CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, vaadlerini ardı ardına sıralıyor.. “Türbanı biz çözeriz” dedi..

Bu sözü duyunca, bizim tüm yağlarımız eridi..

“Gerçekten de, çözer mi acaba?” şeklinde bir takıntıyı, şeytan insanın aklına getirmiyor desek, yalan söylemiş oluruz..

Olur ya.. 20 yıllık kangren haline gelmiş, başörtü sorununu, belki de CHP çözer..

Kendileri engel oluyordu, şimdi engellemeyi kaldırsalar, belki de sorun çözülmüş olur..

Olmaz mı acaba?

“Olabilme ihtimali”ni düşünmek dahi, insana büyük mutluluk veriyor..

Kemal Bey’in vaadleri sürüyor..

“Her aileye, çalışmasa bile, asgarisinden 650 TL para girecek” dedi. Bu vaadi duyunca, sevinçten neredeyse kanatlandık, uçacağımız geldi..

Düşünsenize, yüzbinlerce işverenin, bir ay boyunca çalıştırdığı işçisine layık gördüğü net asgari ücret kadar bir paranın, her aileye karşılıksız verilmesi taahhüt ediliyor.

Kaynak falan sormaya gerek yok.. Böyle bir vaadi dinlemek bile, nerede ise insanın karnını yarı yarıya doyurur.

Böyle bir para aktarımının hayâli bile, bize yeter..

Son olarak da, “Bedelli askerlik” vaadi açıklandı ya..

Bu vaad ile birlikte, hepten uçuşa geçtik artık..

Vaade bakın.. 28 yaşını doldurmuş ve askerliğini henüz yapmamış olan gençlerimiz, yıllık gelirleri ile orantılı bir bedeli ödemek şartı ile askerliklerini 21 gün ile yapmış sayılacaklar!

Yıllardır onbinlerce gencimizin kafasını yoran bu sorunu, ne kadar kolay çözmüş, Kemal Bey..

Ne olacak sanki, başka partiye oy vermeyi düşünenler de, bir defacık CHP’ye oy verseler.. Ve Kemal Bey’i başbakan yapsalar!

Değil mi ama..

“Kafayı mı yedin sen? Neler yazıyorsun böyle” demeyin canım.

Bunlar, öyle 1991 yılındaki Süleyman Demirel’in ucu açık, “Herkese iki anahtar sözü veriyorum” vaadlerine benzemiyor.

Türban yasağının kalkması para istemez, pul istemez.

“Kaldırdım” dedi mi, kalkmış olur.

Kaldırdıktan sonraki gün, gidip Anayasa Mahkemesi’ne müracaat etmezse, hiçbir sorun kalmaz..

Her aileye 650 TL maaş vaadini de, uzun araştırmalar sonunda, kaynaklarını hazırlayarak açıkladı Kemal Bey. Bunun için de, öyle yıllarca iktidarda kalmaya gerek yok. İktidara gelindiğinin hemen ertesinde hayata geçirilecek vaad olarak açıklandığına göre, olup olmayacağı iki ayda belli olabilecek bir vaad bu da!

Bedelli askerlik vaadine gelince. Bunun kanun teklifini, CHP milletvekilleri TBMM’ye verdiler bile.. CHP’nin iktidara gelmesine bile gerek yok, şimdiden kabul edilir, onların iktidarları döneminde de uygulamasına geçilir.

Bunların hepsi, çok güzel vaadler, çok güzel sözler..

Bu sözleri duyunca, herkesin CHP’ye oy vereceği geliyor ama..

Sıkıntı şurada.

“Oyu alıp iktidara geldikten sonra, ya bu sözleri yerine getirmezlerse?”

Gerçekten de sorun buradan kaynaklanıyor..

O zaman, bir ara formül bulalım..

Seçime daha üç ay var.

AK Parti hükümeti istifa etsin..

Cumhurbaşkanımız, Kemal Kılıçdaroğlu’na hükümeti kurma görevi versin.

AK Parti, CHP’yi dışarıdan desteklesin..

CHP, tek başına hükümeti kursun..

Seçime kadar bu hükümetle gidelim..

Bakalım türban yasağı kalkacak mı?

Bakalım her eve asgari 650 TL girecek mi?

Bakalım bedelli askerlik teklif edildiği şekilde çıkarılıp, uygulanabilecek mi?

Eğer bu üç vaadinde CHP başarılı olursa, o zaman 12 Haziran’da oyları toplamayı da hak eder.

Başarısız olursa, seçmeni kuru vaadlerle lüzumsuz yere meşgul etmesinin önüne geçilmiş olur.

“Aman aman.. Sakın ha.... Her eve 650 TL girecek derken, % 7’lere inen enflasyonu, bunlar iki ayda % 50’lere çıkarırlar. Türbanı serbest bırakacağız derken, bazı yerlerdeki serbestliği de kaldırırlar... Bedelli askerlik ise, ‘Nasıl olsa iktidar olamayacağız. Bari oy toplayalım’ ucuzluğu ile verilmiş bir vaad. Böyle bir teklifi ne sen yapmış ol, ne de biz işitmiş olalım” dediğinizi duyar gibiyim.

Olsun; 12 Haziran’a kadar insanların kafalarını hayâli vaadlerle meşgul edeceklerine, millet gerçek yüzlerini yakînen görsün.

Nasıl olsa, 12 Haziran’da seçim var. İpin ucu yine halkın elinde.

Halk Kemal’i tanır. CHP’yi 12 Haziran’da % 10’ların da altına indirir.. Bu ülke de, “sol kafa”dan bu vesile ile kurtulur!

YENİ AKİT