Ankara’dan Suriye’ye direnişe bin selam!
Özgür-Der Ankara Şubesinin çağrısıyla Melike Hatun Camii önünde toplanan Müslümanlar, Suriyeli mücahitlerin Rusya ve İran destekli Esed rejimine yönelik direnişini selamladı.
HAKSÖZ HABER
Özgür-Der Ankara Şubesinin çağrısıyla bir araya gelen Müslümanlar, mücahitlerin Suriye’de Esed rejimi ve destekçilerine karşı verdiği destansı mücadeleye destek açıklaması yapıldı.
Öğlen namazı sonrası Melike Hatun Camii önünde yapılan eylemde, “Gazze’den Halep’e direnişe bin selam”, “Katil Esed hesap verecek”, “Katil İran Suriye’den defol”, “Katil Rusya Suriye’den defol”, “Suriye halkı yalnız değildir!” Sloganları atıldı.
Burada sözü alan İHH Ankara Şubesi Başkanı Hacı Bayram Şahin, 2011’den bu yana Suriye’de bir savaşın değil, soykırımın yaşandığını söyledi.
Suriye halkının yıllardır onurlu bir mücadele verdiğini belirten Şahin, Halep’in 2012-2016 yılları arasında büyük bir kuşatmaya maruz kaldığını, bugün Allah’ın izniyle şehrin özgürleştirildiğini anımsattı.
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği adına konuşan İsmail Mansur Özdemir de Allah’ın, babasından aldığı kirli mirası devralarak insanlık dışı katliamlar yapan Beşşar Esed’in sonunu görmeyi Müslümanlara nasip ettiğini vurguladı.
Suriye’deki acıların 13 yıldır sürdüğünü ve Allah’ın izniyle bu acıların son bulacağını dile getiren Özdemir, Türkiye’nin Suriye halkının yanında yer alarak doğru olanı yaptığını kaydetti.
Daha sonra Özgür-Der Ankara Şubesinden Abdullah Tahir Kaya basın açıklamasını okudu.
Basın açıklamasının tam metni:
Bismillahirrahmanirrahim,
Hamd yalnızca alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Şüphesiz ki Rabbimiz günleri aramızda döndürür. Suriye halkının Mart 2011’de zalim Esed rejimine karşı başlattığı devrim ateşi yeniden alevlendi. Ödenen onca bedellere, çekilen büyük acılara rağmen Suriye’nin mazlum evlatları zorbalara baş eğmedi. Bu kutlu mücadele bugün de Allah’ın izniyle devam etmektedir.
Değerli Müslümanlar! Biliyorsunuz 2011’de rejime karşı Dera’da başlayan halk ayaklanması kısa sürede tüm ülke geneline yayıldı. On yıllardır rejimin insanlık dışı muamelelerine maruz kalan Suriye halkı, hak, özgürlük ve adalet temelli gösterilerle meydanları doldurdu. Alanlarda barış ve özgürlük türküleri söyleyen Suriyeliler, rejimin silahlı saldırılarına maruz kaldı. Altı ay boyunca süren barışçıl gösterilere rejimin silahla, kanla cevap vermesi bardağı taşırdı.
Halkın bünyesinde oluşan muhalif gruplar, Esed rejimi çetesine karşı özgürlük mücadelesi verdi. Birkaç yıl içerisinde rejim çökme noktasına geldi. Sonunun geldiğini anlayan Beşşar Esed önce İran’dan yardım istedi, akabinde 2015’te Rusya’nın doğrudan savaşa müdahil olması için teklif götürdü. Zira İran ile birlikte Hizbullah da Suriye sahasında varlık göstermeye başladı.
Muhalif grupların ülkenin neredeyse tamamını ele geçirdiği ve rejimi devirmek üzere bir vasatta Rusya, İran ve Hizbullah’ın denkleme girmesiyle Esed’in iktidarı ayakta tutuldu. Özgürleştirilen Halep, Hama, Humus gibi şehirler yeniden rejimin eline geçti.
Gelinen noktada Esed rejimi, İran ve Rusya ortaklığıyla Suriye’de çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 1 milyona yakın sivil katledildi, milyonarca kişi sakat bırakıldı. 13 milyon Suriyeli ülke içinde yerinden oldu. Bunların 6-7 milyonu ülkesini terk ederek Türkiye, Lübnan, Ürdün gibi ülkelere sığındı. Yüzlerce kişi Avrupa ülkelerine gitmeye çalışırken Akdeniz’de boğuldu. Baba Esed’in 1982’de Hama’da yaptığı katliam hala hafızalardaki yerini koruyor!
Suriye halkı yaklaşık 700 bin nüfusu olan İdlib’de sıkışmak zorunda kaldı. İdlib’in nüfusu 4,5 milyona ulaştı. Türkiye, Rusya ve İran arasında imzalanan Astana Mutabakatı’na rağmen rejim bu kuralları sürekli ihlal etti, İdlib’deki sivil halka saldırılar düzenledi. Özellikle İdlib’e yönelik süren ihlaller silsilesi muhalifleri yeni bir arayışa sevk etti.
İdlib’in güney kırsalı ve Batı Halep kırsalına yönelik 27 Kasım’da başlayan saldırganlığı caydırma operasyonları neticesinde Halep ve Hama Esed rejimi ve destekçilerinden, Tel Rıfat ise PKK’dan temizlenmiştir elhamdülillah. Dün gece itibariyle Suriye devriminin başladığı yer Dera’da özgürleştirildi. Humus eteklerine dayanan mücahitlerin zaferi ise yakındır inşallah. Başta Şam olmak üzere Suriye’nin tamamen özgürleştirilerek Suriye halkına teslim edilmesi, barış ve huzurun bir an önce tesis edilmesi en büyük temennimizdir!
Mücahitlerin özgürleştirdikleri beldelerde halkın sevinci apaçık ortadadır. Evlerinde, yurtlarında sürülen Suriyelilerin beldelerine yeniden kavuşma görüntüleri bizleri canı gönülden sevindiriyor. Yıllardır rejim zindanlarında tutulan mahkumların özgürlüklerine kavuşması bu ceberut, köhne ve yozlaşmış rejimin çürümüşlüğünü gözler önüne seriyor.
Kokuşmuş bir rejimi ayakta tutmaya çalışan emperyalist güçlerin, mezhepçi anlayışın, maşa olmaktan başka meziyeti olmayan örgütlerin politikaları iflas etmiştir. Anti-emperyalizm ve Siyonizm karşıtlığı masallarıyla desteklenen Baas cuntasının Suriye’nin geleceğinde yeri yoktur, olmamalıdır. Suriye’de Müslümanları katledenlerin Filistin hassasiyeti ise yok hükmündedir! Biz Kudüs’ün özgürlüğünün Şam’dan, Halep’ten, Hama’dan, Humus’tan geçtiğine inanıyoruz. Zira Büyük komutan Selahattin Eyyubi’nin Kudüs fethine giden yolunda önce Halep ve Şam fethedilmiş, ardından Kudüs özgür olmuştur. Alllah bu mücadeleyi Gazze’nin, Kudüs’ün, Filistin’in özgürleşmesine vesile kılsın!
Bugün Suriye devrimi kaldığı yerden devam ediyor. Suriye'de mücahitler Esed rejiminin Rusya ve İran’ın desteğiyle gasp ettiği beldeleri bir bir özgürleştiriyor. Katliamcı Esed rejimi ise hızla çöküyor. 2011'den bu yana Suriye halkının özgürlük mücadelesine verdiğimiz desteği buradan bir kez daha haykırıyoruz!
İzzetli ve kahraman Suriye halkının zalimlere karşı verdiği mücadele onurumuzdur!
Suriye’nin yiğit evlatlarına, mücahitlere selam olsun!
Hama’da, Humus’ta, Halep’te, Şam’da yıkılacak nemrutlar inşallah!
Filistin’den Suriye’ye direnişe selam olsun!
Gazze’den Halep’e, Hama’ya, Humus’a direnişe selam olsun!
Yaşasın Özgür Filistin, Yaşasın Özgür Suriye!
ÖZGÜR-DER ANKARA ŞUBESİ
HABERE YORUM KAT