Almanya'da İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı için 19 aydır sürdürülen soruşturma kapandı. Münih Savcısı'nın terör ve para aklamak suçlarıyla başta IGMG Genel Sekreteri olmak üzere birçok teşkilat üyesi hakkında sürdürdüğü soruşturmada hiçbir delil bulunamadığı için soruşturma düştü.

Almanya'da İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı'na (IGMG) yönelik para aklama ve teröre destek suçlamalarıyla başlatılan soruşturma durduruldu. Geçtiğimiz yıl Alman Hükümeti'nin organize ettiği İslam Konferansı öncesi başlatılan soruşturmayla birlikte Milli Görüş'ün konferansa katılımı da engellenmişti. Münih Savcısı'nın 19 aydan beri sürdürdüğü soruşturma neticesinde IGMG'yi suçlayacak hiçbir delil bulunamadı ve soruşturma düşürüldü. Soruşturma sırasında IGMG "Müslüman dünyayı inançsızlara karşı savunma" suçlaması yöneltilmiş ve Alman basınında IGMG'yi karalayan yayınlar yer almıştı.

ÜÇÜNCÜ: SORUŞTURMA SİYASİYDİ

IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlamasıyla kendisi hakkında Münih Birinci Savcılığı tarafından 19 aydır yürütülen soruşturmanın durdurulmasına ilişkin bir açıklama yaptı. Üçüncü, hakkındaki suçlamaların siyasi olduğunu belirterek, "Soruşturma süresince şahsıma yönelik olarak, şaşaalı soyut bir ifade olan "grubun karar sürecine dahil olduğum" dışında, somut bir suçlamada bulunulmadı. Dolayısıyla baştan beri soruşturmanın durdurulacağı konusunda hiç şüphem yoktu. Soruşturmanın medyatik bir biçimde açılması ve ortada hiçbir somut veri olmaksızın uzun bir süre devam ettirilmesiyle birlikte, başta Müslüman toplumun tanınmış isimlerinin itibarının sarsılması gibi, amaçlanan siyasî hedeflere ulaşılmış oldu. Hukukun temel ilkelerinden olan "kişi suçu ispatlanana kadar suçsuzdur" anlayışı, bu olayın başından beri geçerli değildi" dedi.

"MÜSLÜMAN OLDUĞUMUZ İÇİN SESSİZ KALINDI"

Haklarında hiçbir delil olmadan açılan soruşturmaya karşı hiçbir tepki oluşmadığını kaydeden Üçüncü, "Medyanın neredeyse tümü, sadece resmî makamların bakış açısından olaya yaklaşarak, meselenin hakikatte ne olduğuyla ilgilenmeden ve siyasî boyutunu görmezlikten gelerek suçlamaları kamuoyunda yayma işlevi gördüler. Bütün bunlar, söz konusu Müslümanlar olmasaydı, esasen büyük bir tepki dalgası oluşturacak olan olaylardı. Özellikle hukuk devletinin temel ilkelerine riayet etme ve özgürlükçü-demokratik tartışma kültürünün korunması hususundaki açıklar düşünüldüğünde, kamuoyunun, devlet gücünün genelde Müslümanlar, özelde ise IGMG'ye reva gördüğü muameleye sessiz kalması büyük bir talihsizliktir" ifadelerini kullandı.

"IGMG ASİMİLASYONU REDDEDEN ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR DÜZEN İSTİYOR"

IGMG'nin Almanya'da özgürlükçü demokratik bir düzenin savunucusu olduğunu belirten Üçüncü, "Özellikle soruşturma sürecini kendi amaçlarına alet etmiş, yanlış bilgi ve değerlendirmelerle kamuoyunda ön yargılamanın oluşmasını açıkça desteklemiş kişilerin bir açıklama yapıp yapmayacaklarını ve en azından tavırlarını sorgulayıp sorgulamayacaklarını bekleyip göreceğiz. Her halükârda, yapılanlar, Müslümanların IGMG'ye yönelik teveccühünde bir değişikliğe neden olmadı. IGMG'nin ülkemizdeki özgürlükçü demokratik düzen ve çoğulculuk için taviz vermeden çalışması, aynı zamanda Müslümanların anayasada korunan haklarını her ortamda kararlı bir biçimde savunması, ayrımcı tedbir politikalarını ve Müslümanlara yapılan asimilasyon baskısını reddetmesi, bu teveccühün başlıca sebeplerindendir" dedi.

MEHMET NEDİM ASLAN/VAKİT