Zorla kaçırıldığı öne sürülenlerden çoğundan haber alınamıyor. Bazılarının ise koşulları bilinmeyen biçimde gözaltında tutulduğu belirtiliyor.

Konu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), adalet ve içişleri bakanlıklarına da farklı zamanlarda soruldu. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu 27 Mart’ta kayıp Mustafa Yılmaz ve 4 Mart’ta kayıp Salim Zeybek’in zorla kaçırılmalarına ilişkin Meclis'e soru önergesi verdi. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da 11 Şubat’ta , 2016- 2019 yılları arasında kaçırılanlara dair, Türkiye’de kayıp ve zorla kaçırılan kişi sayısının açıklanmasını soru önergesi ile istedi. Ancak sorulara yanıt alınabilmiş değil.

Aileleri ve yakınları ise kayıp şahısların nerede ve ne koşulda bulunduklarını öğrenmek istiyor.

 

 

"Eşim gözlerimin önünde kaçırıldı"

21 Şubat’ta kaçırılan Salim Zeybek, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundaki görevinden ihraç edilmiş. Hakkında "FETÖ/ PYD soruşturmaları" kapsamında arama kararı bulunuyor.

Euronews Türkçe'ye konuşan Fatma Zeybek'in söylediklerine göre eşi Salim Zeybek’ in kaçırılması, kendisi ve iki çocuğunun gözleri önünde gerçekleşti. Korku dolu anları anlatan Fatma Zeybek, "İstanbul’da eşim ve çocuklarımla birlikteydim. Yolda bir araç, aracımızın önünü kesti. Resmi olarak üzerinde hiçbir ibare yoktu. Bu araç yüzünden kaza yaptık. Kaza yaptığımız arabadan inmeye çalışırken silahlar patladı" ifadesini kullandı. Fatma Zeybek, kazadan sonra eşinin bir araca bindirilerek götürüldüğünü, o günden sonra bir daha eşinden haber alamadığı belirtti.

"Siyah transporter ile kaçırıldı"

Kaçırıldığı iddia edilen bir başka kişi de Mustafa Yılmaz. Herhangi bir kamu kurumundan ihraç değil. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "FETÖ/ PDY terör örgütüne üye olduğu" iddiası ile yargılanan Yılmaz, 100 gün tutuklu kalmasının ardından, 6 yıl 3 ay ceza verilerek tahliye edilmiş.

Mustafa Yılmaz’ın kaybolduğu bölgedeki güvenlik kamera kayıtlarında, siyah Transporter model aracın Yılmaz’ın evinin etrafında dolaştığı; onu takip ettiği ve sonrasında kimliği belirlenemeyen kişilerce Yılmaz’ın zorla arabaya bindirildiği görülüyor.

19 Şubat’tan beri eşinden haber alamayan Mustafa Yılmaz’ın eşi Sümeyye Yılmaz, "Kaçırılma sonrası da görüntülerde birinin eşimin montunu, telefonunu, cüzdanını alıp ayrıldığını izledik" diyor.

Eşinin hayatta olup olmadığını düşünmeye başladığını vurgulayan Yılmaz, "Küçük kızım oda oda babasını arıyor ve sonra boynuma sarılıp 'baba yok' diyor. Kızım baba dedikçe yüreğime hançer saplanıyor." diyerek çaresizliğini dile getiriyor.

"Çukurların içlerinde yavrumu aradım"

Nevim Yılmaz'ın oğlu Mustafa Yılmaz da kayıplar listesinde. Nevim Hanım, ortadan kaybolduğu ilk elli gün oğlunun telefonuna "Yavrum seni arıyorum, gel... Ses ver yavrum, sana hasretim.." yazarak mesaj attığını ağlayarak anlatıyor.

Anne Yılmaz, oğlunun en son telefon sinyalinin geldiği bölgede tüm apartmanların dairelerini tek tek çalarak oğlunu aradığını söylüyor: "Bodrum katları su dolan inşaatları aradık. Ellerimize sopa alıp çukurların içlerinde yavrumu aradım".

Tüm bunların ardından sorulacak çok şey var:

İnsanlar neden kaçırılır? Normal hukuk prosedürleri neden işlemez? Bunu yapanlar neden sorusturulmaz? Soru önergeleri neden cevapsız kalır? Biz bu tabloya sivil toplum olarak neden kayıtsız kalırız? Bu muamelelerin yapıldığı ülkede hukuk devleti sorgulanmaz mı! Nereye bu gidiş!

Daha önce bu konu hakkında sitemizde yer alan yazı ve haberler:

https://www.haksozhaber.net/beyaz-torostan-siyah-transportera-bir-arpa-boyu-yol-mu-32222yy.htm

https://www.haksozhaber.net/90li-yillarin-adam-kacirma-hastaligi-hortladi-mi-94532h.htm

https://www.haksozhaber.net/kacirilma-iddialari-hakkinda-icisleri-bakanligi-neden-susuyor-112122h.htm