1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. Apo, Ergenekon davasında tanıklık yapar mı?..
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Apo, Ergenekon davasında tanıklık yapar mı?..

10 Ağustos 2009 Pazartesi 01:20A+A-

Yeşil “out”, Pilot Necati “in”!

Bu son Ergenekon iddianamesinde ilginç bir ayrıntı var. “Gizli Tanık GALİP'in alınan ifadesinde; örgütte Pilot Necati olarak bilinen şahıstan ve bu şahsın Abdullah Öcalan ile olan ilişkisinden bahsetmek istediğini, Pilot Necati'nin mesleğinin pilotluk olduğunu, Ağrılı olduğunu bildiğini, Abdullah Öcalan'ın pilot Necati’nin ‘devletin adamı’ olduğunu, ‘kendisini kontrol etmek üzere görevlendirildiği’ni, kendisine Ankara’dayken para yardımı yaptığını; fakat Pilot Necati’nin kendisini kontrol edemediğini, kendisinin onu kullandığını ve birtakım bilgiler aldığını, bundan dolayı da devletin kendileri üzerine gelmediğini beyan ettiğini, Pilot Necati'nin Abdullah Öcalan'a üstü kapalı olarak “Sen bir kuşsun, istediğimiz zaman seni pişirip yeriz” dediğini söylediğini, Abdullah Öcalan ile Pilot Necati'nin ilişkisinin 1976-1977 yıllarında başladığını ve Abdullah Öcalan'ın yurtdışına çıkana kadar devam ettiğini, Abdullah Öcalan'ın Pilot Necati'nin bir uçak kazasında öldüğünü, Yalçın Küçük'ün kendisine söylediğini beyan etmiştir.”

Kesire’yi biliyoruz. Kesire’nin babasını da.. İpin ucu MİT’e çıkıyor.. Google’a girin bakın, daha neler anlatılıyor. Ben aşağıya bunlardan kısa bir özet yapmaya çalışacağım.

Apo’nun derin ilişkileri 1976’lara dayanıyormuş.. Yani CHP-MSP koalisyonunun sonu, 1. MC’nin başlangıcı.. Yani Demirel dönemi..

Apo’nun Şam’da kaldığı dairenin altında ve üstünde kimin oturduğunu da biliyoruz..

Mesut Yılmaz ve Çevik Bir de bu hikayeyi biliyor. Demirel de.. “Yeşil” bilmiyor olamaz.. DTP’liler olsa olsa bilmek istemiyor olabilir.. Yani Apo bilinmeyen, yabancı biri değil. İşin başından beri biliniyor.. 80 sonrası yükselişi, Komkar ve Rızgari’yi kontrol altına alıp, Irak ve İran’daki Kürtler üzerinde etkili olacak bir organizasyonla ilgili. Apo sonradan kontrolden çıktı.. Bana göre, bu iddia da gerçeği tam olarak ifade etmiyor. Bana göre asıl gerçek, “bölgenin insansızlaştırılması” ile ilgili.. Yani sorun, tek başına “Kürt sorunu” değil. Süryani, Dürzi, Türk, Kürt, Alevi herkes var işin içinde.. Gizli tanık Galip’in anlattıkları, cümle cümle incelendiğinde, aslında benim ne demek istediğim çok daha iyi anlaşılacaktır..

Apo, Kürt Ergenekonunun 1 Numarasıdır. İş “sayın başkan”, ya da “bebek katili” tanımlaması ile geçiştirilemeyecek kadar karmaşık bir sorundur.. Kimine göre ise Kürt Ergenekonunun 1 Numarası Pilot Necati idi. Pilot Necati de Yeşil gibi, sağ mı, ölü mü olduğu belli değil.. Ankara’da Pilot Necati adına bir mezar olsa da, kimine göre Apo, Kenya’dan Türkiye’ye getirildiğinde ona uçakta “hoşgeldin” diyen kişi “Pilot Necati” idi..

Apo gerçeğini Evren bilir.. Beşar Esad da, Putin de bilir.. Yunanistan da bilir, Almanlar da, Amerikalılar da, İngilizler de, Fransızlar da, İtalyanlar da, İsrail de, Lübnan, Ürdün istihbaratı da bilir.. PKK, tek başına bir özgürlük hareketi ya da terör örgütü filan da değil.. Görüntü de her iki özelliklere de sahip, uluslararası bağlantıları olan siyasi bir organizasyondur..

Baykal bunu bilmiyor mu, Bahçeli bilmiyor mu, Erbakan bilmiyor mu, Çiller bilmiyor mu?

Ama gerçeği söylemek kimsenin işine gelmiyor.. Aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine birileri kendilerine iktidar ve servet üretiyor..

Sahi, Mumcu neden öldürüldü. Ceyhan ya da Güldal Mumcu olanları bilmiyor mu? Ve neden susuyorlar! Ceyhan Mumcu Perinçek’in, Güldal Mumcu Baykal’ın yanında ne arıyor!

Ergenekon’un dehşet senaryolarına baktınız mı? Güya bir bilim adamı, Gürüz arkadaşına neler söylüyor: “K. GÜRÜZ: Ya kardeşini kardeşini kesmiş adam ya. Bunun şakası yok abicim. (...) Atatürk arkadaşlarını asmış...” Demirel reddetse de devlet adam öldürüyormuş demek ki!..

