anımsatarak, mücadelesini meşru, barışçıl yöntemlerle sürdürdüğünü kaydetti.
Hukukun üstünlüğüne inanan, özgürlükçü ve çoğulcu bir parti olan HAK-PAR'ın, 1,5-2 ay önce kongresini yaptığını hatırlatan Arınç, Genel Başkan Kemal Burkay'ın yerine Fehmi Demir'in seçildiğini hatırlattı.
Demir'i geçmişten bu yana tanıdığını ifade eden Arınç, ziyaretinin birinci amacının, büyük kongresini yapmış HAK-PAR'ı tebrik etmek ve bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilemek olduğunu söyledi.
Ziyaretin ikinci sebebinin ise Burkay'la görüşmek olduğunu dile getiren Arınç, şunları kaydetti:
"Kısmet olursa fırsat bulabilirsek, ülkemizin içinde bulunduğu sorunları, temelde Kürt sorununu, çözüm sürecini, bu konuda yapılabilecek işleri, kendilerinin buna olacak katkılarını, kendi ağızlarından duymak istiyorum. Biz, Hak ve Özgürlükler Partisi ile geçmişte de görüşürdük, bazen genel başkanıyla, bazen diğer arkadaşlarımızla. Ama bu genel merkezlerinde, bir resmi ziyaret olarak lütfen kabul edin. Buna benzer ziyaretlerimizi, eğer Kürt kimliği üzerine siyaset yapmayı tercih etmiş partilerimiz varsa ve bunlar şiddeti, silahı reddederek, barışçı yöntemlerle bu işi yapacaklarsa onlarla da samimi diyalog içerisinde olacağız. Çözüm Süreci Türkiye için çok önemlidir. Türkiye'nin kronikleşmiş bir sorununu çözmek için bütün yurtseverler, ülkesini, milletini sevenler mutlaka iyi düşünmek, olumlu, pozitif davranmak ve olumlu kararlar almak durumundadır. Ben, Hak ve Özgürlükler Partisinin bu konuda barışı tercih ettiğini, şiddetten uzak olduğunu, demokratik yöntemlerden vazgeçmediğini, evrensel hukuk prensipleriyle doğrudan ilgili yöntemleri seçtiğini biliyorum. Bugün de ben onlara birkaç cümle söyleyeceğim ama daha çok onların bazı konular üzerindeki düşüncelerini alacağım" dedi.
"Taslağı görmedim"
Arınç, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "14 Aralık operasyonu" ile ilgili soru sormak istemesi üzerine Arınç, "14 Aralık'tan başlamayalım, buradaki ziyaretimizle ilgili..." karşılığını verdi.
"Abdullah Öcalan hazırladığı taslağı hükümete sunmuştu. Bu taslak üzerinde bir anlaşmazlık var görünüyor. Siz bu taslağı gördünüz mü? Kandil'in, 'hükümet artık bizi oyalamasın' açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, Arınç, "Değerlendiremiyorum, taslağı görmedim. Taslakla ilgili olarak sadece Kandil ve HDP kaynaklı bilgiler veriliyor. Bu bilgileri ilgili kurumlarımız değerlendirir. Biz de her hafta bu konu üzerinde görüşmeler yapıyoruz. Eğer ciddi bulursak bazı konuları biz de hükümet olarak bunların üzerinde atılacak adımları veya karşılıklarını tespit ederiz. Sadece gazete haberlerine veya hemen hemen her gün konuşan insanların sözlerine bakarız, çözüm sürecinin rotasını tayin edemeyiz" yanıtını verdi.
"Her platformda görüşüyoruz"
"14 Aralık operasyonuyla" ilgili soru sormak isteyen gazetecinin, "İkinci soruma devam edebilir miyim?" demesi üzerine, Arınç, "O zaman 15 Aralık'ı soracaksın" diye espri yaptı.
Gazeteciye, "Seni kırmayım, baştan sor sorularını" diyen Arınç, "Hidayet Karaca ve Ekrem Dumanlı, uzun bir gözaltı süresinin ardından terör örgütü kurmak suçundan tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Siz, bu kişilerin terör örgütü üyesi olduğunu, hizmet hareketinin de terör örgütü olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna şu cevabı verdi:
"TBMM iç tüzüğünde bir hüküm var; 'İstişare amaçlı soru sorulamaz' diyor. Bana maddi bilgiler ışığında bir soru sorarsanız cevap veririm, onun dışındaki kanaatlerimiz bizim gönlümüzde ve kalbimizde mahfuz kalsın. Ben bu olayla ilgili olarak sadece bir yargı sürecinin işlediğini söylüyorum. Bu yargı sürecinin iyi işlediğini, kötü işlediğini, doğru olduğunu, yanlış olduğunu kamuoyu takdir eder. Ama gözaltından başlayarak pek çok insanın sorgusu yapıldı, büyük bir kısmı serbest bırakıldı. İsimlerini söylediğiniz kişilerle ilgili olarak da mahkeme zannediyorum bir karar verecektir. Kamuoyunun bu konuda hassas olduğunu düşünüyorum, beklentilerine uygun bir karar çıkmasını diliyorum. Kanaatlerimizi, gönlümüze ait düşüncelerimizi bize bırakın lütfen."
