HAKSÖZ-HABER

Hükümete karşı darbe çağrışımlı ve muhtıra niteliğinde bir bildiri kaleme alarak kamuoyunda büyük bir infiale sebep olan Amiraller ile ilgili savcılık tarafından hızla soruşturma başlatıldı ve bazıları için gözaltı kararı çıkarıldı.

Ancak savcılık soruşturması açılmışken ahlaken ve hukuken hiçbir mesnedi olmamasına rağmen emekli amirallerin eşleri, oğulları, kızları ve kardeşlerine ilişkin bugün Hürriyet ve Sabah  gazetelerinde yayınlanan liste suçun şahsiliği ilkesini aşıp akrabalık ilişkileri üzerinden toptancı bir suçlamaya dönüşme sinyali veriyor. Hukuki açıdan suç-ceza dengesini adaletle kurmak yerine meşru süreci mecrasından çıkaracak yanlışlardan özenle uzak durmak gerekiyor. Aksi durumda hükümete karşı muhtıra vermeye kalkışan emekli amirallerin aile bağları üzerinden bir takım siyasi partilerle bağlantılar kurup siyasal bir takım avantajlar elde etme hesabına girişmek hem yargıya müdahale anlamına gelecektir hem de kamuoyunda tepkilere sebebiyet verecektir.

Muhtıra bildirisinde imzası olan emekli amirallerin hangi siyasi partilerde faaliyet gösterdiklerine odaklanmak gerekli olmakla beraber üye oldukları partiler tarafından bu eylemleri reddedilirse suçlamaları daha ileriye götürmek mümkün olmaz. Keza aile fertlerini sadece akrabalık ilişkisi üzerinden kamuoyu nezdinde teşhire yönelmek de geçmişte yaşanan yanlışların tekrarından daha öteye bir mana ifade etmeyecektir. Sağlıklı bir yargı sürecinin işlemesi ve ülkenin benzer sıkıntılara düşmemesi için hem Hükümet temsilcilerinin hem de medyanın bu itham ve teşhir dilinden iyice arınması, tümden uzak durması gerekiyor.