Dernek salonunda yapılan açıklamayı Ali Dal okudu.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

KHK KARARLARI SUÇSUZ İNSANLARI MAĞDUR ETMESİN!

Bugün, milyonlarca insanın mağdur olduğu, 28 Şubat darbesinin 20. yılını anıyoruz. Türkiye’de ve dünyada gerçekleştirilen bütün darbeleri lanetle anıyor ve hatırlıyoruz. Kesin inancımız odur ki, 28 Şubat bu topraklarda gerçekleştirilen “son darbedir” ve ilelebet öyle kalacaktır.

Ülkemiz 15 Temmuz’da alçak bir darbe girişiminin hedefi oldu. Allah’a hamdolsun halkın direnişiyle ve fedakarlıklarıyla darbe püskürtüldü. Özellikle ön saflarda direnenlerin cesur tavırlarıyla tehlike atlatıldı. Onlar bizlere yol açtılar, bizler de ilerledik. Bu anlamda darbeye karşı meydanlarda olan tüm halkımızdan Allah razı olsun.

15 Temmuz Darbe Girişiminden sonra Kanun Hükmünde Kararnameler ile darbe girişiminin aktörü olan FETÖ/PDY başta olmak üzere birçok terör örgütüne yönelik operasyonlar yapıldı ve yapılmaya devam etmektedir. Bu kararnamelerle söz konusu terör örgütleriyle bağlantıları tespit edilen kişi veya kurumlara yönelik yaptırımlara gidilmesi hedeflenmiştir. Bizler terörle irtibatı olan herkesin gereken cezayı çekmesini istiyor, bu anlamda devletin aldığı tedbirlerin haklı olduğunu belirtmek istiyoruz. Bununla birlikte birtakım karar ve uygulamalarda yeterince özenli davranılmadığını görüyor, yayınlanan her KHK ile çeşitli mağduriyetlerin yaşandığına şahitlik etmekteyiz.

Daha ilk günden beri FETÖ bağlantısı olduğu gerekçesiyle tutuklanan, memuriyet görevinden açığa alınan veya ihraç edilen bir kısmını çok yakından da tanıdığımız komşumuz, mesai arkadaşlarımız vb. kamu görevlilerinin de bu listelerde yer alması bizleri üzmektedir. Sivil Toplum Kuruşları olarak yapılan bu uygulamaların yanlış olduğu konusunu elimizden geldiğince her platformda ilk başından beri dillendirmeye çalıştık. Çok yakından tanıdığımız bu insanların bırakın FETÖ/PDY vb. bir örgüte iltisaklı olmalarını, bu güne kadar bu tip yapılanmaların hep karşısında olduklarına ve her zeminde mücadele ettiklerine şahitlik ettik. Üstelik gerek darbe girişiminin gerçekleştiği gece olsun, gerekse sonrasında bir ay boyunca devam eden darbeyi protesto eylemlerinde alanlarda olanlar da işte bu insanlardır.

Bu şekilde haksız ihraçlar ve tutuklamalar yapılarak mücadelenin sulandırılmaya çalışıldığını hatta mücadele adı altında işi ters bir operasyona çeviren uygulamaların gelişmeye başladığını da belirtmek isteriz. Devletin mazlumun ahını almadan haklılığını muhafaza ederek mücadeleyi sürdürmesi elzemdir. Yüzde yüz haklı olunan FETÖ/PDY ile mücadelede, suçları olmayan insanları, görevden ihraç edilme sebebini (delillerini) bile bildirmeden cezalandırmak açık bir haksızlık olsa gerektir.

Bu anlamda Akhisar’dan tanıdığımız Bekir Koyun’un ihraç edilmiş, yine Orhan Yıldırım kardeşimizde açığa alınmıştır. Biz bu kardeşlerimizi tanıyoruz. Uzun yıllardır birlikte faaliyet gösteriyoruz. Bu gibi haksızlıkların düzeltilmesini talep ediyor adaletin herkes için gerekli olduğunu hatırlatıyoruz.

“Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sizi onlar hakkında adil davranmaktan alıkoymasın. Adil olun, bu Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Maide-8)