HAKSÖZ HABER

İstanbul’da yaşayan gayrimüslimlere saldırıların düzenlendiği ve ‘tarihi utanç’ olarak nitelendirilen 6-7 Eylül olaylarının 67. yıl dönümüne girilirken 2021'de yayımlanan Netflix dizisi "Kulüp", Türkiye'de devletin öğretmeye çalıştığı tarihten çıkamayanlara yaşanan tarihi kötü bir hadiseyi anlamalarında ön ayak oldu!

Irkçılık ile beslenen 6-7 Eylül olayları öncesinde 5 Eylül 1955’te Selanik’te bulunan Mustafa Kemal'in evine bomba koyulduğu iddiası ile basının kışkırtmaları sonucu kamuoyunda büyük bir öfke patlaması olmuştu. Galeyana gelen kitleler İstanbullu gayrimüslim azınlıkların evleri, iş yerleri, okulları, kiliseleri, haçları ve değerli eşyalarını yakarak tahrip etmiş, yağmalama girişimlerinde bulunmuş, ırkçılığını da yıllarca "masum" bir şekilde saklamaya çalışmıştı. 

Yahudilere Rumlara ve Ermenilere dönük gerçekleştirilen olaylarda devletin kirli yüzü bir kez daha hatırlanmış ancak vesayetin ilgili kişilere dokunmadığı görülmüştü. Aynı yıllarda resmi tarih öğreticileri tarafından sumen altı edilmeye çalışılan olaylara dahli olan vesayetçi odaklar olayların topluma anlatılmasına karşı propagandalar yürütmüştü. Statükocu basın da yıllardır olaylardaki etkinliğini özeleştiri ile ele alıp özür dilememiş ve bugünlerde dahi konuyu gündeme getirenlere karşı kendilerini soyutladıkları bir anlatımla 6-7 Eylül olaylarını anlatmaya çalışmıştı.

Kulüp dizisi ile beraber "bir şeyler öğrendiği sanılan" kitlelerin hala yaşanan olaylara dair bilgilerinin yeterli olmadığı görülürken, Leman Sam gibi kemikleşmiş ırkçılık yanlısı sanatçılara destek veren kitlelerin de aynı güruhlar olması dikkat çekiyor. 

Melih Altınok da Kulüp dizisindeki "ırkçılık, ayrımcılık, ötekileştirme" ile Leman Sam arasındaki benzerlikleri köşe yazısında değerlendiriyor.

...

ALIKLAR KULÜBÜ

Sabahattin Ali'yi "AKAPE öldürdü" sanan "Kürk Mantolu Madonna nesli" bugünlerde Kulüp isimli dizi sayesinde de memlekette "bir 6-7 Eylül hadisesinin" yaşandığını öğreniyor.
Ne kadar öğreniyorlar ayrı tartışma konusu...
Ama en azından sosyal medyada "yabancı düşmanlığının kötü bir şey olduğunu idrak ettiğini" ifade edenlere rastlıyorum.

Ne var ki tam, insanlık için küçük, alıklar için büyük bir adım olan bu aydınlanmaya sevinecekken sukut-u hayale uğruyorum...
Zira 60-70 yıl önceki gayrimüslimlere karşı ayrımcılığı lanetleyenleri, aynısını bugün Suriyelileri nefret söylemiyle hedef göstererek yapan ırkçıları alkışlarken buluyorum...

Dün de Leman Sam'ın, "Yıllar önce bu soysuz Araplara tepkili olduğum için uzun süreli lince maruz kalmıştım, şimdi herkes ne mal olduklarını anladı. Daha bunlar iyi günler, ekmeğe ortak, yakında toprağa da ortak olacaklar..." vs. şeklindeki iğrenç tweet'i elden ele geziyordu.
Şarkıcı tweet'ini silmiş ama iyi etkileşim aldı, biraz gündem olmayı başardı.
Çok popüler olan Kulüp'ün yapımcıları bence bu fırsatı değerlendirsinler. Dizide bir rol bile düşünülebilir hanımefendiye.

Hem belki böylece biraz sakinleşir de.