1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Anayasa Mahkemesi’nin suçları!
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Anayasa Mahkemesi’nin suçları!

06 Mayıs 2010 Perşembe 02:01A+A-

Öyle konular ortaya çıkıyor ki; konuştuğumuz dilin Türkçe mi, yoksa bir başka dil mi olduğunu anlayamayacağımız kadar bizi şaşırtan uygulamalara şahit oluyoruz.

İlköğretim çağındaki çocuğun bile rahatlıkla anlayacağı cümleler, tam ters şekilde uygulanıyor.. “Biz mi Türkçe bilmiyoruz, yoksa birileri çok mu uyanık?” diyesimiz geliyor!
Nedir bizi bu kadar şaşırtan.. Kimdir, kelimelerin anlamlarına tam zıt uygulamalara imza atanlar?
Somut örnekler vereyim..
Örneğin, Anayasa’da, bir 153. madde var. Bu maddede şöyle deniliyor: “Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.”
Maddenin anlaşılmaz, muğlak, farklı yönlere çekilebilecek bir yanı var mı?
Yok.
Net ifadelerle, basit kelimelerle kaleme alınmış bir madde.
Ama yıllardır Anayasa Mahkemesi, bu maddenin tam tersine uygulama yapıyor..
Ne yapıyor?
Önce iptal kararlarını açıklıyor. Gerekçelerini ise bir sene, iki sene, üç sene sonra yayınlıyor.
Soruyorsunuz Anayasa Mahkemesi’nin yetkililerine: “Sizin bu yaptığınız, resmen Anayasa’yı ihlâl değil midir? Bu görevi kötüye kullanma değil midir?”
Kimsenin cevap verdiği yok.
Anayasa, “Önce gerekçeyi yaz, sonra iptali açıkla” diyor..
Anayasa Mahkemesi tam zıttını yapıyor.
Biz de kendi Türkçemizden şüphe ediyoruz.
“Önce” demek, aslında “sonra” demek mi acaba?
Yoksa, “yazılmadan açıklanamaz” demek; “yazılmadan açıklanabilir” demek mi acaba?
Hay Allah.. Kafam hepten karıştı...
Anayasa Mahkemesi, kafamı allak bullak etti.
Hakkını yemeyelim, mahkemenin son başkanı, “Ne yapalım, bu yönde bir teamül oluşmuş” dedi.
İyi de, Anayasa hükmüne aykırı teamül mü olur?
Anayasa hükmüne aykırı teamül olursa, atın o Anayasa’yı çöpe..
Biz ‘Darbe Anayasası’ diye eleştiriyoruz. Eleştiriyoruz ama, “uygulanmasın” demeye de cesaret edemiyoruz.
Oysa Anayasa Mahkemesi’ndeki üyeler, çoktan o Anayasa hükümlerini rafa kaldırmışlar.
Kendileri kaldırmışlar ama, başkalarına da ahkâm kesiyorlar: “Onu öyle yapamazsınız. Bunu böyle yapamazsınız..”
Beni; kendi Türkçe bilgimden şüphe eder duruma düşüren bir başka örnek..
Yine 153. maddeden bir örnek..
Maddede şöyle deniliyor: “Anayasa Mahkemesi, bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.”
Kısacası, Anayasa diyor ki, “Anayasa Mahkemesi, yeni kural koyamaz.”
Öyle diyor ama..
Bırakın iptal kararı verirken yeni bir uygulamaya yol açmak; iptal kararı bile vermediği dosyalarda, yeni uyulamaya yol açacak şekilde kural koydu Anayasa Mahkemesi. Başörtü kararı, bunun en tipik örneği.
Başörtü yasağı, hiçbir kanunda yok. Anayasa Mahkemesi bir yorumla, bu yasağı koydu.. İyi de, hani Anayasa’ya göre, Anayasa Mahkemesi kural koyamazdı.
“Koyduk işte.. Git istediğin yere şikâyet et” dediklerini duyar gibiyim..
Yine fıttıracağım şimdi.. Kafayı yiyeceğim. Anayasa ne diyorsa, Anayasa Mahkemesi tersini yapıyor.
Yapıyor ve yoluna devam ediyor..
Bir başka örnek:
Anayasa 148. madde diyor ki: “Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve TBMM içtüzüğünün Anayasa’ya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler. Anayasa değişikliklerinde ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler.”
Anayasa böyle mi diyor?
Boşşveeer. Anayasa’da öyle yazılsa da, Anayasa Mahkemesi, ‘şekli inceleyeceğim’ diye konuya girip, maddenin esasını inceliyor. Kimse bir şey diyemiyor..
2008’deki Anayasa’nın eşitlik maddesini değiştiren düzenlemede de öyle olmadı mı?
Ne yapmıştı Anayasa Mahkemesi orada?..
“Şekil açısından denetliyorum” dedi. Gitti “esas”a girdi ve iptal kararı verdi. Arkasından da yağcılar savunma getirdi: “Bu iptal, aslında şekli denetimle verildi!”
Yine ben şaştım kaldım. Siz “esas”la ilgili karar verirken, “biz şekil ile ilgili karar verdik” demenizle, “esas” “şekil” olur mu?
Oluyor işte... Yersen..
Şimdi bu dönem kapanacak artık... “Ben yaparım, kimseye hesap vermem, A’ya B derim. Git istediğin yere şikâyet et” dönemi kapanıyor..
Anahtar da, Anayasa değişikliğinde..

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT