Allah korumuş!
Ergenekoncuların kendi aralarındaki konuşmaları, arkadaşları için hiç de iyi şeyler düşünmediklerini ortaya koyuyor..
Başarılı olsalarmış demek ki, birbirleri ile kanlı bıçaklı olacaklarmış.. Bir yandan milletle çatışacaklar, öte yandan kendi aralarında.. Ülke kan gölüne dönecekmiş.. Allah korumuş..
Kimin eli kimin cebinde belli değil.. Merkez sağa lider olarak düşünülen M. Ali Bayar, Kemal Gürüz’le aynı yapının içinde.. İkili, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt için ağza alınmayacak sözler söylüyorlar.. ‘Bu Gen. Başkanı olacak pu.., geri zekalı’ diyor. Gürüz, Büyükanıt’ın eşi Filiz Büyükanıt için, “Ha kadının çok dengeli bir kadın olmadığının farkındayım ama” diyor. Bayar da, “Ya bir de bu aptal askerler, aptal herifler kendilerini küçük duruma düşürüyorlar” diye devam ediyor.
Sokak ağzı ile konuşan bu adamlara üniversite emanet etmişsiniz, sağa lider yapmaya çalıştıkları isimler bunlar.. Bayar, Gürüz ile AK Parti’ye alternatif arayışları konuşurken Arzuhan Doğan Yalçındağ için şunları söylüyor: “Parti kurduruyorlar Aydın Doğan var bütün işin arkasında, Arzuhan Yalçındağ üzerinden yürüyor. 150 milyon dolar para vereceğim demiş Arzuhan.. Yani ağ... ... ondan sonra a..k..”
Bakalım Yalçındağ ya da Büyükanıt bu adamlar hakkında dava açacak mı?
Daha bunlar duyulanlar, bilinenler..
Son olarak Kenan Evren’in kirli çamaşırları da döküldü ortaya.. Adamı hâlâ beslemeye devam ediyoruz..
12 Eylül döneminin II. Ordu Komutanı Orgeneral Bedrettin Demirel darbe planı ile ilgili olarak, “Bir yıl önce planlamıştık. Ama şartların olgunlaşmasını bekledik” demişti.. Şimdi ele geçen belgelerde durum daha net ortaya çıkıyor.. Maraş, Sıvas, Çorum olayları lanet olası darbecilerin kirli planlarının parçasıymış..
Evren cuntası, 5’li çete ile birlikte son bir yılı evrelere ayırmışlar. Aşama aşama düğmeye basmışlar, olan olmuş..
Güya terörü bitirdiler. Gerçekte ise terör asıl onların işi.
Bugün hâlâ iliğimizi kurutan PKK terörü de, güya Kürtleri birbirine kırdırmak ve kontrol altına almak için uydurulmadı mı? Sonra o işi de yüzlerine gözlerine bulaştırdılar, kontrolden çıktı iş ve bu günlere geldik..
Bu darbecilerin hepsi böyle.. Aşağılık adamlar bunlar.. Bir de vatan kurtaran kahraman rolü oynamıyorlar mı?
Hâlâ birilerinin bu işin peşinde olması ne garip..
Media, mafia, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK her yere sızıyorlar.. Psikopat tipler.. Her kılığa giriyorlar. Şeyh de çıkartıyorlar aralarından, fahişe de.. Uyuşturucu da kullanıyorlar, fuhuş evi de işletiyorlar.. Tehdit, şantaj her şey var..
Ulusalcı geçinirler ama, yabancı istihbarat örgütlerinin oyuncağı olduklarını gizlerler.. Bakmayın vatan-millet-Sakarya diye devam eden nutuklarına, hepsi “our boys”durlar..
Hemen hepsinin kara para ilişkisi vardır. Zimmeti vardır.. Tanık olduğu cinayetler vardır.. Ama bir süre sonra korkularından susarlar.. Çıktıkları yol, yokuş aşağıdır ve durmak isteseler de, bırakın geri dönmeyi, duramazlar bile.. Zaten örgüt, işi biten elemanı deşifre ettiği an bitmiştir o.. Herkes içeride dönen dolapları bilir, ama konuşamaz..
Aynı ülkenin çocuklarının kan ve gözyaşları üzerine, yoksullukları üzerine birileri kendilerine iktidar ve servet üretme mücadelesi vermiş..
Laiklik, irtica, Atatürkçülük, ulusal değerler filan hepsi bahane.. İrtica ve terör, bunların siyasete müdahale etmek için kullandıkları araçlar..
Bu işe üniversiteleri, yargıyı, TSK’yı, hatta birtakım dini kurumları ve dindarları nasıl alet ettiklerini anlamak zor.. “Melekler ve şeytanlar” bu tezgahta kol kola. Dan Brown aynı isimli son romanında da bunu anlatıyordu zaten. Tabii daha doğrusu melek maskeli ve şeytan maskeli tipler..
Menderes’i asanlar da bunlar, Özal’a suikast düzenleyenler de..
Sağa lider olacak şu adamın (Bayar) söylediklerine bakar mısınız: “Çankaya’dan yaverini niye geri çekmiyorsun, arkasında herifin yaver duruyor. İddianamede bir numaralı (AK Parti’ye yönelik kapatma davasını ima ediyor) sanık olarak duran cumhurbaşkanının arkasında yaver duruyor abi, 1,90 boyunda şimdi böyle bir şey olur mu ya geri zekalı bu herif ya. Bu Genelkurmay Başkanı olacak pu(..) geri zekalı, yani tamam mı elimizi kolumuzu bağladı herif yani vallahi Hilmi Özkök bunun kadar taca çıkmadı ha.”
Peki hepsi tamam da, bizimkilerin bunlarla işi ne? Adam nereden geliyor, nereye gidiyor. Bakıyorsunuz, adam akademisyen, dini hassasiyetlere sahip biri.. Ama.. Siyaset gözü kör ediyor demek ki, bazan. İhtiras ya da öfke, kibir insanlarda böyle radikal değişikliklere sebeb olabiliyor demek ki!
Eskiler boşuna idamların yapıldığı meydana siyasetgah, idam gömleğine siyaset gömleği dememişler.. “Siyaset etmek”i adam öldürmek anlamına kullanmamışlar..
Siyaset yanı ile de kanlı bir meslek, bu şekli ile.. Ölen sadece insanlar değil, insanlık aynı zamanda..
Hâlâ darbe anayasası ile yönetiliyoruz. Darbeciler hâlâ aramızda.. Kimi ise devlet koruması altında..
Birilerinin neden Anayasa değişikliği istemediğini ve Ergenekon’un avukatlığını üstlendiğini bu çerçevede yeniden düşünmek gerekmez mi?
Sanırım Ergenekon davası sürerken, Evren ve arkadaşlarının ünvanlarını geri alıp, onları da sanık sandalyesine oturtmak gerek. Darbe dönemini sona erdirmek istiyorsak, bu şart. Sadece Evren’in değil, evet Gürsel’in de ünvanlarını geri almalıyız..
Sahi, Eylül beklentisi vardı, Eylül’ün ilk haftası geçti. Ramazan’ın son haftasına giriyoruz.. Sırada ne var şimdi? Selam ve dua ile..
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT