1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Anayasa Mahkemesi: 28 Şubat davasında "ihlal yok"
Anayasa Mahkemesi: 28 Şubat davasında "ihlal yok"

Anayasa Mahkemesi: 28 Şubat davasında "ihlal yok"

Askeri cuntalara karşı açılan her soruşturma ve davayı "kumpas ve Fetö komplosu" yaftasıyla savuşturmayı alışkanlık edinen Kemalist cenaha bir tokat da Anayasa Mahkemesi'nden geldi.

04 Mayıs 2023 Perşembe 11:34A+A-

HAKSÖZ-HABER

Anayasa Mahkemesi Çetin Doğan, Ahmet Çörekçi ve C. Temel Özkaynak'ın "oluşmayan suçtan mahkumiyet verildiği" yönündeki bireysel başvurusunu karara bağlayıp itiraza konu edilen üç dosyada da ihlal olmadığına hükmetti. AYM, generallerin mahkumiyetine karar verilirken 5 Nolu CD'nin tek delil olmadığını ve bu CD'nin dava sürecinde belirleyici bir niteliğinin bulunmadığına dikkat çekti. Ayrıca AYM, "[5 Nolu] CD içindeki belgelerden olgusal temellere dayananların hükme esas alındığı" ve "yargılamanın hakkaniyetinin zedelenmediği" görüşünü savundu.

Darbe ve darbecilik olgusunu kökten inkar edip bütün soruşturma ve yargı süreçlerini tek kalemde "Fetö kumpası ve komplosu"na indirgeyerek propaganda yapmayı pek seven Kemalist medya Anayasa Mahkemesi'nin bu kararından duyduğu rahatsızlığı açık ediyor. Oysa siyaset ve kamuoyunun 28 Şubat'tan Balyoz ve Ergenekon cuntalarına kadar uzanan darbe ve darbecilik olgusuyla esaslı bir şekilde hesaplaşmaktan başka bir çaresi bulunmuyor. Ülke ve toplumun maruz kaldığı bütün sorunları ve belaları Fetö'ye indirgeyerek son derece sığ ve sakat siyasal ve adli bir strateji izlemek Türkiye'nin kadim ve kronik ihtilalcilik mantığını görmezden gelmek manasına gelecektir.

Fetö'nün tuzak ve operasyonlarını boşa çıkarma yönünde panikle adımlar atılırken alelacele toptan tahliye ve beraat kararları çıkarmak Türkiye'nin hukuk devleti olma yolunda militarist örgütlenme ve askeri müdahalelerle mücadele kazanımlarını sekteye uğrattı. Dava dosyalarını sıkı bir şekilde inceleyip sahte delil ve gizli tanıklarla haksızca sanık ve suçlu durumuna düşürülenleri ayıklayıp yargılamaya devam etmek gerekirken Ergenekon ve Balyoz davalarını külliyen itibarsızlaştırıp on binlerce sayfayı bulan bilgi, belge ve itirafı geçersiz kılmanın ülke ve topluma ne denli büyük bir zarar verdiğini zamanla daha iyi anlayacağız.  Evet, hakim ve savcıların bir kısmı Fetö'yle iltisaklı ve irtibatlıydı fakat Balyoz ve Ergenekon davasında elde edilen bilgi, belge, tanık ve suçlar da tuzak, komplo ve hayalden ibaret değildi.

 

HABERE YORUM KAT