Akşener, İsrail ordusuna katılsın!
Katil srail’in Gazzelileri füzelerle topluca öldürmeye başladığı ilk günlerde, HAMAS’ı terörist örgüt ilan eden Meral Akşener, batılıların dili ile konuşmayı sürdürüyor.
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit
Batı dili hafif kalır. Batı uşaklığını sürdürüyor. Bir yanda çocuk-kadın demeden öldüren, hastane bombalayan terör devleti var. Bir yanda, adım adım toprakları işgal edilen, Filistin halkı var..
Dün Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sırtındaki yumurta küfesine rağmen haykırdı: “Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur”
Haydi çakma milliyetçi.. Çık ve söyle..
HAMAS, işgal edilen toprakları için mücadele vermiyor da, bir başka devletin topraklarını mı almaya çalışıyor?.. Akşener, öyle bir utanmazlık içine düşmüş ki, PKK ile HAMAS’ı kıyaslamaya kalkıyor. Anadolu’da daha önce PKK’lıların bir devleti vardı da, Türkiye burayı işgal edip, PKK’lıları dışarı mı attı ki, şimdi PKK’lılar, Anadolu’nun bir kısmını almaya kalkıyor. Ki, Filistin’in kendi topraklarını kurtarmak için yaptığı mücadele, Akşener tarafından terörizm olarak damgalanıyor.
HAMAS, yani Filistin halkı, 2. dünya savaşında bulunduğu topraklardan, İsrail tarafından sökülüp atıldı. Yani şu an İsrail’in bulunduğu toprakların tamamında, düne kadar zaten Filistin halkı vardı. Bu ayrımı bile yapmaktan aciz olan Meral Akşener, “HAMAS’a terör örgütü demezsek, Batı ülkelerinin PKK’yı desteklemesine de itiraz edemeyiz” diyerek, alçaklığını gösteriyor. Soruyorum Akşener’e, “HAMAS, terör örgütüdür, dedin. Haydi çık da bir destek al, Almanya’dan, Fransa’dan, onlar da söylesin de göreyim: "PKK, terör örgütüdür!”. Akşener HAMAS’ı terör örgütü olmakla suçladı ama Fransa’sı da Almanya’sı da diğerleri de.
PKK’yı terör örgütü olarak görmediklerini ilan etmekten vazgeçmiyorlar. O zaman, bu Akşener neyin kafasını yaşıyor. Kime uşaklık ediyor? Kime uşaklık ettiğini, bakın İsveç’in NATO üyeliği konusundaki, TBMM önüne gelen yazı üzerine yaptığı değerlendirmeden anlıyoruz:
“Sayın Erdoğan daha önce bu konu hakkında ne demişti hatırlıyor musunuz? ‘Eyyy İsveç, boşuna uğraşma! Sen, benim mukaddes kitabım Kur’an’ın yakılmasına yırtılmasına müsaade ettiğin sürece biz sizin NATO’ya girmenize evet demeyiz.’ ”
Bu sözleri sarfeden Meral Akşener’in partisinin, İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili yazıya “hayır” oyu vereceğini düşünüyorsunuz değil mi? Siz düşünmeye devam edin. Öyle kıvrak bir dansözlük yapıyor ki, Meral hanım, şaşıp kalıyorsunuz. Bir gün sonra değil, bir hafta sonra değil, hemen aynı konuşmasında, bakın ne diyor Akşener: “Biz, NATO’nun genişlemesine karşı değiliz!”. MHP Genel Başkanı’na milliyetçilik hatırlatması yapan Meral Akşener, işte bu! PKK’ya destek çıkan, Erdoğan’ın hatırlatması sonrasında Anayasa’sını değiştirip, Terörle Mücadele Kanunu’nu değiştirip, Türkiye’nin uyarılarına kısmen uygun hareket eden İsveç için, muhalefette olmanın da rahatlığı ile, “Asla NATO üyeliğine destek vermeyiz” demesi gereken Meral hanım, daha şimdiden kıvırdı. Şimdiden, açık açık ilan etti: İsveç’in üyeliğine evet oyu kullanacaklar! Erdoğan, “Mukaddes kitabımızın yakılmasına” itiraz etmiş. Akşener, “bunun yüksek perdeden konuşma” olduğunu söylüyor. “Haydi sen, mukaddes kitabın yakılması hakkında, hangi perdeden konuşacaksan konuş da görelim.” diyeceğim ama...
