
Anadolu Ajansı Bu Görüntüleri Yayınlayamadı
320’yi aşkın kişinin Esed güçleri tarafından vahşice katledildiği Deraya katliamının yeni görüntüsü vahşeti belgeliyor.
HAKSÖZ-HABER
Deraya'dan yürek yakan vahşet görüntüleri gelmeye devam ediyor...
,Suriye'nin başkenti Şam'a bağlı Deraya beldesinde Beşşar Esed yönetimine bağlı ordu birliklerinin yaptığı katliamı anlatan tanıklar, yürekleri sızlattı. Görgü tanıkları, Deraya'da 320 kişiden fazla sivilin katledildiğini belirtti.
Katliamdan yaralı kurtulan ancak güvenlik gerekçesiyle kimliğini açıklamak istemeyen belde sakini, 20 Ağustos'ta, Şam'a sadece birkaç kilometre uzaklıktaki Deraya'ya ağır silah ve tanklarla büyük operasyon düzenlediğini söyledi.
Deraya'daki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) birliklerinin 5 gündür süren çatışmanın ardından kasabayı terk etmek zorunda kaldığını anlatan yetkili ise 25 Ağustos'ta Esed ordusu tarafından yoğun bombardıman altına alınan kasabada aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 320'den fazla sivilin hayatını kaybettiğine dikkati çekti.
Camiye Sığınmak İsterken Öldürüldüler
Görgü tanıklarından Ali Receb, çatılara yerleşen keskin nişancıların yaralıların tedavisine izin vermediğini kasabadan kaçmak isteyen sivillerin kadın ve çocuk ayrımı yapılmaksızın hedef alındığını gözyaşlarıyla anlattı.
Belde merkezindeki Ebu Süleyman Camisi'ne sığınmak isteyen 18'i kadın, 3'ü çocuk 156 kişinin de hunharca katledildiğini ifade eden Ali Receb, beldeye giren Esed güçlerinin evleri tek tek arayarak birçok sivili tutukladığına dikkati çekti.
AA, Vahşetin Görüntüsünü Yayınlayamadı
Anadolu Ajansı, Şam'ın Deraya'da beldesinde yaşanan katliamda, daha önceki olaylarda olduğu gibi Basın Etik Kuralları ile AA Yayın İlkeleri doğrultusunda hareket etti.
AA Arapça Yayınlar Editörlüğü'ne ulaşan görüntüler, Deraya'da 5 gündür süren katliamın boyutunu gözler önüne serdi. Esed güçlerine muhalif kaynaklar aracılığıyla dünya kamuoyuna sunulmaya çalışılan görüntü ve fotoğraflarla da katliamın büyüklüğü, yürekleri dağladı.
Görüntülerde parçalanmış kadın ve çocuk bedenleri, kana bulanmış kesik organlar, yakından vurulmuş ya da boğazları kesilmiş cesetler, işlenen vahşetin boyutlarının cinnet sınırını aştığını belgeliyor.
AA görüntüleri, yayın ilkelerine aykırı olduğu ve ''şiddet pornografisine'' yol açmaması gerekçesiyle abonelerine ulaştırmadı.
Vahşetin Yeni Belgesi
Son görüntüler gerçekten de Esed rejiminin barbarlığını gözler önüne seriyor. Zulmü belgelemek için Suriyeli muhaliflerin kaydettiği videoda Deraya katliamında vahşice öldürülenlerin cesetleri görülüyor. Aralarında küçük çocukların parçalanmış bedenleri de var. Kimisi bombada parçalanmış; kimisi evlere yapılan baskın sonrasında boğazı kesilerek ya da kurşunlanarak katledilmiş. Kimisinin üzerinde ağır işkence izleri var…
Yaşanan zulmü gözler önüne seren o video... Yaşanan vahşetin boyutunu belgelemek için zaman zaman benzeri görüntüleri yayınlamak zorunda kaldığımızı hatırlatalım. Video çocuklar için uygun değildir... (+18)
HABERE YORUM KAT
İnsanın boğazına düğümleniyor kelimeler. Artık video linki olan haber görünce midem bulanıyor, göğsüm daralıyor ve bakmak istemiyorum.
Yanıtla (0) (0)Allahım bunun bir sonu yok mu? Bu zulme, bu kıyıma, bu namussuzluğa dur diyecek, zalimin boynuna ve ellerine vurup hesap soracak, yüreğimizin öfkesini dindirecek güçlü, kudretti kulların yok mu?
Allahım bu sınır tanımaz, hürmet gözetmez esfelleri sana şikayet ediyorum. Bunların düşmanlığı sana karşıdır.Bunlar sana karşı taarruza geçip senin adınla direnen kullarına dünyayı dar ettiler.
Ya Rabbim bu müfsid zalimlere ve onların namussuz destekçilerine sabrınla verdiğin mühleti sonlandır. Ya rabbim yakın olduğunu vaadettiğin yardımın bize neden bu kadar uzun geliyor?
Ya rabbim "Lebbeyke Ya ALLAH" diye haykıran kullarının çağrısı ve senin hükümranlığına kafa tutanların kullarına zorla Baas Köpeğinin resimlerine secde ettirerek sana meydan okudukları görüntüler yeterince net değil mi?
Ya Rabbim isminle sana yönelen kullarını kahreden bu zalimleri ansızın yakala. Güçlü izzetli kullarına yollar fırsatlar ver -ki tüm yollar ve imkanlar ancak senindir-. Ya rabbim bu azgın mütecavizleri öyle çetin yakala ki eyvahtan başka söz söyleyemesinler. Ya rabbim mazlumların, müminlerin öfkesini dindirip yüreklerine su serpecek sevindirici haberlerini yakın et. Zalimlerin planlarını boz, ittifaklarını dağıt, güçlerini bertaraf et, imkanlarını imkansızlığa çevir. Bu katillere ve onlarla müttefik olan, destek veren namussuzlara kahrını tattır, zilleti yaşat ve hepsinin belasını ver. Bu zulümler karşısında hala bir şey yokmuşçasına basit, pasif tavır takınan vurdumduymaz müslümanlara, cemaatlere şuur ver. Eğer ki İsla adına savundukları şey furkan günlerinde başını kuma gömmek ise o islamı bizden uzak kıl. Sen onların bu halinden razı olma.
Ya Rabbim bu alçaklıkta parmağı olan, desteği olan, planı olan kim varsa; senin dininin hakimiyeti ve zalime karşı mazlumun yanında bulunma sorumluluğu dışında bir amaç güden kim olursa olsun heveslerini kursaklarında bırak. Suriyeye İslamın hakim rengini -zalimler istemese de- vur. Yardım yollarımızı genişl
Robert Fısk bağımsız kaynak mı?Benim bildiğim FIK, Esed'in kasaplarıyla turlayan bir Ebbeddettir...
Yanıtla (0) (0)Safevi Devleti’ni kuran Şah İsmail’in Şiiliği resmi din olarak ilan etmesiyle, İran coğrafyasında Müslümanlar şiddetli baskı altına alınmaya başlandı. Kayıtlara göre, Şah İsmail’den önce ülkede nüfusları çoğunlukta olan Sünnilerin oranı bugün %10-15 civarındadır.
Yanıtla (0) (0)Hıristiyanlara kilise var, sünnilere cami yok
İran Sünnilere karşı sürekli asimilasyon uygulamaktadır ve bu nüfusu görmezden gelmektedir. Tahran’da bir tane Sünni camisinin bulunmaması bunun en açık ispatıdır. Sadece Tahran da değil, İran’ın büyük şehirleri İsfahan, Kerman ve Yezd’de Sünni camisi bulunmuyor. Bu illerde Sünnilerin Cuma namazı ve Bayram namazlarını kılmaları engelleniyor. Tahran’da Sünniler cuma namazlarını yakın zamana kadar apartman dairelerinde kılıyordu. Ancak İran sonradan apartmanda bile olsa cuma namazı kılmayı yasakladı.
Gayrimüslimleri kendine daha yakın gören Şia rejimi, bazı şehirlerde sadece bir Ermeni ailesi için Ermeni kilisesi inşa ederken, Sünnilere Tahran’da bir tek camiyi bile çok görmüştür. Gayrimüslimler özgürce eğitim görürken, Sünniler İran’ın tamamında eğitim ve itikadi konularda baskı altında tutuluyor; çocuklarına gizlice din eğitimi vermeye çalışıyorlar.
Ama aynı İran, ülkemizde (Türkiye’de) Sünni camilerini Şii camisine dönüştürüyor, Şii üniversitesi açmaya çalışıyor, Fars dilini kendisine angaje kesimlerde yayıyor, aleyhinde baskısı yapılacak olan kitapları engelliyor, İran yılı kutlamaları organize ediyor, Türk gençlerine muta yaptırıp kandırarak Şiileştiriyor.
İran’da sistematik uygulanan asimilasyon politikasında, Sünniler Hz. Ali’nin katili olan kitle olarak gösteriliyor, kafirlikle itham ediliyor, dışlanıp lanetleniyor.
Sünniler dışlanmıştır
İran’da devrim sonrasında bir tane Sünni, cumhurbaşkanı yardımcısı, bakan, bakan yardımcısı, büyükelçi veya vali olarak atanmamıştır. Sünnilerin çoğunlukta olduğu Sistan ve Zahidan eyaletlerinin yönetimi bile Şiilerin elindedir. İran’da Sünnilerin orduda ve bürokraside mevcudiyetini görmek imkânsızdır.
Ey insanlık neredesin, hangi cehennemdesin?! Eğer, o iddia ettiğin üzere, sende kendi yapından, düşüncenden, yani anlayacağın insanlığından eser kaldı ise, sen bizi rahatksız edeceğini düşünerekten, kapıdan, kapımızdan içeriye girmezlik etme!!!
