AK Parti CHP’nin Mavi Marmara Anlaşması Teklifini Niçin Reddetti?
Karar gazetesinde yayımlanan bugünkü yazısında Elif Çakır, İsrail ile Türkiye arasında imzalanan Mavi Marmara anlaşmasının iptal edilmesine ilişkin CHP tarafından getirilen teklifi AK Parti’nin niçin reddettiğini sorguluyor.
Elif Çakır tarafından kaleme alınan ve bugün Karar gazetesinde “Mavi Marmara Anlaşması Neden İptal Edilmiyor?” başlığıyla yayımlanan yazıyı ilgilerinize sunuyoruz:
Bosna Hersek’ten dönüş yolunda gazetecilere mülakat veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şu soru sorulmuş:
“İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi sonrasında İsrail’e yaptırım, boykot, tecrit konusunda bir karara varıldı mı?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cevabı şöyle:
“Bu hususta İslam İşbirliği Teşkilatı olarak, bunların ürünlerine yönelik bir boykot uygulanması konusunda tavsiye kararı aldık. Temenni ederim ki İTT üyesi ülkeler alınan tavsiye kararı doğrultusunda boykot uygulamasına girerler; neticede oralardan artık herhangi bir ürünün alınması da söz konusu olmaz. Tabii ki biz de aynı şekilde bu durumu gözden geçireceğiz. Türkiye olarak orayla olan münasebetlerimizi, özellikle ekonomik, ticari ilişkilerimizi masaya yatıracağız.”
Peki, Türkiye İsrail’le olan ilişkilerini ne zaman gözden geçirecek, ekonomik ve ticari ilişkilerini ne zaman masaya yatıracak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanıtı şöyle:
“Önümüzde malum seçim var, seçimin ardından bizler de bu istikamette adımlarımızı atacağız.”
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye olarak İsrail ile ilişkilerimizi gözden geçireceğiz, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi masaya yatıracağız” sözleri önemlidir.
Elbette önümüzde seçimler var. İsrail’e yönelik uygulanacak yaptırımlar konusunda daha sakin bir kafa ile oturulup karar verilmesi gerekiyor.
Fakat AK Parti hükümetinin seçimlerden önce alabileceği bir karar, atabileceği önemli bir adım vardı.
Bunu neden yapmadığını merak ediyorum.
Madem ki, seçimlerden sonra İsrail ile ilişkilerimizi yeniden masaya yatırmayı düşünüyoruz. Madem ki, İsrail katil ve yaptığı katliamın peşini bırakmayacağız.
O zaman Türkiye de, İslam dünyasındaki bütün mazlumların hamisi, mağdurların sesi olarak yapabileceklerini yapmalı değil mi?
Neydi Türkiye’nin seçim öncesinde İsrail’e yönelik atabileceği önemli adım.
İsrail’in 14 Mayıs’ta yaptığı katliamın hemen akabinde, CHP’nin Meclis’e getirdiği İsrail ile yapılan Mavi Marmara anlaşmasının iptalini öngören yasa teklifi. AK Parti hükümetini sevindirmesi, mutlu etmesi gereken bir teklif neden anında geri çevrilir?
Sonuçta Mavi Marmara anlaşması tamamen İsrail’in lehine bir anlaşmaydı. Kerhen imzalanmıştı vaktiyle. İptali için bir fırsat gerekiyordu. O fırsat çıkmıştı şimdi karşımıza.
Buna AK Parti hükümeti neden karşı çıktı? Neden teklifin görüşülmesini dahi istemediler.
Sebep, Meclis’e CHP’nin getirmiş olması mı?
Ne olur CHP getirmiş olursa. Bırakın ülke menfaati için çaba sarf etsin. Makul muhalefet yapabilsin Meclis’te.
Oysa... CHP’nin TBMM Genel Kurulu’na getirdiği “Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanunun Yürürlükten Kaldırılması Hakkında”ki kanun teklifinin AK Parti hükümeti tarafından reddedilmesi üzerine İHH ve Mavi Marmara’nın avukatı Gülden Sönmez sosyal medya hesabından şöyle bir açıklama yapmıştı:
“TBMM’deki vekillerin tamamına görev sürelerinin bu son günlerinde, bu tarihi hatadan dönme ve anlaşmayı iptal etme imkanı ve fırsatı doğmuştu. Ama teklif AK Parti ve MHP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.” (16.05.2018)
***
Dün Gülden Sönmez’i aradım ve bu açıklamasını ve CHP’nin Meclis’e getirdiği teklifi sordum. CHP gerçekten de AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın söylediği gibi “Mavi Marmara konusuz kalmış bir sözleşme miydi? İptal edilemez miydi?”
