Anayasa paketi...
Bir kere ummadığım kadar kapsamlı bir paket oldu bu. İçerdiği bütün maddelerin (ve içermediklerinin de) Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu, şu veya bu kadar insanın şikâyet konularını oluşturduğuna da kuşku yok.
Şöyle kabaca baktığınızda, prensipte itiraz edilecek bir değişiklik yok. Yani, gerçekte ülkemiz ‘konu bazlı siyaset’ yapılan bir ülke olsa, ortada siyaset yapmak ve uzlaşmalar aramak için ciddi bir zemin var.
Var ama burası da Türkiye ve kazın ayağı hiç de öyle değil.
Birincisi, gerçekte ortada uzlaşma arayan falan yok. Teklifi gündeme getiren Ak Partili milletvekillerinin kafasının arkasında geniş tabanlı bir uzlaşma bulmak yok. Onlar 330 oyu garanti edecek kadarlık uzlaşmaya razılar.
Öte yandan, bu teklife karşı çıkacaklarını daha teklifi okumadan ilan edenlerin de neyle meşgul oldukları veya olmadıkları çok açık. Kimse içerikle ve siyasi pazarlık yapmakla ilgili değil. Ak Parti’den gelen her şeye hayır demek üstüne kurulu siyasetleri.
Peki bu denli sert bir diyalogsuzluk, hatta kavga ortamında Anayasa değişir mi, yapılacak
değişiklik sağlıklı olur mu? Bu soruların cevaplarını zamanla göreceğiz.
Benim gördüğüm, bir çeşit ‘uçurum kenarı siyaseti’ uyguluyor Ak Partili önde gelenler.
Yaptıkları şu: Ben referandumu da göze aldım gidiyorum, sen yanıma gelmesen de ben
istediğimi yapacağım, iyisi mi gel sen de katıl sürece, maddeleri pazarlık edelim seninle, senin istediklerin de olur belki.
Muhalefettekiler de şu an şöyle cevap veriyorlar: Sen göze alıyorsan biz de göze alıyoruz
referandumu, sana yardımcı da olmayacağız;
çünkü bu aşamada Anayasa’yı değiştirmekten daha önemlisi senin hükümette zayıfladığını,
seçimi kaybedebileceğini görmek.
İşte böyle diye diye gidiyoruz. Ak Parti, sahiden referandumu göze alabilir mi?
Ya muhalefet alabilir mi?
Daha teklif gerekli imzalarla Meclis’e bile sunulmadan, hatta içeriği bile doğru dürüst tartışılmadan herkes aynı soruyu soruyordu: Referandumun sonucu ne olur?
Oysa o noktaya varmamıza daha çok var.
Bu işin Meclis Genel Kurulu’nda bir ilk oylaması olacak. Bakalım Ak Parti 330 oyu bulabilecek mi? Diyelim buldu, ikinci oylamayı da sonuna kadar götürecek ve sahiden referanduma gidecek mi?
Yoksa son dakikada referandumdan vaz mı geçecek? Diyelim gidildi referanduma, Ak Parti’nin yer alacağı evet cephesi yüzde kaç alacak, yüzde 51’i bulabilecek mi? Bulamazsa ne olacak?
Sorular sorular sorular...
Siyasette bir günün bile çok uzun olduğu bir döneme girdik. Açıkçası, uzun zamandır
siyasette bu kadar hareketli ve bu kadar bilinmeyenli bir durumu yaşamamıştık.
Biz gazeteciler ve siyaset esnafı için hareket bereket demek, bunu biliyoruz. Peki ya
sokaktaki vatandaş ne düşünüyor acaba siyasetteki bu yüksek gerilimli döneme?
RADİKAL
YAZIYA YORUM KAT