Özbek, MHP’ye yakın bir adammış, ama Cumhuriyetçilere el altından kaynak aktarıyor.. Öbür yandan ülkücü gençleri Cumhuriyet’i basmaya gönderiyorlar.. “Kurşun sıkan da, yiyen de bizden” hesabı.. Çiller bu konuyu çok güzel özetlemişti aslında.. “Bebek katili” (?!) “Sayın Öcalan”ı, Askeri savcı, Milliyetçi abi Baki Tuğ, yakalandığı halde neden bırakmış, bunu kendisine sormak gerek!

Ha bu arada, “Bizim iyi çocukların Ergenekon”u da, halkı galeyana getirmek için, Ankara’daki bir alışveriş merkezindeki buz patenine, çocukların yoğun olduğu saatte bomba patlatmak üzere plan yapmış.. “Maksat vatan kurtulsun”, biliyorsunuz, “her şey vatan için...”

Özbek deyip geçmeyin, Tuncay Güney’den eksik kalır yanı yok.. “‘Milliyetçi’ lokomotif tamircisi bir dönem Kırıkkale MHP’nin başkanlığını da yaptıktan sonra 1975 yılında sendika genel başkanlığını ele geçiriyor. İşte bu tarihten sonra da Mustafa Özbek ve yakınları için servet ve güç anlamında önlenemez yükseliş başlıyor. Kendi deyimiyle ‘37 yıllık sendika, 34 yıllık başkanlık hayatı’ boyunca onlarca, daire, bir o kadar arsa, villa sahibi vatandaşa dönüşüyor. Bu arada sendikanın 10 milyonlarca lirası da aileye aktarılmış. Ve hâlâ sendika başkan ve yöneticileri onunla gurur duymaya devam ediyorlar..

Özbek bir ara MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin karşısında muhaliflerini desteklemişti. Bir ara ‘Demirelci’ bile oldu.. ‘Tansu Çillerci’, ‘Mehmet Ağarcı’ ve bugün ‘Ulusalcı’. Bu kimlikleri kurduğu vakıf ve ‘stratejik’ araştırma şirketleriyle destekliyor. Bu arada Türkmen Boyları Federasyonu’nu kuran Mustafa Özbek, kendisini ‘Yörük Türkmen Beyi’ ilan ediyor.

Peki Apo kim? Bir dönem dindar, daha sonra Milliyetçi. Sonra devlet için çalışıyor. Ardından Kürtçü. 1970’lerde Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi, Devrimci Doğu Kültür Ocakları üyesi ve 1975 yılında da Ankara Yüksek Öğrenci Derneği Yönetim Kurulu üyesi. Abdullah Öcalan’ın eşi Kesire Yıldırım’ın ilişkileri de derin ve karanlıktı. İddialara göre, “Kesire Yıldırım’ın babası Ali Yıldırım’ın istihbarat teşkilatları ile ilişkisi vardı. Ki bu teşkilatlar, dönemin konjonktürüne uygun olarak CIA’ya hizmet ediyordu.” Apo’nun yanında bir isim daha vardı, bu da TSK’dan emekliye sevkedilen Ağrılı pilot Necati Kaya.. Abdullah Öcalan, İmralı’da yargılandığı sırada kendisine Necati Kaya ile ilgili de soru yöneltildi. Öcalan, “Sanıyorum 1982 yılında kullandığı zirai ilaçlama uçağı düşmüş ve ölmüş” diyordu. “Mahkeme, nedense bu kadar izahı yeterli görüyor ve konunun üzerine gitmiyordu.”

Apo’ya göre PKK’nın kuruluş aşamasında hem Kesire Yıldırım, hem pilot Necati Kaya, büyük parasal destek ve silah sağlamışlardı. Resmi kayıtlara göre 1956 doğumlu, Farzanda’dan olma Rafida’dan doğma Necati Kaya, 09.09.1982’de vefat etmiş ve 11.09.1982’de de gömülmüş. Şu anda Ankara’da Karşıya Mezarlığındaki Ada: M/7, Parsel 291 nolu kabrinde yatıyor. Necati Kaya o sıralarda Ankara/Emek mahallesinde ikamet ediyor. Eş, anne, baba, kardeş, arkadaş, akraba, çocuk var mı bilmiyoruz. Mezarda yatan kişinin Necati Kaya olup olmadığı konusunda da çeşitli iddialar var.

Öcalan, Başbakan’a mektup yazmadan, Kürt sorununa çözüm önermeden önce, toplum olarak kafa karışıklığından kurtulmamız için bu sorulara cevap vermeli. Türkiye’nin derin gerçeği çözülmeden, hiçbir sorun çözülemez.. Hiçbir çözümün uygulanma şansı yoktur.. Öcalan, Ergenekon davasında tanık olmalı.. Söyleyecek çok şeyi olduğu bir gerçek..

Ahiret gününe inanıyor mu bilmem ama, hatırlatmak isterim ki; İslâm inancına göre “haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır.” Allah her şeyi, görür, bilir, hüküm sahibidir. Herkesin bu dünyada yaptığı işlerin hesabının sorulacağı bir gün vardır. O zaman bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz her şeyin hesabı sorulacak.. Onurlu olan tercih, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı olmaktır.. Hatanın neresinden dönülürse kârdır.. Bir topluluğa olan düşmanlığımızın, bizi onlar hakkında haksızlığa sevketmemesi gerekir..

Selam ve dua ile..

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT