Akhisar'dan Mısır'daki Katliama Protesto
Akhisar Özgür-Der temsilciliğinin düzenlemiş olduğu Mısır'da yapılan katliamı kınayan eylem Yeni Cami önünde ikindi namazı sonrası gerçekleştirildi.
Akhisar Özgür-Der temsilciliğinin düzenlemiş olduğu Mısır'da yapılan katliamı kınayan eylem Yeni Cami önünde ikindi namazı sonrası gerçekleştirildi. Eylemin yöneticiliğini yapan Hüsamettin Yılmaz 200 şehit ve binlerce yaralımız olduğunu müslümanlarla dayanışma içinde olmamız gerektiğinin altını çizdi.Akhisar Özgür-der temsilcisi Ahmet Düzgün kısa bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.Düzgün konuşmada şunları ifade etti
Mısır’da ki darbeye, darbe diyemeyen ABD ve Batılı devletler bu katliamın ortağıdırlar. Bu saate kadar hiçbir açıklama yapmayan batılı devletler gösteriyor ki bunu görmezlikten gelerek kendi utanç tarihlerinde yeni bir sayfaya daha imza atmışlardır. Bunun yanında darbecileri finanse eden ve onları destekleyen başta Suud kralı ve Arap liderleri bu katliamın diğer ortaklarıdırlar.
Bizler, Allah’a iman etmiş Müslümanlar olarak, böyle bir katliam karşısında sessiz kalamayız. Bu katliamın hesabını hiç kimse haklı bir gerekçe göstererek veremez. Hiçbir insaf sahibi, insanlığını kaybetmemiş kimse bu katliama sessiz kalamaz/kalmamalıdır.
Buradan bir kez daha Mısır Halkı ile birlikte olduğumuzu bildiriyor, kardeşliğimizin sınır tanımadığını haykırıyoruz. Zorbalığa ve katliama rağmen, ulusal ve uluslararası kamuoyunun ahlaksız suskunluğuna rağmen, başta Rabiatul Adeviyye Meydanı olmak üzere Mısır’ın tüm meydanlarında direnen Mısırlı kardeşlerimizi selamlıyoruz.
Daha sonra basın açıklamasını Emine Düzgün okudu.Eylem Aziz karaboğa tarafından yapılan dua ile sona erdi.Darbeye Sessiz Kalanlar Bu Katliamın Suç Ortaklarıdır!” “Mısır’da Darbecilerin Karşısında; Müslüman Kardeşlerimizin Yanındayız!”yazılı pankartların açıldığı eylemde “İslami Hareket Engellenemez!” “Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz” “ Mısır’a,İhvan'a Direnişe Bin Selam!” “Uyan Diren Özgürleş" “Seyyid Kutub el-Benna Selam Olsun İhvan’a” “Katil Amerika Ortadoğu’dan Defol!” ''Kahrolsun Amerikan emparyalizmi''vb sloganların atıldı eylem tekbirlerle sona erdi.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
DARBECİLER YENİLECEK, MÜSLÜMAN KARDEŞLER KAZANACAK!..
Bugün mübarek Ramazan ayını müşahede ettiğimiz günlerdeyiz.Ne var ki Mısır’da, başta Siyonist İsrail olmak üzere küresel istikbardan ve bölgedeki işbirlikçilerinden geniş destek alarak yapılan askerî darbe, İslam coğrafyasının Müslüman halklarını bu mübarek günlerde bir kez daha hüzne boğmuştur. Cuma günümüslümanlara yapılan silahlı saldırılar sonucu 200 kardeşimiz şehit edilmiştir. 4500 kardeşimiz ise bu olaylarda yaralanmıştır. Tüm darbe ortamı sıcaklığını korurken Batı ikiyüzlülüğünü sürdürmeye devam ediyor.
“Hürriyet ve Adalet Partisinin adayı olarak halk tarafından %52 oyla seçilmiş Muhammed Mursi’den yalnızca 1 yıllık görevi süresince ekonomisi ve siyasal sistemi çökmüş Mısır’ı düzlüğe çıkarma imkânsızlığı beklenmiştir. Askeri, ekonomik, bürokratik ve yargı alanlarında diktatörlük döneminin ağır kalıntıları ve engellemeleri arasında görev yapması istenen Mursi ve İhvan-ı Müslim’in teşkilatı, kurdun kuzuyu yemek niyetine benzer şekilde hem yerel hem de küresel güçler tarafından bastırılmak, boğulmak istendi.Batılı güçlerin ve onların işbirlikçileri olan Batılılaşmış halk kesimlerinin demokrasi konusunda nasıl ikircikli bir tutum içinde olduklarını kendi yarattıkları putlarını, işlerine yaramadığı zaman nasılda yediklerini, bu olaylarda bir kez daha görmüş olduk. Bu ülkelerin tamamının, Mısır’daki durumu tanımlarken “darbe” ifadesini kullanmaktan özenle çekinmeleri ortadayken ve ülkenin şeffaf seçimler sonucunda seçilmiş ilk cumhurbaşkanı büyük bir katliamla güpegündüz alaşağı edilmesine rağmen demokrasinin sözde havarisi kesilmiş bu güçler ısrarla Mısır’da demokrasiye dikkat çekmektedirler. Neyin demokrasisi? Hem demokrasi dediğiniz yollardan seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve ülkedeki en büyük halk hareketine karşı darbe yapıp hukuku ayaklar altına alacaksınız hem de demokrasi havarisi kesileceksiniz! Seçilmiş bir iktidarı alaşağı eden böylesine alçakça bir darbeyi ilk önce yüz bin Suriyelinin katili olan Beşşar Esed’in, sonrasında Suudi Arabistan, BAE, Katar ve FKÖ lideri Mahmud Abbas’ın tebrik etmesi safları netleştirirken siyasal İslam’ı isteyenlerin sonunun darbe olacağını iddia eden Esed ile İran ve Hizbullah’ın yan yana duruşları da ayrı bir ibretlik tabloyu ortaya koyuyor.Ayrıca Ortadoğu intifadalarının Batı komplosu olduğunu iddia edenlerin tezlerinin bir kez daha çökmüş olduğuna şahit oluyoruz. Darbe karşısında Batı dünyasının, emperyalist güçlerin sessiz sevinçleri; bölgede İslamcıların değil işbirlikçi diktatörlük ve cunta yönetimlerinin olmasını istediğini açıkça ortaya koymuştur. Halkların İslamcıları seçmesine karşı, dün ambargo ile Gazze ve Filistin halkını cezalandırmak isteyenler bugün Suriye ve Mısır halkını cezalandırmak istiyorlar. Müslüman kardeşler teşkilatı ve Müslümanları hedef alan darbenin ardından, Mısır’da katil Esed’in Baas elçiliği yeniden açıldı ve Refah sınır kapısı kapatılıp, Gazze’nin hayat damarları olan tünellerin bir kısmı da Mısır ordusu tarafından yıkıldı. Böylelikle Muhammed Mursi’nin aşamalı olarak askıya almak istediği Camp David anlaşması, darbeciler tarafından işgalci İsrail’in güvenliği için yeniden koruma altına alınmış oldu.Kim ne derse desin, isterse dünya kamuoyu kafasını kuma soksun ya da bilinmedik yeni oyunlar icat etsin artık bizi kandıramazlar. Yıllardır esaret altında tutulan, diktatörlükler altında işkencelerle can veren, tüm özgürlükleri ellerinden alınmış kardeşlerimiz, özgürlüğü tattılar ve bundan asla vazgeçmeyecekler. Aramıza çizilen sahte ve suni sınırlara inat bizler de kalben ve zihnen kardeşlerimizin yanlarında olacağız. Onların ödedikleri ağır bedelleri ödemesek de her daim yanlarında olduğumuzu haykırmaya devam edeceğiz. Oynanan bu oyunlar son oyunlardır. Allah’ın izni ile Müslümanlar bir kez daha dünyaya adalet sunacaktır.
Bugün Mursi’yi ve İhvan’ı yalnız bırakmak demek, Dün Taksim’de bugün Kahire’de yaşanan İslam düşmanlığı görüntülerini onaylamak demektir.Bugün Mursi’yi ve İhvan’ı yalnız bırakmak demek, Şam’ı, Kudüs’ü ve Kahire’yi ABD, İsrail ve yandaşlarına teslim etmek demektir.Bugün Mursi’yi ve İhvan’ı yalnız bırakmak demek, Mısır’ı firavunun uşaklarına teslim etmek demektir.
Ey Müslümanlar Haykırın!Eğer yalnız Allah’tan korkarsanız sizi korkutacak hiçbir güç yoktur. Eğer Allah’a teslim olursanız, sizi teslim alacak hiçbir güç yoktur. Bugün dinimiz için, mukaddesatlarımız için direnme günüdür. İzzetimiz, şerefimiz, haysiyetimiz, için direnme günüdür.
Ramazan ayını idra ettiğmiz şu mübarek günlerde, Mısırlı kardeşlerimiz şehadet şerbetini içen şehitlerinin acısıyla darbeye ve zulme karşı başları dik bir şekilde Mısır’ın tüm meydanlarını doldurmuş durumda, Suriye’de mücahitler bir elde Kur’an, bir elde silah ve dilinde dua ile cephelerde Esed diktasına karşı onurluca mücadele etmeye devam etmekte, Gazze’de kardeşlerimiz “rızkımızı veren Allah’tır” deyip, Mursi’nin ve Suriye mücahitlerinin yanında yer alarak, bir kez daha yüzümüzü ağartmakta… Arakan’da, Afganistan’da, Çeçenistan’da, Somali’de, Mali’de, Doğu Türkistan’da ve dünyanın birçok yerinde Müslümanlar Allah dedikleri için zulüm altında. Bizler mükellef sofralarımızda iftarlarımız ve sahurlarımızı yaparken, dünyanın dört bir yanında zulümler altında inleyen, oruçlarını keskin nişancıların kurşunlarıyla açmak zorunda kalan kardeşlerimiz aklımıza dahi gelmiyorsa şunu bilelim ki Rabbimizin bizim aç kalmamıza ihtiyacı yoktur. Namazımız, orucumuz bizleri İslam ümmeti ve kardeşlerimiz adına kaygılı kılmıyorsa ibadetlerimizi ve kulluğumuzu yeniden gözden geçirelim.
Bu duygularla tüm kardeşlerimizin Ramazanı mübarek olsun! Rabbimiz tüm Müslümanlara katından hayırlar, bereketler, azim ve kararlılık versin ve ellerimizi, yüreklerimizi ve seslerimizi birleştirsin! Rabbimiz tüm mazlum ve mustaz'afları Ramazanı layıkıyla değerlendirip, bayram sevincini layıkıyla yaşayanlardan kılsın! Ayaklarımızı sabit kılsın ve bizleri takva sahiplerine önderler eylesin!
HABERE YORUM KAT