Londra merkezli Penguin Kitap’tan geçtiğimiz yıl çıkan “Şimdi Olmaz Nur!” Ketebe Yayınları tarafından Türkçeye kazandırıldı. Ketebe’nin nisan kitapları arasında yer alan eser, çocuklara aile, sevgi, merak, dini değerler ve tesettür konularını aktarıyor. Birmingham’da ilkokul öğretmeni olan Bangladeşli Farhana İslam’ın kaleme aldığı eser, çizimleri ve son ana kadar diri tuttuğu merak duygusuyla öne çıkıyor. Yazarın ilk resimli kitabında Nur isimli bir minik, annesi başta olmak üzere ailesindeki kadınların neden başörtüsü taktığının yanıtını arıyor. Kitabın çizimlerini yapan Nabila Adani ve editörü Feride Kurtulmuş eserin ortaya çıkışını ve kendilerinde uyandırdığı hisleri Yeni Şafak’a anlattı.

ÇİZİMLERİNE KUDÜS’Ü DE KÂBE’Yİ DE EKLEDİ

Başörtüsü gibi önemli bir konunun eğlenceli ve zekice kaleme alındığını söyleyen Adani, “Okuyucuyu, başörtüsünün ne kadar önemli ve güzel olduğunu gösteren eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Günlük aktiviteler, ev ve aile etrafında şekillenen kitapta bu unsurları vurgulamaya çalıştım. Kadınların zorla başını örttüğüne dair genellemelerden kaçınarak, karakterleri hikayeye uygun şekilde betimledim. Başörtüsünün baskı unsuru olarak algılanmasını değil onları yücelttiğini göstermeye çalışıyorum. Çünkü başörtüsü, kimliklerinin bir parçası. Aile resimlerini kitabın arka planına yerleştirerek karakterlerin kimliklerini güçlendirmek ve kültürlerini vurgulamak için karpuz süslemeleri, Güney Asya dekoratif yazıları, Kabe resimleri ve Kudüs’teki Kubbet-üs Sahra’dan küçük detaylar ekledim.”

Kitabın, başörtüsü hakkında bilgi sahibi olmayan okuyuculara Müslüman kadının kimliğinin bir parçası olduğunu anlamalarına yardımcı olacağını söyleyen çizer Adani, “Kitabın damgalama ve tektipleştirmeyle mücadeleye yardımcı olacağını düşünüyorum. Müslüman çocukların, başörtüsü takan kadınların kimlikleriyle gurur duymasına vesile olabilir” cümlelerini kurdu.

GENÇ MÜSLÜMAN KADINLARI GÖRECEĞİZ

“Şimdi Olmaz Nur!”un editörlüğünü üstlenen Feride Kurtulmuş, geçtiğimiz yıl gittiği Londra Fuarı’nda karşılaştığı kitabın her kitapçıda karşısına çıktığını söyledi. Çizimlerini çok beğendiği eserin Ketebe’ye dahil olma sürecini şöyle özetledi: “Kitabın yayıncısından bir bülten aldık. Hem çizimleri çok güzeldi hem de sizi bir kız çocuğunun sorusunun peşinden götürüyordu: Neden başınızı örtüyorsunuz? Şu sebeple başımızı örtüyoruz demiyor ama sonunda cevabı duygusal bir şekilde alıyoruz. Farklı yaşlardan, özellikle genç Müslüman kadınları hikayede görmek de hoşumuza gitti. Birçok detayın bir araya gelmesi, bizi bu kitabı seçmeye itti.”