AK Partili Zafer Üskül!
Eşcinseller Kulübü (LGBBT) Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyelerini “Eşcinsel evlilik!..” meselesinin de ele alınacağı toplantıya davet etti.
MHP’liler “dünya görüşlerine aykırı olduğu”, CHP ve DSP’liler ise “bazı muhafazakâr medya organları tarafından haberleştirilmesinden endişe ettikleri” için toplantıya katılmadı.
Toplantıda, Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nu bir kişi temsil etti...
Ne ilginçtir ki,
“O” da AK Partili!..
Evet... Çocuklarını okula “başörtüsüyle” göndermeye teşebbüs eden birkaç ebeveyne “Aileler mevzuata karşı koymakta direnirlerse, suç işliyorlar demektir. Bu iş daha ileriye giderse, o zaman çocuk aileden alınır” sözleriyle diş gösteren Zafer Üskül!..
Komisyonun diğer AK Partili üyelerinin toplantılarına katılmayı reddettikleri eşcinsellerin alkışları arasında kürsüye çıkıp, “Eşcinsel haklarının teminatıyız” diyen Zafer Bey, “başörtüsüyle eğitim hakkı” talep edildiğinde, ilgililere, “Bu çocukları anne-babalarından alıp, devlete verin!.. Yoksa suç işlemiş olursunuz!” tehdidini savurabiliyor!..
Devlet, çocuğu hangi durumlarda ailenin elinden alır?..
Mesela... Uyuşturucu kullanmaya teşvik varsa...
Dayak, işkence, cinsel istismar vesaire...
Zafer Üskül, baş örtmekle, örttürmekle yukarıdaki fiillerin hangisini “eşdeğer” görüyor acaba?..
Çocuk baş örterse okuyamaz...
Baş örttüren veli çocuğunun okuyamamasına sebebiyet verdiğinden suç işlemiş olur.
Suç işleyen de çocuğunu kaybeder!..
Çocuk devlet tarafından zorla alınır, 18 yaşına geldiğinde de başının çaresine bakması istenir...
Yani... Sokağa atılır!..
•
Zafer Üskül “ilk ve orta öğretim kurumlarına ilişkin” kılık kıyafet düzenlemelerinden hareketle, “uyan uyar, uymayanın çocuğu zorla elinden alınır!” diyor!..
Tamı tamamına Sovyet zihniyeti!..
“Hak” adına”, “Hukuk” adına, “Adalet” adına...
Ve hatta “serbest piyasa ekonomisi” adına hangi sözü ettiyse, hangi icraatı sergilediyse AK Parti... Alayını el tersiyle iten bir yaklaşım bu!..
Mevzuatı putlaştıran, insan haklarına aykırı mevzuat maddelerini baştacı eden CHP’nin yaklaşımı!..
Mevzuata aykırı “eşcinselliğin” taleplerini hem de toplantılarına katılımla savunurken, çocuklarını “başörtüsüyle” okula gönderme suçunu işlemiş(!) ebeveynlere “idamdan ağır” bir cezayı reva görmek, CHP’lilikten kopamamanın emaresi olmalı!..
Kendisini, AK Parti’de siyaset yapmak suretiyle CHP’ye ihanet etmekle suçlayan dostlarına “Ben orada olmasam o koltuğu daha iyisi mi dolduracak!.. Yerimi dincilere mi bırakayım” dediğini hayli zaman önce yazmıştım bu zâtın.
Gerçekten de, misyonunu çok iyi icra etti Zafer Bey.
Nerede hedef alınan bir cami görevlisi, din dersi öğretmeni, mütedeyyin bilinen bir memur varsa anında mesaj gönderdi gönül dostlarına:
“Bu adam derhal memuriyetten atılmalıdır!..”
•
Ya bir saniye durunuz Zafer Bey!..
Bu işin soruşturması var, mahkemesi var...
Buna siz mi karar vereceksiniz?...
Bırakın soruşturma tamamlansın, mahkeme bitsin...
İhraç kararı çıkarsa boyun kıldan ince...
Bütün bunlar olmadan, işin aslını feslini dinleyip anlamadan, bir gazete, bir memuru hedef gösterdi diye böyle laf mı edilir?..
•
Zafer Bey, bize hiç kulak vermedi...
Kulak vermediği gibi Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği savunmasında “Eşcinsel haklarına sahip çıktığı için Serdar Arseven tarafından eleştirilen bir siyaset adamı olduğunu” hatırlattı...
Ve dahi, “Ben lâikliğe bu kadar bağlı iken... Başsavcı da tutmuş benim gibi adam için siyasi yasaklılık talep ediyor” mesajını verdi!..
•
Doğrusunu isterseniz...
AK Parti gibi “millete yakın” oluşumlarda böylesine “millete uzak” politikacıların da yer bulmasına karşı değilim.
Siyaset denge işi ve Zafer Üskül gibilerin de bu dengede bir anlamı var.
Yalnız... Bu tür “arkadaşların” da “kırmızı çizgilere dikkat” konusunda uyarılmaları şart!..
Götürdüğü, getirdiğinin milyon katı oluyorsa; ne anladım bu ticaretten!..
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT