“Kader ve Kaza Bağlamında İnsanın Fiilleri” başlıklı konuşmasında insan nedir, kader, toplumsal kavramlar ve nefis üzerinde duran Arslantaş ayrıca günümüz sünnet anlayışı ve akıl iman ilişkisine değindi.

‘İnsan nedir’ sorusuna ihtiyaçlar bağlamında yaklaşıp kaderi eşyada var olan özellikler ve insanda var olan özellikler olarak ikiye ayıran Arslantaş, dinin insanda var olan özellikleri tatmin için tercih ettiğimiz yoldur tanımlamasında bulunarak; nefsin suçlu olmaması gerektiğini, insanın tercihlerinin sonucu ödül ve ceza alacağını belirterek, insanın konumunu belirtti.

Konuşmasının devamında kavramların öneminden bahsetti ve Rad suresi 11.ayet bağlamında değişimin toplumda kullanılan kavramları ıslah ederek ve Kur’an’i bir tanımlamayla olması gerektiğini söyledi.

Daha sonra Resulullah (s.a) dönemimden örnek getirerek toplumun kullandığı kavramlar üzerinde duran Arslantaş, Resulullah’ında Mekke toplumunun kavramlarını değiştirerek işe başladığının altını çizerek usulün bu olması gerektiğini belirtti.

Kavramlar üzerinde yoğunlaşan Arslantaş “tağut ve cihad “kavramlarını örnek vererek şöyle bir tanımlamada bulundu:

“Tağut, akılla vahiy arasına giren her şeydir.”

“Cihad ise akıl ile vahiy arasına giren her şeyi kaldırmaya yönelik bir temizleme operasyonudur.”

Daha sonra sunumunda bizlere;

“-İtikatta zanna yer yoktur.

-Peygamberin sünneti Kur’an’ı yaşamaktır.

-Yitik yitirildiği yerde aranır, bizler vahyi kaybettik ve kurtuluş tekrar vahye ulaşmamızladır.

-Kur’an’a yaklaşımımızda tümevarım yöntemini değil tümdengelim yöntemini uygulamalı ve bütüncüllüğü yakalamalıyız.

-İnsanın kendi tercihlerinde külli irade Allah’ın cüz’i irade ise kişinin kendisinindir.” İlkelerini hatırlatan Arslantaş konuşmasının sonunda katılımcıların sorularını yanıtladı.

 

HABER: DURMUŞ KANCI

FOTOĞRAF: ENES KÜÇÜKYILDIZ