1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Antik Greko-Romen dünyası tanrılarının kutsanması gibi...
Antik Greko-Romen dünyası tanrılarının kutsanması gibi...

Antik Greko-Romen dünyası tanrılarının kutsanması gibi...

Aziz Nesin: '..Ben Atatürk'e karşıyım diyenler de var, karşı olması lâzım.. Ben onlara saygı duyuyorum.. Onlar niye sevsin ki? Bir Müslümanın Atatürkçü olması mümkün değil.. Gerçek Müslümanlar Atatürk'ü sevmez..

11 Kasım 2022 Cuma 14:51A+A-

Selahaddin E. Çakırgil’in yazısı:

10 Kasım resmî ağlama törenleri de nihayet geçti.. Bu törenler 9 Kasım akşamından başladı, diyecektim, ama, hayır-hayır!. Hattâ bir ay önceden başlamıştı da denilebilir. Çünkü, TRT'nin 9 Ekim gecesi Anıtkabir'in temelinin 1944'te atılışının bilmem kaçıncı yıldönümü diye, o konu, öyle yoğunluklu bir duygu coşkusuyla ve defalarca anlatılmıştı ki, işaret etmekle değinip geçelim.

 Ortaokul yıllarında fazla bir tören olmazdı, küçük kasabamızda.. İlk gençlik yıllarımızda, 1960'da, Ankara'da Sağlık Okulu'nda 'leylî/ yatılı' olarak okurken; okul müdürümüz olan Dr. zâtın, davetliler ve 450 öğrencinin karşısında ağlayarak yaptığı ve önündeki masaya konulmuş altın yaldızlı bir büst'e bakıp, 'Atam, sana inanıyoruz, sana tapıyoruz atam!.' diye hıçkırarak ve kendinden geçercesine haykırışından dehşete düşüşümü hep hatırlarım. (O sıralarda Peyâmî Safâ bile, 'Biz Atatürk'ün gövdesine tapınan putperestler değiliz!' demek noktasına geldiğinden, Kemalist-laikler, onun yazdığı Milliyet'i de 'gerici' saymaya başlamışlardı. Öğrenciler adına yapılan konuşmada Peyâmî Safâ'nın o sözünü tekrar edişim, 'buz' gibi bir hava estirmeye yetmişti. Evet, ölümünün 22'nci yıldönümünde, sabahtan akşama kadar bütün derslerde de, hemen tamamı Doktor olan hocalarımız, hüngür-müngür oluşları ve burunlarını çeke-çeke ağlamaları da hâlâ gözlerimin önündedir.) O gün, Ankara'da Sıhhiye'den Kızılay'a uzanan caddenin sol tarafındaki büyük bir sinemada anma toplantısı yapılacağı açıklanmış ve ben de gitmiştim.

Yazının Devamı >>>