"Aksa Tufanı"nın meşruiyetini tartışmak: Abesle iştigal
Salih Orhan, Aksa Tufanı'na karşı ortaya konulan tavır alışları analiz ettiği yazısında bilerek veya bilmeyerek direnişin meşruiyetine zarar vermenin kabul edilemez bir durum olduğunu ifade ediyor.
Bazı eylemler, eylemin meşruiyetini ispatlamaya ihtiyaç bırakmayacak şekilde bir meşruiyet zeminine oturur, o eylemin meşruiyetini sorgulamak abesle iştigal etmek anlamına gelir. Örneğin haksız bir biçimde bir kimseyi hürriyetinden alı koyup bir yere hapsettiyseniz üstelik istediğiniz zaman bu kişiye kötü muamelede bulunup her türlü şiddeti uyguluyorsanız bu kişinin size imkânlarının el verdiğince karşılık vermeye çalışmasını kınamanız – ya da bu durumun üçüncü taraflarca kınanması- sadece komik kaçar. Mesela fırsatını bulduğunda size saldırırsa bu, eylemi nasıl gerçekleştiğinden bağımsız olarak meşrudur. Ya da birisinin yaşam alanını elinden alıp onu ileride tamamen varlığını ortadan kaldırmak üzere bir yere sıkıştırmışsanız o kimsenin sıkıştırıldığı yerden kurtulup varlığını korumak ve asli yaşam alanına yeniden kavuşmak için hamle yapması bunu nasıl gerçekleştirdiğine bakılmaksızın meşruiyet taşır. Bu durumlar meşru müdafaa kapsamına girer.