İşte Gülden Sönmez’in değerlendirmesi:
“Mavi Marmara anlaşması uluslararası hukuk kurallarına aykırı bir anlaşmaydı. Yanlış bir anlaşmaydı.”
“Ben Mavi Marmara’nın avukatıyım. Mağdurların çoğunluğu bu anlaşmanın iptal edilmesini istiyordu. Hükümete yönelik böyle bir talep de baskı da vardı.”
“CHP’nin Meclis’e teklifi getirmesi pek çok mağduru umutlandırmıştı. Maalesef geçmedi.”
“Meclisten kanunla geçmiş ikili uluslararası anlaşma, tekrar Meclis’ten çıkartılacak bir kanunla iptal edilebilir. Bunun yolu bir kanun teklif sunulmasıydı. Meclis’e anlaşmanın yürürlükten kaldırılması için kanun teklifi getirilir ve Meclis teklifi kabul eder. Bu yönüyle bakıldığında CHP’nin yöntemi usulü doğruydu.”
“Medyaya yansıdığı gibi CHP’nin verdiği kanun teklif İsrail ve Türkiye arasındaki bütün anlaşmaların feshini kapsamıyordu. Ben okudum kanun teklifini, sadece Mavi Marmara ile ilgili, tazminat anlaşmasının feshini istiyordu.”
“CHP, Meclis kapanmadan önce kanun çıkabilsin diye öne aldırdı. Fakat, AK Parti milletvekilleri kanunun görüşülmesini dahi reddeden oylarıyla kanun teklifi gündeme bile alınamadı.”
“CHP’nin yaptığı yanlış şu. Mavi Marmara anlaşması Meclis’ten geçerken muhalefet etmişti. Ama hakkı ve yetkisi olduğu halde bu anlaşmanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmadı. Oysa bu anlaşma Anayasa Mahkemesi’ne götürülmüş olsaydı, mahkeme iptal etmek zorunda kalacaktı. Çünkü hukuka aykırı bir anlaşmaydı. CHP dün Anayasa Mahkemesi’ne gitmiş olsaydı en azından bu meselede samimi olmuş olacaktı.”
Seçim öncesinde hazır CHP Mavi Marmara anlaşmasının iptali için kanun teklifini getirmişken... Toplumda bu anlaşmanın iptal edileceği beklentisi varken... AK Parti hükümeti neden reddetti?
Dün farklı bir yerde duruyorduk bugün farklı bir yerde değiliz
İHH ve Mavi Marmara mağdurlarının Avukatı Gülden Sönmez diyor ki:
“Bize, İHH’ya çok ciddi suçlamalar yapılıyor. O gün öyle dediniz bugün başka türlü konuşuyorsunuz diye.
Biz en başından beri hep aynı şeyi söylüyoruz ve duruşumuzu hiç değiştirmedik. Mavi Marmara şehit yakınları da, mağdurları da, İHH olarak biz de...
Başından bu yana Mavi Marmara anlaşmasına karşıydık, itiraz ettik, anlaşmanın içeriği ile ilgili uyarılarda bulunduk. Bu anlaşmanın çok yanlış olduğunu defalarca defalarca hükümet yetkililerine anlatmaya çalıştık.
Kapı kapı dolaştık.
Meclis’te kapısını çalmadığımız milletvekili kalmadı.
Cumhurbaşkanına gittik, olmadı defalarca mektuplar yazdık.
Adalet Bakanına gittik saatlerce bu anlaşmanın hukuka aykırı olduğunu anlattık.
Dışişleri Bakanı’na gittik, bu anlaşmanın nasıl sonuçlar doğuracağını söyledik.
Bizlere Mavi Marmara konusunda, önce başka diyordunuz şimdi başka konuşuyorsunuz şeklinde yapılan suçlamalar oldukça yersiz ve bize bu konuda çok büyük haksızlık yapılıyor.”
HABERE YORUM KAT