
Ali Karahasanoğlu’ndan Ayşe Baykal’a: Yaptığınız nankörlükten çok da öte bir şey!
Ya başörtünüzün hakkını verin ya da.. “Biz başörtüyü aksesuar olarak takıyoruz. Kimseye de başörtüyü niçin taktığımızı, nasıl taktığımızı, ne yapacağımızı söylemeye mecbur değiliz..” deyin..
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit
Odatv’nin başörtülü bir yazarı var..
Solcuların arasında ne yapıyor, bilmiyorum..
O sitenin mutfağında, dindar insanlara nasıl bakıldığından haberi var mı, bilmiyorum..
Dindar mahallenin mutfağından bilgileri, sol cenaha aktarıp, ordan gelen şakşaklarla, mutlu oluyor..
Ekrem İmamoğlu gözaltıları sonrasında, kendisine bir görev vermişler..
Hani bu ülkede bir dönem, başörtü yasağı vardı ya..
Bu yasağın failleri CHP’lilerdi ya..
Ekrem İmamoğlu’nun partisi idi ya..
Adamlar hem yasakçı, em de yolsuzlukları arşa çıkmış ya..
Ne yapalım, ne yapalım diye düşünmüşler.
“Yolsuzlukların üzerine örtemiyoruz, vatandaşın gündemini, başörtü üzerinden oluşturalım.. Yolsuzlukların ayrıntısının öğrenilmesini geciktirelim, insanları oyalayalım..” mantığı ile yeni bir gündem oluşturmuşlar..
Ne imiş?
Ayşe Baykal, 28 Şubat sürecini yaşayan bazı başörtülü kadınlarla görüşmüş..
Onların adına bir bildiri hazırlamış.
Hangi başörtülü?
Belli değil..
Adı ne, hangi yasağı iliklerine kadar yaşamış da, şimdi hem yasakçı, hem yolsuz CHP’lilere sahip çıkmaya kalkıyor, belli değil..
“Başörtülüler böyle düşünüyor” diye ortaya atıyorlar bir yalan..
Yolsuzlukların konuşulmasını, böylece örtmeye çalışıyorlar..
Diyor ki başörtülü Ayşe Baykal:
“Ekrem İmamoğlu’na destek çıkan bazı başörtülüler, sosyal medyada nankörlükle suçlandı, bu ne kadar haklı?”
Sanırsınız ki..
Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk yaptığı konusunda ortada hiçbir delil yok.
Başörtülü kadınların, siyasi bir tavır sergileyerek, Ekrem İmamoğlu’nun aleyhinde konum alması isteniyor.
Dolayısı ile yolsuzluk ispatlanmadığı halde, en azından savcılık aşamasında, onlarca soruya Ekrem İmamoğlu cevap veremeyerek, suçunu bir anlamda itiraf etmemiş de..
Durduk yerde, başörtülülerden siyasi bir tavır ile Ekrem İmamoğlu aleyhine bir tavır alması isteniyormuş gibi algı oluşturuyorlar..
Bu girizgah sonrasında, Ayşe Baykal, benim nezdimde nankörlükten çok daha büyük bir suça imza atarak, hırsızlıkların üstünü örten bir bildiriyi deklare etmiş:
“Bizim itirazlarımız, 19 Mart sonrası yaşanan hukuksuzluğadır. İktidar; her kesimden geniş katılımlı eylemleri, özelikle kimlik siyasetine ve çatışmasına dönüştürmek için malzeme üretiyor ama artık tutmuyor. Çünkü kimse bir başkası için değil bizzat kendisi için itiraz ediyor, eyleme katılıyor” demiş..
Affedersiniz bayanlar..
Başörtülü olursunuz, başı açık olursunuz..
19 Mart’ta mı doğdunuz?
Ki, itirazınızın 19 Mart sonrasındakilere olduğunu söylüyorsunuz.
19 Mart öncesindeki hukuksuzluklara..
İBB’yi LGBT klüplerine açan Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuzluklarını görmezden mi geleceksiniz?
Başörtülülere, “Akşam itfaiyecilerle sizi buluşturayım” diyen rezilleri görmeyecek misiniz?
Mahir Polat isimli, cezaevine girince birdenbire tansiyon hastası olduğunu hatırlayan adamın, Kadıköy’de yüz binlerce liralık harcama yaparak, erkek ve kadın cinsel organlarının çizimini yaptırmasını, bunu ordan geçen milyonlarca insana göstermesindeki ahlaksızlığı, hukuksuzluğu görmezden mi geleceksiniz?
Ne imiş?
“Başörtü için bedel ödemişler.. Kimseye de borçlu değillermiş!”
Kim ne istiyor, başörtülülerden?
“Başınızdaki örtü ile okuma, çalışma hakkını tanıdık. CHP’ye rağmen tanıdık. Ekrem’e iftira edin” diyen mi var..