Benim bir şey dememe fırsat bırakmadan, o söylüyor zaten: “Mukaddes kitabımızı da yaksalar, PKK’lı teröristlere İsveç’te her türlü faaliyeti de yapmalarına fırsat verseler, Erdoğan’ın zorlaması ile, daha yeni küçük küçük adımlarla PKK’nın faaliyetlerini önlemeye başlamış da olsalar, "Ben İsveç’ten yanayım.” anlamında, “NATO’nun genişlemesine hayır demeyiz” diyor. Bizim sözlerimizi pek ciddiye almaz, Meral hanım. Ülkücü camianın hatırlatmalarını kendisine aktarayım.
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, sosyal medya hesabından sahte Asena’ya haddini bildiriyor:
“İP Müdiresi Meral Akşener’in hezeyan dolu açıklamalarını dinleyince İsrail Büyükelçisi konuşuyor sandık.”
Gerçekten de seçim öncesinde, CHP’nin kuyruğuna takılıp, “Bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan Binyamin Netanyahu” ifadesini kullanarak bu ülkenin cumhurbaşkanına küstahlığını sergileyen, sonrasında da seçmenden okkalı bir tokadı yiyen Meral Akşener, şimdi de katil İsrail’in terörünü kınarken, Netanyahu’yu kızdırmamak için, HAMAS’ı da terör örgütü ilan ediyorsa İsrail Büyükelçisi konuşuyor sanmamız doğaldır. Ülkücü Yıldırım, Akşener’i rezil eden şu sözlerle devam ediyor: “Şehit bacısına küfreden bir alçağa kol kanat germiş kişidir.” Gerçekten de öyle değil mi? Bu Akşener, şehit bacısına küfreden Lütfü Türkkan’ı tekrar milletvekili yapmadı mı?
Lütfü Türkkan şehit bacısına küfrettiği halde, tekrar milletvekili adayı olduğunda, “İyi Parti’nin milletvekili listesi Kandil’de mi belirleniyor” diye şaşırmadık mı? Şimdi görüyoruz ki, ne kadar Türkiye aleyhine tavır var ise hepsinde Meral Akşener ön safta yer alıyor. Tayyip Erdoğan’ın, İsveç’e yönelik, “Mukaddes kitabımızı yaktınız” söylemini gereksiz buluyor. Erdoğan’ın, “Kanunlarınızı değiştirin. PKK’yı terör örgütü olarak ilan edin” çağrısını gereksiz buluyor. İsveç bile bu talepleri kabul edip, PKK’yı kısmen de olsa engellemeye başladığı halde, Meral Akşener; “Bunlar yüksek perdeden konuşmalardı.” diyor..
Şimdi, Tayyip Erdoğan ile ittifak yapan HÜDAPAR, Yeniden Refah, BBP net şekilde, İsveç’in NATO üyeliğine “hayır” diyorlar. MHP de hayır oyu vereceği yönünde imalarda bulunuyor. Ama Meral Akşener, “NATO’nun genişlemesine itiraz etmeyecekleri”ni söyleyerek, İsveç’in NATO üyeliğine evet oyu vereceklerini açıklamış oluyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres bile, “Hamas tarafından gerçekleştirilen saldırıların bir boşlukta meydana gelmediğini de kabul etmek önemlidir. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalmıştır” diyor. Çakma milliyetçi Meral Akşener ise, HAMAS’a saldırıyor, HAMAS üzerinden MHP Genel Başkanı’na saldırıyor, cumhurbaşkanımıza saldırıyor. Bize de; “Avukatlığını yaptığın İsrail’in ordusuna müracaat et, Gazzelilere bir bomba da sen at, utanmıyorsan!” demek düşüyor.
Siz itiraz ederseniz, “Meral Akşener zaten, kullandığı cümlelerle, sarfettiği sözlerle Gazze’yi de, hastaneleri de bombalamış gibi oldu.” derseniz, “Ağzınıza sağlık.” derim. Başlığımı ağır bulan kardeşlerime de, Akşener’in, saygısız bir şekilde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye sarfettiği şu sözleri hatırlatırım:
“Şayet bu arkadaşlar Gazze’yi de, bir vatan toprağı olarak görüyorlarsa; ve vermiş oldukları 24 saatlik mühlet ile Netanyahu’yu durduramadıklarına göre o zaman buyursunlar görevlerinden istifa edip, Gazze’ye gitsinler!”
Ne demektir bu? “Bizim iktidarımızda, Gazze’ye hiçbir şekilde yardım edilmeyecektir. İsrail katliamına devam edebilir.” demektir.
Ha katliama onay vermişsiniz.
Ha da, ordusunda asker olmuşsunuz!
HABERE YORUM KAT