HAKSÖZ HABER

Washington Post’ta bugün yayınlanan yazısında David Ignatius Türkiye ile İsrail arasında gerilen ilişkilerin bir yansıması olarak 2012 yılının başında Türkiye’nin Mossad ile Türkiye’de görüşmeler yapan İranlı bir casus şebekesinin çökertilmesini sağladığını yazdı. Ignatius Türkiye’ye gelerek İsrail istihbaratıyla temas kuran 10 İranlının isminin Tahran’a bildirilmesinden sonra, Nisan 2012’de İran’ın İsrail hesabına çalışan bir casus şebekesinin çökerttiğini ve 15 kişinin tutuklandığını açıkladığını ifade etti. Bu kişilerin doğrudan Türkiye’nin verdiği isimlerle irtibatlı olup olmadıkları kesin olmamakla beraber İran uzun bir süredir nükleer uzmanlarının öldürülmesinden İsrail’i sorumlu tutuyor.

İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Zeev Elkin Washington Report’ta yayınlanan iddia üzerine yorum yapmaktan kaçınmakla beraber, Türkiye ile ilişkilerin “çok karmaşık” olduğunu belirtti. İsrail radyosuna verdiği demeçte Elkin şunları söyledi: “Türkler stratejik bir karar verdiler. Bölgemizde, Ortadoğu’da liderliğe oynadılar ve bu liderliği elde etmek için de klasik bir kart olan İsrail düşmanlığını seçtiler.”

Enerji Bakanı Silvan Şalom da konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı fakat İsrail radyosuna verdiği demeçte “2011’de Arap dünyasını sarsan krizden sonra” Erdoğan’ın “yeni devrimin tartışmasız lideri olarak konumunu meşrulaştırmaya” çalıştığını söyledi.

ABD iki müttefiki olan Türkiye ve İsrail arasında uzlaşma sağlayabilmek için İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu Mavi Marmara’daki ölümlerden ötürü özür dilemeye razı etmişti.

Ne var ki, İsrailli yetkililer bilahare ölümler dolayısıyla ailelere tazminat ödemeyi kabul ederek tekrar köprülerin kurulması çabalarının akim kaldığını belirtiyorlar. Konunun hassasiyetinden ötürü ismini vermek istemeyen İsrailli bir diplomat  “Mart’tan bu yana elde ettiğimiz tek şey Amerikalılara Erdoğan’ın uzlaşmaya niyetinin olmadığını göstermek oldu” diyor.

Gazze yakınlarında 2010’da gerçekleşen olaydan sonra dönemin İsrail savunma balanı Ehud Barak, Türkiye’nin İsrail istihbaratı ile ilgili bilgileri İran’la paylaşabileceği kaygısını dile getirmişti. İsrail Ordu Radyosu Ağustos 2010’da onun ağzından Türkiye’nin “vakıf olduğu bazı gizli bilgilerimizin önümüzdeki dönemde İranlılara da açık hale geleceğini düşünmek çok rahatsız edici” açıklamasını yayınlamıştı.

(Arabiya 17 Ekim 2013, çev. Hasan Soylu)