“Mahmut Tanal’ın, ‘Avukat başörtü takamaz. Yapılan düzenlemeyi iptal edin’ diye, ter ter tepinip, Danıştay’a kadar gidip, yasağın sürmesi için çırpındığı gerçeğini hatırlatıp, “AK Parti sizin en tabii hakkınız olan okuma ve çalışma hakkınız garanti altına aldı. Siz de AK Parti’ye destek vermeye mecbursunuz” diyen mi var?
Yapacağınız, başörtünün hakkını verip.
Zulme, haksızlığa, rezilliğe, şirretliğe, hırsızlığa, yolsuzluğa onay vermemek..
Hepsi bu. AK Parti’yi destekleyin diyen yok..
Ama, “Hırsızları destekleyemezsiniz” demek de bizim hakkımız.
“Size niye Espressolab’a gidip kahve içmiyorsunuz, boykotu delmiyorsunuz” diyen yok.
Ben de gitmedim, Espressolab’a. Gitmeye de hiç niyetim yok..
Ama Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzlukları ortada iken..
Milyonlarca liralık avukatlık ücreti alan adamları bile hırsızlıkları savunamazken..
Başına başörtü takmış kadınlar, bir de “Kimseye borçlu değiliz” algısı yaparak, hırsızlıkların avukatlığını nasıl yapar?
Gerçekten o hırsızlıkların avukatlığını yapmaya cesaret ediyorsanız..
Hodri meydan.
Ben sorayım, siz de cevap verin..
Ama kaytarmak yok.. Ekrem gibi kaçamak cevaplar yok.
“Biz bedel ödedik” dediğiniz kadar net..
“Bugün bizi hâlâ 28 Şubat’la korkutarak bu dönemin baskı ve keyfi yasaklarına razı etmeye çalışıyorlar” cümleniz kadar net cevaplar verin..
Veremezsiniz..
Zübeyde Kamalak da veremez..
Saadet grubundaki sizler de veremezsiniz..
“Zübeyde Kamalak ne iş” demeyin..
Dün, Zübeyde Kamalak’ın başörtü hakkını savunduğumuz için, Mustafa Karadağ isimli hakimin açtırdığı ceza davasının duruşması vardı..
Siz, “bedel ödedik” diyorsunuz..
Biz hâlâ ödemeye devam ediyoruz..
Ama siz gerçeklerin farkında bile değilsiniz..
Ha, o sözlerinize de geleyim.
Kibrinizin boy ölçüsünü de alayım.
AK Parti vesile oldu.. Yapması gerekiyordu. O özgürlüğü bu ülkeye getirdi..
Ama siz diyorsanız ki.. AK Parti hiçbir şey yapmadı.. CHP, bu yasağın faaili değildi diyorsanız.. Uzaylılar yasağı uyguluyorlardı diyorsanız..
Buyrun Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde bir öğretim üyesi, başörtülü öğretim üyesi istemiyormuş.
Hodri meydan.
CHP’liler bu adama nasıl sahip çıkacaklar, hep birlikte göreceğiz.
AK Partililer de, bu öğretim üyesinin hakkettiği cezayı alması için, ne yapacağını göreceğiz.
“Biz nankör değiliz. bedel ödedik, hakkımızı aldık. AK Parti bir şey yapmadı” diyenler.
Hodri meydan.. Çıkıp, bu başörtülü kadınlara hakaret eden, ona destek çıkan herkes hakkında, bir açıklama yapın. Bir bildiri yayınlayın da görelim..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, 2025 yılında dahi..
Türkiye’deki CHP’nin uzantıları.
Türkiye’deki Ekrem İmamoğlu’nun uzantıları. Mahmut Tanal’ın uzantıları..
Lisede öğrencinin başörtülü okula gelmesini önlediler..
Haydi bakalım..
Kendinize çok güveniyorsanız.. Çok iddialı iseniz. Gidin, o yasağı nasıl kaldırtacaksanız, AK Parti olmaksızın kaldırın, da görelim..
Herkes dürüst olsun.
Nur Serter’in, başörtülü öğrencilere yaptıklarını unutup, o Nur Serter’in CHP’den milletvekili olduğunu unutup, bize kimse “Hak” dersi vermeye kalkmasın.
Katsayı zulmünü bu ülkede milyonlarca İmam Hatipliye reva görenleri gizleyip, kimse bize, hırsızlık sebebi ile iptal edilen bir tane diploma üzerinden, hukuk dersi vermeye kalkmasın..
Ya başörtünüzün hakkını verin.
Ya da..
“Biz başörtüyü aksesuar olarak takıyoruz. Kimseye de başörtüyü niçin taktığımızı, nasıl taktığımızı, ne yapacağımızı söylemeye mecbur değiliz.. Kimseye hesap vermeyiz” deyin..
Biz de sizi muhatap almayalım..
HABERE YORUM KAT