İlke-Der, MTTB, Özgür-Der Antalya Temsilciliğinin çağrısı ile Antalya Kapalı Yol havuz yanında toplanan Antalyalılar, Baas rejiminin gerçekleştirdiği katliamları, pankartlar, dövizler, sloganlar ve okudukları basın açıklaması ile protesto ettiler.

Basın açıklaması Gültekin Sincar tarafından okundu. Basın açıklamasında Suriye’de gerçekleştirilen katliamlara, Filistin’de şehid edilen Zuheyr el Kaysi’ye, Afganistan’da Kur’an yakma olayından sonra protesto eden 30 müslümanın öldürülmesine değinildi.

Basın açıklamasında Afganistan’da Kur’an’ın yakılması olayından da bahsedilerek, Kur’an’a hakaret eden emperyalist bir gücün içinde Türkiye’den giden askerlerinde olması eleştirilerek şu satırlara yer verildi: “Afganistan’da Kur’an’ın yakılmasını protesto edenlerden 30 kişiyi öldüren NATO askerlerinin yine kendi halinde 15 sivil Afganlıyı hiçbir sebep yokken nasıl evlerinde kurşuna dizdiğini de hatırlatmak istiyoruz.

Afganistan da bölge halkının nefretini kazanan bu işgal kuvvetleri arasında maalesef Türkiye’den giden 1800 asker de var. Dün Kabil’de düşen helikopterde hayatını kaybeden 12 askerle ilgili olarak da bir kez daha şunu sormak istiyoruz: Müslüman bir ülkenin topraklarını işgal etmiş, Kur’an’a hakaret eden, her gün sivil halkı katleden Emperyalist gücün içinde Türkiye’den gönderilen askerlerin ne işi var?”

Basın açıklamasında İsrail tarafından Filistinlilere karşı gerçekleştirilen bombardımanlara da değinildi. Bununla ilgili olarak şu satırlara yer verildi: “Geçtiğimiz hafta içinde Filistin’de ise Filistin Halk Direniş Komiteleri Lideri Zuheyr el Kaysi, direniş komiteleri mücahidlerinden ve Gilad Şalit esir takasında özgürlüğüne kavuşan Filistinli mücahid Mahmud Hanani ve iki Filistin İslami Cihad mücahidi ile beraber 18 sivil Gazzeli masum Siyonistlerin hava bombardımanında şehid oldu. Kurulan tüm şeytani tezgahlara, direnişi kamuoyunda küçük düşürmeye çalışan tüm oyunlara rağmen gücünü haktan ve halkından alan Filistin direnişi ümmetin yüzü ağartıyor.”

Basın açıklamasında Suriye’de gerçekleşen katliamlarla ilgili olarak “İslam coğrafyası Afganistan’dan Somali’ye Çeçenistan’dan Gazze’ye Hama’dan Humus’a Deraa’dan İdlib’e zulüm ve katliam altında inliyor. İslam coğrafyasına çöreklenen emperyalistler Siyonistler ve diktatörlük rejimleri kan dökmeye devam ediyorlar.

Kadın çocuk yaşlı demeden gözü dönmüş bir şekilde katliam yapıyorlar. Laik, Ulusalcı sosyalist BAAS rejiminin seküler ordusu Suriye’de Hama Humus Deraa Baba Amr ve İdlib şehirleri yerle bir edildi.

1982’de Hama’da yaşananlar bugün neredeyse bütün Suriye şehirlerinde yaşanıyor. Suriye’de Baas çetesi bir yıldır katliamlarına devam ediyor. Resmi rakamlara göre yetmiş bin tutuklu, kırk bin yaralı altmış bin kayıp ve on binden fazla şehidimiz var. Şehitlerimizin aziz kanları için BAAS diktasına karşı durmak ilkesel bir sorumluluktur.” denildi.

Basın açıklamasında hükümete de seslenilerek: “Türkiye bölge ülkelerinin ve halklarının yanında olduğu göstermek istiyor. Bunun için de:

1- Müslümanların kanının akmasını durdurmak istiyorsak öncelikle NATO ittifakından çıkmalı, topraklarımızdaki tüm NATO tesislerini defetmeliyiz.

2- Yanına hiçbir emperyalist devleti almadan, tamamen bölge ülkelerini muhatap alan bir bölgesel politika geliştirmelidir.

Basın açıklamasında “Katil Nato Ortadoğudan Defol”, “Kahrolsun İsrail”, "Katil Esed Suriye’den Defol", “Antalya’dan Humus’a Direnişe Bin Selam!”, “Zulme karşı direneceğiz!”, “Yaşasın Küresel İntifada”, “Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek”,vb sloganlar atıldı. Basın açıklaması tekbirlerle sona erdi.

Basın Açıklamasının Metni:

Sayın Antalyalılar ve basın mensupları:

 

Biz Müslüman Suriye halkının yanında olduğumuzu hatırlatmak, Suriye’de yaşananlara dikkatleri çekmek, ulusalcı sosyalist BAAS rejiminin katliamlarına "Dur" demek ve Suriye halkının direnişine destek vermek amacıyla buradayız.

İslam coğrafyası Afganistan’dan Somali’ye Çeçenistan’dan Gazze’ye Hama’dan Humus’a Deraa’dan İdlib’e zulüm ve katliam altında inliyor. İslam coğrafyasına çöreklenen emperyalistler Siyonistler ve diktatörlük rejimleri kan dökmeye devam ediyorlar.

Kadın çocuk yaşlıdemeden gözü dönmüş bir şekilde katliam yapıyorlar. Laik, Ulusalcı sosyalist BAAS rejiminin seküler ordusu Suriye’de Hama Humus Deraa Baba Amr ve İdlibşehirleri yerle bir edildi.

1982’de Hama’da yaşananlar bugün neredeyse bütün Suriye şehirlerinde yaşanıyor. Suriye’de Baas çetesi bir yıldır katliamlarına devam ediyor. Resmi rakamlara göre yetmiş bin tutuklu, kırk bin yaralı altmış bin kayıp ve on binden fazla şehidimiz var. Şehitlerimizin aziz kanları için BAAS diktasına karşı durmak ilkesel bir sorumluluktur.

Bugün Suriye’yi kendi zimmetinde zanneden, bu toprak parçasında yaşayan insanları sistematik birşekilde öldürme hakkına sahip olduğunu sanan Baas çetesinin hiçbir meşruiyeti yoktur. Bununla birlikte bu zulme alkış tutan, bu zulme sessiz kalan herkes kendi sonunu hazırlamaktadır.

Bizler Müslümanlar olarak Suriye’de şehit olan kardeşlerimizin kanlarının bereketiyle Suriye direnişinin güçlenmesi için Rabbimize yakarıyoruz.

Rabbimizden şunu diliyoruz ki; izzeti ve onuru tercih eden ve zulme karşı kıyam eden Suriyeli kardeşlerimizin kanları Baas rejimini boğsun ve Suriye halkını Emperyalistlerin tuzaklarına düşmekten korusun ferasetlerini arttırsın.

Hep birlikte insanlığımıza sahip çıkalım ve hep birlikte haykıralım… Yaşasın zulme karşıdirenişimiz. Zulme ve zillete boyun eğmeyenlere Antalya’dan bin selam.

10 gündür kayıp olan Gazeteci Adem Özköse ve Hamit Coşkun kardeşlerimizin derhal serbest bırakılmasıiçin Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimlerin hızlandırılmasını talep ediyoruz.

İlke-Der

Özgür-Der Antalya Temsilciliği

Milli Türk Talebe Birliği