"Çözüm sürecinde sadece HDP'nin muhatap alındığına dair eleştiriler var. Bu ziyareti biraz da bu kapsamda değerlendirebilir miyiz?" sorusu üzerine Arınç, "Zaten görüşüyoruz ama bugünkü görüşmemiz sizlerin önünde oldu. Biz Kürt kimliği ile siyaset yapan, barışçıl amaçlar taşıyan, şiddeti, silahı reddeden, can ve mal emniyetini tehlikeye atmaktan kaçınan, pasif eylemi kabul eden, şiddetin ötesinde bütün bunları kendilerine ilke edinmiş hem siyasetçilerle hem platformlarla hem partilerle görüşüyoruz, görüşmeliyiz" dedi.
"Katkı sağlayacak kim varsa sürece dahil edilmeli"
"Çözüm süreci içerisinde örgütün, İmralı'nın ve sadece HDP'nin muhatap alınması eksik ve yanlıştır" diyenlerin olduğunu, kendisinin de buna katıldığını belirten Arınç, "Çözüm Süreci madem hepimizin konusudur, bu konu üzerinde söz söyleyecek, katkı sağlayacak kim varsa, onlar da sürece dahil edilmelidir, onların da düşünceleri, görüşleri mutlaka saygıyla karşılanmalı ve gereği yapılmalıdır. Bu ziyaretimi ister o kapsamda alın, isterseniz bir kongre sonrası bir nezaket ziyareti olarak alın" diye konuştu.
Bu konuda birbiriyle aynı programları benimseyen partileri ziyaret edeceğini belirten Arınç, bunlardan birisinin de yarın gerçekleşeceğini söyledi.
"Çözüm süreciyle ilgili bir İzleme Kurulu oluşturulması gündemde. Önümüzdeki tarihlerde HAK-PAR'dan da İzleme Kuruluna yada İmralı heyetine bir katılım olabilir mi?" sorusuna, Arınç, şu yanıtı verdi:
"Olabilir veya olmayabilir. Bir İzleme Kurulu olacaksa kimlerden teşekkül edecek, hangi görevi yapacak bu henüz netleşmiş değil. Ama prensip olarak bir süreç içerisinde böyle bir kurulun, çözüm sürecini sonuca ulaştırmak üzere gerekli olduğunu düşünürsek, böyle bir kurulu kuracağız. Bunlar kimler olacak? O tespiti yaparken şüphesiz geniş bir envanterimizden istifade edeceğiz."
"Çaba sarf eden herkesi destekleriz"
HAK-PAR Genel Başkanı Fehmi Demir de Arınç'a teşekkür ederek, partilerinin, başından beri sorunların barışçıl, meşru çözümünden yana olduğunu, şiddeti dışladığını söyledi.
Kürt sorunu gibi Türkiye'nin 200 yıllık devasa sorununun, ciddi projelerle çözüme ulaşabileceğine inandıklarını ifade eden Demir, bunun ancak siyasetle, meşru ve barışçıl yollarla sağlanması gerektiğine inandıklarını kaydetti.
Türkiye'de siyasete yeni bir tarz getirmeye, polemiklerden uzak, çözüm üreten bir parti olmaya çalıştıklarını vurgulayan Demir, "Çözüm üretenin kim olduğuna değil, ne söylediğine bakıyoruz. Çözüm üretme konusunda çaba sarf eden herkesi desteklemeye açığız. Biz Kürt halkının, hak ve özgürlüklerini elde etmesi konusunda atılacak her türlü adım konusunda HAK-PAR, üzerine düşeni yerine getirecek" dedi.
"Uzlaşma arayan insanlarız"
HAK-PAR'ın eski Genel Başkanı Kemal Burkay da Türkiye'ye dönüşü sırasında ziyaret ettiği Arınç'ın dostça tutum içerisinde olduğunu söyledi.
Arınç'ın ziyaretinden son derece memnun olduklarını belirten Burkay, "Biz kutuplaşmadan ziyade, uzlaşma arayan insanlarız. Sorunların diyalog yoluyla çözümü... Çözüme tabii inanıyoruz ki bölge ülkelerinin tümü gibi Türkiye bakımından da çok önemli. Biz bu konuda destek vermeye, çaba göstermeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Açıklamaların ardından Arınç, HAK-PAR heyeti ile baş başa görüştü.
HABERE YORUM KAT