Yanıtla (0) (0)Biz zaten zalimlerin, depotların, oligarkların ve "kör gözüne!" derecesine fitne ve fesat çıkarıp köyümüzü, kentimiziş yaşanmaz hale getiren kaltabanlardan her zaman rahatsızdık,ü rahatsız edildik ve edilmeye de devam ediliyoruz...
Biz, senden vallah ve tillahi, hak teala şahittir ki, ne ekmek, ne su ver ne de çocuklarımız için şeker, çikolata, dondurma vs. istemiyoruz!
Senden istediğimiz o insanlığını imanla taçlandırıp ve vicedanının sesini dinleyerek ve yine söylüyoruz, kapısı, çatısı, avlusu nvs. Esed'in bombalarıyla yıkılan, yakılan hanemize bir yol bulup gelip misafir olman ve hyalimize derman, zalime de ferman olmandır!
Senden, sadece bunu istiyoruz! Çok mu ola ki, bağlantısız fitneliğinin ortalığı kasıp kavurduğu bu bu fitne ortamında!!!
Mehmet abi merhaba,
Yanıtla (0) (0)bu güzel yazıyı yazan ellerine binlerce kez sağlık , yaşını bilmiyorum belki benden küçüksün ancak bu gözlerimi dolduran yazından dolayı sana abi demek istiyorum. ben sizin kadar kibar olamayacağım , o vahşeti işleyene de , o vahşeti işletene de , o vahşeti işleyenlere destek verenlere de lanet olsun ! lanet olsun ! lanet olsun ! ne mutlu bize ki , bir gün o zalimlerde ölecek ve Rabbim'le başbaşa kalacaklar , artık onların sığınacakları sığınak olmayacak , katlettikleri her bir çocuk , kadın , yaşlı , erkek karşılarına çıktıkça leş gibi kokan terlerinde boğulacaklar. Lanet olsun onlara LANET...
Haksözhaber sitesinde konu ile ilgili ilk haber yayınlandığında katliamın askerler bölgeyi ele geçirdikten sonra açığa çıktığı belirtilmişti. Bağımsız kaynaklardan aktarılan bilgilerde(Kaynak: R.Fisk) katliam esir takasında yaşanan anlaşmazlık sonrasında silahlı gruplar tarafından yapıldı.İnternetteki bazı videolarda Suriye askerlerinin yaralılara yardımı görülüyor.Savaşta ilk kurban hakikat olurmuş.Amacım Baas rejimini aklamak değil (Baas rejim güçlerinin de benzer katliamlar işlemiş olması muhtemeldir) ; gerçeğe ulaşmak. Soru şu: Eğer hakikat bu haberde aktarılanın tam tersi ise bu haberi bilerek (yapıldı ise) böyle yapanlar ve bu dezenformasyona ses çıkarmayanlar vicdanlarıyla başbaşa kaldıklarında neler hissedecekler?
Yanıtla (0) (0)Aynı zamanda bu vahşete destek veren safavi sasani kırması çirkin yapıyı, bu katilleri kutsayan geriçi yobaz mezhepçi ve basit stratejik hesaplar yapan işbirlikçileri, onların içimizdeki yerli şebbihalarıda işlenen vahşetin ortağı kılar.
Yanıtla (0) (0)İki Ramazan geçti ve en çahili kavimlerde bile bu kutsal günlerde kan akıtmayı insanlık dışı saymışlardır. Oysa en üst perdeden islami iddialar taşıyan kendilerine islam devleti ismi yakıştıranlar bunların en tepesindeki ''sözde rehberden'' onların mukallitlerine dahili ve hariçi mezhepçi softalar hamiliğini ve sözçülüğünü yaptıkları baas katillerin vahşetine katliamına en ufak tepki vermeden üstüne üstlük bu katliamları destekleme çüretinde bile bulunmuşlardır.
Bu hayvança katliamı gerçekleştiren islam ve insanlık dışı şebbihanın konumu ile bu vahşete destek veren geriçi mezhepçi işbirlikçiler en tepesindeki sözde rehberden , sözde din adamı kılıklı bu çinayetleri kutsayan hurafeci mollasına kukla devlet başkanından kukla hükümet üyelerine hepsi aynı sıfatdadır ve aynı oranda suçlu ve vebalde ortaklar.
Bu en açık islami gerçeklerle kolayça anlaşılabilen hakikatdir. Hiçbir islami ve insani gerekçe bu katliamları, vahşeti işlemek şöyle durssun sessiz kalmayı bile mazur gösteremez.
İnşaallah katiller ve onlara destek veren takva maskeli çirkefler dökülen kanda kendi sonlarını hızlandırır. Zaten düşürülen geriçi, hurafeci mezhepçi maskeler ve onların ümmet önünde takoz olma ,engel olma devrinin kapanmasıyla yakın zaferine ulaşdı , inşaallah hakedilmiş temiz ve haklı bir zaferle şehitlerin müçadeleleri ve taçlanı ve ümmetin geleçeğine umut ve aydınlık olurl.