Yüzde 50’lik bir oy oranıyla AKP bu seçimlerde de tartışmasız bir zafere imza atmış görünüyor. Ancak AKP, aynı başarıyı Kürt siyasetinin kendine alan olarak belirlediği illerde gösteremedi. 2007’ye göre AKP, bu illerde ciddi bir güç kaybı yaşadı. Klişe deyimle AKP düz ovada -Kürt siyasetinin kendine egemenlik sahası olarak belirlediği şehirlerde- kaybetti. BDP ise, “zafer eşiği”ni aşarak 36 vekili meclise gönderdi; dolayısıyla büyük bir başarıya imza atmış oldu.

Bu seçimlerin bir sonucu AKP’nin yüzde 50’lik zaferiyse, diğer sonucu da BDP’nin desteklediği blok adaylarının sandıktan çok ciddi bir başarıyla çıkmasıdır. Kürt siyaseti, kendi alanı olarak belirlediği illerde istediği sonucu abartısız elde etti. Diyarbakır, Van, Hakkari, Mardin, Şırnak gibi illerde oy oranını ve Meclis’e gönderdiği vekil sayısını yükseltti. Ağrı, Bingöl, Kars gibi illerde sürpriz yaparak yeni vekillikler elde etti.

Adana ve Mersin’de yeni iki aday çıkardı; İstanbul’daki vekil sayısını da üçe çıkardı. Batman, Şanlıurfa, Bitlis, Iğdır, Muş ve Siirt’te de oylarını yükseltip, Meclis’e gönderdiği vekil sayısını korudu. Saydığımız yaklaşık bu illerde oylarını yüzde 20 oranında arttırırken, AKP’nin aynı illerdeki oy oranı (Adana, Mersin, İstanbul hariç) ise 2007 genel seçimlerine göre düştü.

Bu seçimlerin Türkiye için çok ciddi siyasi sonuçları olacaktır. Kürt siyasetinin, seçimler öncesinde gündeme getirdiği “demokratik özerklik” talebinin, bu seçim sonuçlarına göre sandıktan onay aldığı görülüyor. BDP-Kandil-İmralı cephesi, bu seçimleri “özerklik referandumunun oylanması” olarak gördü ve seçmenlerine de bu çerçevede sundu. Yeni dönemde hükümetin, dolayısıyla AKP’nin ortaya çıkan bu tabloyu dikkatle değerlendirmesi gerekiyor.

Ayrıca bu seçim sonuçları Kürt meselesini de yeniden değerlendirme gereğini ortaya koydu. Kürt siyasetinin kendine belirlediği alanda etnik siyaset güç kazandı. Bunu kimse görmezden gelemez. Kürt siyaseti üzerindeki baskılar sona ermezse, bu alanda, BDP cephesi daha fazla güç kazanacaktır. Bunun nereye varacağını ise varın siz düşünün. Bunun için hükümete düşen ilk görev bence yeni demokratik anayasayı bir an önce Meclis gündemine getirmek olmalıdır.

[email protected]

TARAF