1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. Amerika, ah Amerika!
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Amerika, ah Amerika!

04 Ağustos 2008 Pazartesi 04:29A+A-

“Tavşana kaç, tazıya tut..”

Ergenekoncular, ABD'ye karşı değil mi? Dahası Ergenekoncuların tasfiyesini ABD istiyor diyorlardı!

Buyurun size bir belge:

VELİ KÜÇÜK'ÜN EVİNDE BULUNAN ŞOK BELGE: ADD'yi ABD kurdurmuş?

Bir internet sitesi şu şekilde duyurdu haberi: “Bu ülkede adının ardına saklanılarak her türlü üçkâğıdın çevrildiği isimlerin başında gelen ATATÜRK adına kurulan derneği kimler kurmuş dersiniz?”

Belgede, “Kuruluşunu Yekta Güngör Özden'in gerçekleştirdiği Atatürkçü Düşünce Derneği, Pentagon tarafından Türkiye ve Avrasya Bölgesi'nde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin merkezi olarak tasarlanmış ve kurdurulmuştur” ifadeleri yer alıyor.

Bu raporda şu iddialar yer alıyor; “Kuruluşunu Yekta Güngör Özden'in gerçekleştirdiği Atatürkçü Düşünce Derneği, Pentagon tarafından Türkiye ve Avrasya Bölgesi'nde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin merkezi olarak tasarlanmış ve kurdurulmuştur. Çevik Bir, bu merkezin başına geçme çalışmalarına başlamıştır. Böylece Türk kamuoyu çok daha kolay yanılgıya sürüklenecek, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda sivil inisiyatif içinde yer aldığını sanacak, ‘Büyük Oyun’un oyuncularına dönüştürülecektir. Çevik Bir'in ‘Türkiye'nin startejik enstitülere ve sivil toplum kuruluşlarına ihtiyacı var’ sözleri ve strateji vakfı kurma düşüncesinde olduğunu açıklaması dikkate alındığında, ADD'nin CIA'nın ‘Stratejik Düşünce Üretim Merkezleri’ güdümünde nasıl bir sevk ve idare merkezine dönüştürülmesinin arzulandığını kanıtlamaya yeterlidir. Önümüzdeki süreç içerisinde sağ ve sol kesimde ADD platformunun fundamentalist gruplara yönelik provokatif eylemlere yöneleceği saptanmıştır.”

 Bakın ADD'yi kurduran da, ADD'nin kapatılması için düğmeye basan da ABD olabilir.. Bunda düz bir mantıkla baktığınızda bir çelişki var gibi gözükse de, siyaset dünyasında bu son derece sıradan bir tutum..

Bırakın iki kesim çatışsın, her iki taraf da birbirini zayıflatsın. Siz ayakta kalanla yolunuza devam edersiniz.. Kim kazanırsa kazansın, siz kazanmış olursunuz..

Baksanıza, son gelen habere bakar mısınız.. Sırp gazetesi: Karadziç'i Amerikalılar koruyordu.

Evet yanlış okumadınız. Sırp gazetesi Bliç, BM savaş suçları mahkemesine çıkarılan eski Bosnalı Sırp lider Radovan Karadziç'in 2000 yılına kadar Amerikalılar tarafından korunduğunu iddia etti. Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) elinde, Karadziç'in partisi SDS'nin başında bulunduğuna ilişkin telefon kayıtlarına sahip olduğunu ileri süren gazeteci, Karadziç’i ABD'nin verdiğini ileri sürdü.

Başka iddialar da var: Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin Dışişleri eski Bakanı Buha: Amerikalı Holbrooke ile Karadziç arasındaki anlaşmaya tanık oldum..

 Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin Dışişleri eski Bakanı Aleksa Buha, Bosna Savaşı'na son veren Dayton Anlaşması'nın mimarı Amerikalı Richard Holbrooke ile BM Savaş Suçları Mahkemesi'ne çıkarılan eski Bosnalı Sırp lider Radovan Karadziç arasında, “Karadziç'in yargılanmayacağı” konusundaki bir anlaşmaya tanık olduğunu iddia etti. Aleksa Buha, Sırbistan radyosuna yaptığı açıklamada, “Holbrooke'nun, kendisine, Karadziç'in siyasi hayattan tamamen çekilmesi durumunda BM Savaş Suçları Mahkemesi'yle ilgisinin kalmayacağı konusunda açıkça taahhütte bulunduğunu" öne sürdü. 1998'e kadar Dışişleri Bakanlığı görevini yapan Buha, Holbrooke'un bu sözü "Belgrad'da 18-19 Temmuz 1996 gecesi düzenlenen ve dönemin Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç, dönemin Yugoslavya Dışişleri Bakanı Milan Milutinoviç ile eski Bosnalı Sırp liderlerden Momcilo Krajisnik'in de bulunduğu bir toplantıda" verdiğini ifade etti. Karadziç, 12 yıl süren firardan sonra yakalandı ve mahkemede bu iddiada bulundu..

