Bangladeş'te yayınlanan "Dhaka Tribune" gazetesinde yer alan habere göre, son 15 günde Myanmar-Bangladeş sınırında tehlikeli ve hijyenik olmayan koşullar altında herhangi bir tıbbi müdahalede bulunulmaksızın 100 bebek doğdu.

Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele bahanesiyle Arakan eyaletinde devam eden saldırılarında 25 Ağustos'tan bu yana çok sayıda Arakanlı Müslüman hayatını kaybederken, ülkedeki şiddet olaylarından kaçmayı başaran bazı hamile kadınlar doğum yaptı.

Bu kadınlardan Arakan'dan kaçarken hamile olan 25 yaşındaki Suraiya Sultan, Myanmar ordusu evine baskın yaptığında, köyünü yaktığında, değerli eşyalarını yağmaladığında ve yüzlerce kadına tecavüz edildiğinde her şeyini geride bıraktı.

Suraiya, 26 Ağustos'ta, Bangladeş Sınır Muhafızı (BGB) tarafından ülkeye girmesine izin verilmeyen ve Jummun Khali Bariband bölgesindeki tarafsız topraklarda mahsur kalan çok sayıda Arakanlı Müslümandan biriydi.

Suraiya, BGB'den yardım istedi. Aralıksız yağan sağanak nedeniyle onun ve diğer sığınmacıların sırılsıklam olmuş perişan hali bile yardım çağrısını duyuramadı.

Teknede doğum yaptı

En nihayetinde görevli subaylar, diğer birkaç kadınla birlikte onu BGB teknesine aldı. Teknedeki diğer kadınlar onun etrafını çevirdi ve bir sari (Hint kadın elbisesi) ile sarıp bebeğini dünyaya getirmesine yardım etti.

Bazı BGB subayları, kötüye giden sağlık durumunun farkına vararak Suraiya'yı, Nayapara'daki mülteci kampına gönderdi. Böylece Suraiya ve bebeği tıbbi bakım alabildi.

Bir muhabir, 9 Eylül'de Nayapara'ya giderek Suraiya ile yeni doğan kızı Ayesha'yı buldu.

"Annelerin ve bebeklerin çoğu kritik durumdaydı"

Kamp görevlisi Mohd Mominul Haq, Dhaka Tribune'e, 26 Ağustos'tan bugüne kadar yaklaşık 100 yeni doğan bebeğin ve annesinin tıbbi bakım için kampa gittiğini belirtti.

"Bu annelerin ve bebeklerin çoğu kritik durumdaydı. Onlara yardım etmek için elimizden gelen gayreti gösterdik." diyen Haq, çoğunun yetersiz beslenme ve kaygıdan dolayı sıkıntı çektiğini sözlerine ekledi.

Halk sağlığı merkezi Ganashasta Kendra Koordinatörü Monzur Kabir Ahmed, yeni bir annenin yeterli miktarda yiyecek ve su almadığında bebeğini emziremediğini söyleyerek, bu durumun, anne ile bebeğinin fiziksel ve zihinsel sağlığı için tehlikeli olduğunu ifade etti.

Ahmed, aynı zamanda, kendi merkezlerinden sağlık ekiplerinin 4 Eylül'de kampa gittiklerini ve o zamandan bu yana Arakanlı Müslüman sığınmacılara tıbbi yardım sağladığını ve şimdiye kadar beş ekibin hamile kadınlara, yeni annelere ve yeni doğan bebeklerine yardım ettiğini kaydetti.

Ahmed, "4-10 Eylül tarihleri arasında tarafsız topraklarda doğum yapan yaklaşık 89 anne ve bebeğine rastladıklarını" dile getirerek, bunlardan çoğunun sağlık durumunun vahim olduğuna dikkati çekti.

Öte yandan, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun (UNFPA) Bangladeş'teki üreme sağlığı hizmetleri uzmanı Angur Nahar Monty, kadınların yeterli sağlık hizmetine eriştiğinden emin olmak için gerekeni yaptıklarını bildirdi.

AA