Amacınız Ne, Katliamı Örtmek, Katillerin Suçunu Hafifletmek mi?
Yeni Şafak manşetten tam bir iliştirilmiş gazetecilik örneği verdi ve İdlib bölgesinde aylardır süren Rusya-Esed katliamlarının faturasını yine ‘karanlık güçler’e çıkardı!
HAKSÖZ HABER
Aylardır İdlib çevresindeki gelişmelere tüm dünya şahitlik ediyor. Esed rejimi, hamisi İran ve patronu Rusya işbirliğiyle tam bir vahşet sergileniyor. Tüm dünyanın boş gözlerle seyrettiği bu canavarlık karşısında Türkiye’nin de fazla bir şey yapmadığı ortaya çıktı. Türkiye’nin Rusya’ya yönelik baskıları ancak Han Şeyhun düştükten ve Morik gözetleme sahasının çevresi rejimin kontrolüne geçtikten sonra kısmen sonuç verdi. Putin uşağına ateşkes ilan etmesi emrini verdi. Aralıksız süren bombardımandan bunalan Suriyeli binlerce göçmen ise Türkiye sınırına yürüyerek durumu protesto etti ve yaşadıkları çaresizliği ve hayal kırıklığını yansıttı.
Bunca katliamı, insanlık suçunu rahatlıkla içlerine sindirebilenler Türkiye sınırına yürüyen öfkeli kalabalığın tepkilerinden çok rahatsız oldular ve Suriyeli mazlumların öfkesi arkasında birtakım gizli eller arama faaliyetine giriştiler. Öyle ya Türkiye nasıl protesto edilebilirdi! Bu asla kabul edilemezdi! Bu bağlamda baştan sona kurgu bir haber bugün Yeni Şafak’ın manşetinde kendisine yer buldu.
Yeni Şafak’ın külyutmaz editörü olan biteni bir çırpıda çözmüş ve tüm bu kötü gelişmelerin arkasındaki gizli eli teşhir etme faaliyetine girişmişti. O gizli el her zamanki gibi Körfez’in şeytanlarıydı. CIA destekli bu güçler İdlib’de ‘aşırı grupları kışkırtıyor, çatışmayı besliyor, sonra da halkı tahrik edip Türkiye aleyhine eyleme sevk ediyorlardı!
Ne yazık ki, Yeni Şafak’ı her geçen gün Aydınlık adlı mevkuteye biraz daha benzeten yayın kadrosu Suriye gerçeğini işte bu perspektiften okuyor.
Katliamdan bunalan halkın eylemini anlamaya çalışmak yerine mahkum etmek, milliyetçi kibrin zirvesi olmalı. Ayrıca Türkiye karşıtı protestolarda illa da bir karanlık el, tahrik kokusu aranacaksa burada neden Esed ve İran istihbaratının elini aramak yerine CIA-Körfez bağlantıları üfürülüyor, bunu da anlamak güç. Muhaberatın bölgede etkin olduğunun pek çok delili mevcut ama CIA ve Körfez’in şeytanlarının bu bölgedeki varlıklarına dair tahminden öte somut bir şey yok.
Bu durumda asıl failler kollanmaya mı çalışılıyor diye sormak gerekiyor. Bu yapılan şey bırakalım İslami kimlikli bir yayın organını, sıradan bir gazete için bile utanç verici bir analizden başka bir şey olamaz!
Körfez destekli aşırı gruplar saçmalığı bir müddettir dillendirilen bir yalan. Bu yalanla Rusya’nın ve dolaylı olarak Esed-İran çetesinin suçları örtülüyor. Aşırı gruplar olmasa bu katliamlar olmazdı gibi bir mantık yürütülüyor. Halep’te, Doğu Guta’da neler olduğunu sanki yaşamamışız gibi!
Ayrıca ABD füzelerinin mücahitleri hedef aldığı bir günde ‘CIA destekli’ gruplar iddiasıyla Yeni Şafak’ın nasıl bir rezalete imza atmış olduğu da ortada. Buna manşetten iftira demek gerekir!
Müslümanlara, mücahitlere iftira atma işini bir zamandır düşüp kalktığınız dostlarınızdan mı öğrendiniz diye bu beylere sormak gerekir herhalde!
HABERE YORUM KAT