Evet, Kuveyt işgalinden önce de ABD aynı şekilde Saddam'a hatırlarsanız bazı taahhütlerde bulunmuş, karışmama sözü vermişti. Sonuçta dün dünde kalmıştı ve bugün yeni bir gündü..

İster misiniz, Karadziç ile Türk Ergenekonu Balkanlar'da ortak çalışma grubu oluşturmuş olsunlar.. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.. Bunu ‘1 Numara’ya sormak gerek, ama o kim dersiniz?..

Ergenekon soruşturmasında tanık olarak ifade veren Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Devlet içinde devlete rağmen, MGK'nın da üzerinde bir grup var. İsmail Hakkı Karadayı da bu grupta..” demiş. İster misiniz yarın Balkanlar'daki Mafia ve gizli yapılanmanın içinden de bizimkiler çıksın.. Bakın bu uzak bir ihtimal değil.. Ergenekon denen yapı, buz dağının su üstündeki kısmı bile değil.. Bu iş bu ölçülerde dışa vurunca yarın birileri çıkıp başkalarını ele verir. Ya da Ergenekon bağlantısı sebebi ile açıklanan belgelerden yola çıkarak yeni birçok dava açılabileceği gibi, eskiden kapatılan bir çok dava dosyasının da yeniden açılması gerekebilir..

ADD iddia edildiği bir örgütse, ADD'nin başındaki adamın anti Amerikancı / ulusalcı söylemlerinin ne anlamı olabilir? Yekta Güngör Özden o zaman kimin nesi oluyor acaba?

Hatırlasanıza, “İslâm'ın önlenmesi anayasal ödevdir” diyen Orgeneral kimdi?

Ergenekon İddianamesi'nde, ordu içindeki “Alevi cuntası”ndan söz eden dönemin 1. Ordu Komutanlığı’ndan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın “Arkadaşlar çok çalışsın. Bizim olmayan bu devlet mutlaka bizim olacaktır. Biz Türkiye'de İslâm ile bağlantılı görülen ama bu dini tamamen değiştirecek bir Türkiye Aleviliği yaratmak zorundayız” dediği kaydediliyor. Mayıs 1997’de gerçekleştirildiği anlaşılan söz konusu toplantıda “Alevi olmayana hiçbir zaman tam güvenmeyeceksin, alevi olmayan herkesin anti laik olma ihtimali uzun vadede de olsa olabilir..”, “Ordunun müdahalesini sağlamak için, orduda ve sivil toplumda etnik ve irticai faaliyetleri seyredin, yer yer körükleyin. Ordudan 6 ayda bir adam atarak, yarın darbe yapma gerekçenizi ortadan kaldırmayın, bırakın, tehlikeyi müdahale boyutunda büyütün. Herkes ne pahasına olursa olsun kendini gizlesin. Birliklerde bilinen ve deşifre olan varsa vitrin yapılsın, kendi söylemlerimizi seslendirsin..”, “Her yerde irtica var kampanyası başlatılsın. Sadece eşi kapalı olan, namaz kılan değil, sağcı, milliyetçi, yarın irticaya kaçması veya size engel olması muhtemel herkesi yazın, ilgili mercilere şikâyet edin, onların adına dinci dergilere, gazetelere gönderin, akrabalarının adını öğrenin, onların isimleriyle başlarını belaya sokacak mektuplar, kartlar gönderin. Alevi olan birlik komutanları yoksa laikleri sıkıştırın, çokça eğlence düzenleyin, dansöz ve içkiye zorlayın. Din ve milliyetçilik duygusunu zayıflatan yolların neler olduğunu açık bularak kullanın..”, “Okullarda öğrencilerin kız arkadaşlıklarını teşvik edin, yapabiliyorsanız, Osmanlı hayranlığını kırın. Cinsel konularda sınırları zorlayın, çünkü bu konu insan zaafının başında gelir” denmiş.

Bir yandan ılımlı İslâm, öte yandan irtica tehditleri. Tavşana kaç, tazıya tut!

Sahi; şimdi Çetin Doğan ne düşünüyor acaba! Bu sözler TCK'nın hangi maddesine girer dersiniz. Yoksa birilerine yasa işlemez mi?

Selam ve dua ile..

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT