AK Parti, kapatma davasını niçin hatırlatmadı?
Kutuplaşmalardan zevk alan biri değilim. “Sen ipi oradan çek, ben de buradan çekeyim, maksat gerginlik olsun” diyenlerden değilim..
Ama birilerinin sürekli ipin ucunu çektiği ve gerginlik oluşturduğu bir ortamda, diğer tarafın bu durumu hatırlatacak açıklama bile yapmaktan kaçındığı bir tabloyu kabul etmemiz de istenemez.
Her ne kadar AK Parti’nin sürekli gerginlik politikası sürdürdüğü, gerginlik çıkartarak seçim kazandığı bazı gazeteciler tarafından ısrarla dile getiriliyorsa da, gerçeğin tam aksi yönde olduğunu, somut örneği ile hatırlatalım..
AK Parti hakkında kapatma davasının 6’ya 5 oyla kılpayı reddedildiği, ancak hazine yardımının kesilmesi kararının ise oy çoğunluğu ile kabul edildiği karardan sonraki ilk seçim, ne zaman yapıldı?
Evet; o kadar heyecanlı ve birbirini takip eden sürükleyici olaylar yaşadık ki, her şey birbirine karıştı.
Anayasa Mahkemesi’nin, kapatma davasını karara bağlamasından sonra yapılan ilk seçim, Pazar günü yapılan seçimdi..
Ama son yıllara damgasını vuran o dava, seçim meydanlarında tek bir defa bile dile getirilmedi..
Davanın mağduru AK Parti bile bu karardan hiç bahsetmeyince, kartel medyası davayı hatırlatıp, kendi kalesine gol atacak değildi ya!
Ve ne oldu?
Halk, o kararı unuttu.
Unutunca da, ülkenin gidişatında olumlu icraatlara engel çıkaranların kimler olduğu gözlerden kaçırıldı.. Engellemede bulunanlara kimlerin destek çıktığı tartışılmadı..
AK Parti için, “Sürekli gerginlik politikası sürdürüyor” diyenler, son seçim propagandalarında, Anayasa Mahkemesi’nin kapatma davasında verdiği kararın bir defacık olsun hatırlatıldığını buyursun ispat etsinler..
Edemezler..
Bir parti; seçmene vaad ettiklerinin bir kısmını gerçekleştiremiyor ve bu gerçekleştirememe acziyetinin sebepleri arasında, bir mahkeme yatıyor ise, seçimde bu gerçeğin halka aktarılmamasının makûl bir gerekçesi olabilir mi?
22 Temmuz seçimleri olmuş.. Halk % 47 oy ile AK Parti’yi iktidara getirmiş. 6 ay sonra, iktidardaki parti ile üçüncü partinin desteklediği bir Anayasa değişikliği TBMM’den geçirilmiş. Başörtü yasağı üniversitelerde kaldırılmış...
Ve hemen derin güçler devreye girmiş, sonuçta skandal bir karar ile değişiklik iptal edilmiş. Değişikliği gündeme getiren AK Parti de kapatılmaktan bir oy ile kurtulmuş!
Bu kararın verilmesinden 8 ay sonraki seçimde, bu olay niye hatırlatılmaz?
Sanki eskimiş bir olaymış gibi, hiç kimse tarafından niçin dile getirilmez?
“Bu karar kullanılarak istismarda bulunulsun. Hazırlop oylara konulsun” demiyorum.
Ama, gerçekleri halka hatırlatmak da, siyasetçinin görevi değil mi?
AK Parti, niçin Anayasa Mahkemesi kararını seçim meydanlarında hiç gündeme getirmedi? Hem kapatma davasında verilen kararı, hem de başörtü yasağını kaldıran Anayasa değişikliğinin iptal edildiği kararı niçin hiç hatırlatmadı?..
“Bu bir mahalli seçim idi. Ne ilgisi var başörtü yasağı ile?” demeyin sakın.
Çok ilgisi var.
Seçmene verilen vaadlerin gerçekleştirilememesinin arkasında ne gibi etkenler olduğunun bilinmesi açısından, Anayasa Mahkemesi’nin kararının çok büyük önemi var.
Belediyecilik hizmetlerinin ifasında, ne gibi sıkıntılar olduğunu bilmek açısından önemi var.
Sadece ülkenin genel yönetiminin değil, mahalli yönetimin de Anayasa Mahkemesi kararları ile yönlendirildiğinin, şekillendiğinin halk tarafından yakînen bilinmesinde büyük fayda var.
Bakın; başörtülü bir adayın, belediye başkanı seçildiği halde, göreve nasıl başlayacağı tartışılıyor!
Niçin?
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bir karar yüzünden..
O zaman sorumuzu tekrar yöneltelim; “Anayasa Mahkemesi’nin kararı, halk nezdindeki seçim çalışmalarında, niçin hiç gündeme getirilmedi?”
Bu karara karşı, siyasi partilerin düşünceleri niçin tartışılmadı?
İstanbulluların pek bir sempatik bulduğu Kemal Kılıçdaroğlu’nun, başörtü yasağının sürmesi için Anayasa Mahkemesi’ne verilen iptal davası dilekçesinde imzası olduğu niçin hiç tartışılmadı?
Seçim döneminde “çarşaf açılımı” yaparak, seçmenin tercihini yönlendirmek isteyenlerin, daha 6 ay öncesinde, başörtü için nasıl bir amansız mücadele başlattıkları gerçeği, niçin hiç hatırlatılmadı?
Unutulmuş olabilir mi?
Yoksa?
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT