Allah'ın hasbî kullarından olabilmek...
Mehmed Göktaş, Müslümanlara farklı bir üslupla özeleştiri çağrısı yapıyor.
Mehmed Göktaş / Doğruhaber
Allah’ım, Senin dostların bunlar mı?
Allah’ım, haddimi aşıyorsam affına sığınırım!
Diyorum ki, Allah’ım, Senin velilerin, Senin dostların gerçekten bunlar mı?
Sen dostlarını velilerini nerelerden, kimlerden, hangi tür insanların içinden seçersin Allah’ım?
İnsanların zannettiği gibi Senin dostların velilerin hep böyle saraylarda yaşayan, etrafında diğer insanların pervaneler gibi döndüğü, dolaştığı kişiler midir?
Allah’ım, Senin dostların, Senin velilerin bu şekilde elleri hiç sıcak sudan soğuk suya değmeyen, bir dediği iki edilmeyen kişiler midir?
Allah’ım, Senin velilerin hep böyle son model otomobillere mi binerler?
Senin dostların, Senin velilerin hep böyle uzun konvoylar ve yüzlerce korumalar eşliğinde mi gezip dolaşırlar?
Senin dostlarını, Senin velilerini hep böyle kişiler arasında mı arayalım, hep böyle mi olurlar, başka yerlerde olmazlar mı Allah’ım?
Allah’ım, Sen kendine hiç ayakkabı boyacılarından bir veli, bir dost edinmez misin?
Kavşaklarda, kırmızı ışıklarda mendil satanlardan, çiçek satanlardan, su satanlardan dostların velilerin olmaz mı Allah’ım?
Allah’ım, sabahları erkenden kalkarak sokak sokak kağıt toplayanların içinden kendine hiç veli seçmedin mi?
Allah’ım, Senin velilerin hep böyle büyük çiftliklerde mi yaşar, saraylarda mı oturur, mükellef sofralardan mı yiyip içerler?
Allah’ım, mevsimlik işçilerden, ırgatlardan, başka şehirlere pancar çapalamaya gidenler arasından Kendine veli seçtiğin olmaz mı?
Fındık toplamak için ülkenin bir ucundan bir ucuna koşanların arasından sevdiğin, Kendine dost edindiğin olmaz mı Allah’ım?
Rızıkları için bu koşuşturma esnasında her sene meydana gelen kazalarda canlarını kaybedenler arasında Senin şehid saydığın, veli olarak seçtiklerin olmaz mı Allah’ım?
Allah’ım, nezarethanelerden, hapishanelerden, esir kamplarından Kendine veli seçmez misin, dost edinmez misin?
Sığınma merkezlerinde, sınırlardaki tel örgülerin diplerinde bekleşenlerin arasında Senin velilerin olmaz mı Allah’ım?
Allah’ım, ömürlerini zindanlarda, sürgünlerde tüketenlerin arasından Sen kendine dost edinmez misin?
Allah’ım, dostlarını, velilerini böyle her sene umreye gidenlerin içinden, Kâbe’yi tavaf edenlerin arasından mı seçersin?
Suud zindanlarında hiç dostun yok mudur Allah’ım?
Mısır zindanlarından, Suriye zindanlarından, israil zindanlarından hiç dostun yok mudur Allah'ım?
Allah’ım, Sen dostlarını hep böyle protokollerde, en ön sıralarda oturanların arasından mı seçersin?
En arka taraflarda, hiçbir fotoğraf karesine girmeyen hiçbir ekranda görünmeyenlerden Senin velilerin olmaz mı Allah’ım?
İtilip kakılanlardan, kuyrukta bekleyenlerden, arka sokaklardan, yani ötekilerden hiç Allah Dostu, Allah’ın velisi yok mudur?
Allah’ım, haddimi aşmışsam affına sığınırım, bağışlanmanı dilerim.
Biz inanıyoruz ki Senin gerçekten dostların, gerçekten velilerin vardır.
Ne olur Sen bize onları göster!
HABERE YORUM KAT